Klasisizm, hümanist felsefe ve Rönesans hareketlerinin yaşandığı sosyal ve siyasi ortamda doğmuştur. Klasisiz- min hümanizmin -b
Klasisizm, hümanist felsefe ve Rönesans hareketlerinin yaşandığı sosyal ve siyasi ortamda doğmuştur. Klasisiz- min hümanizmin -birtakım farklılıklarla birlikte-daha şu- urlu ve daha kuralli bir devamı olmuştur. Klasisizm tam anlamıyla aydınlanma çağının kapılarını aralamıştır. Bu akım 16. yüzyılın sonlarında özellikle Fransa'da ortaya çıkmış, eski Grek ve Latin edebiyatlarını örnek almış. akil ve sağduyuya önem vermiş, gerçeği ve doğay! akıl yoluyla incelemeye çalışmış, doğallığı ve gerçek- liği temel almıştır. 16. yüzyılın sonlarından itibaren baş- layip 18. yüzyılın sonuna kadar varlığını devam ettiren klasisizm, diğerleriyle karşılaştırıldığında en uzun ömürlü edebiyat akımıdır. Böylesine uzun soluklu bir düşünce si- teminin kaynağı, biri Yunan diğeri Fransız iki büyük akılcı filozofa; Aristo ve Descartes'e dayanmaktadır. Aristo, fel- sefeye ve metafiziğe mantık kapısından gidilebileceğini söylemiştir. Descartes ise, akıl ve mantıkla yönetilen bir iradenin ihtirası ve güçsüzlüğü her zaman yenebileceğini, her şey gibi edebiyat ve sanatta da usul ve metotların etkin olması gerektiğini belirterek klasik estetiğin temel- lerini oluşturmuştur. GM Pows 2.7 CASCO C) Doğuş o ta etkileri y ÖSYM 20. Bu parçada anlatılanlar dikkate alındığında altı çizi- li bölümde Aristo ve Descartes'in görüşleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Descartes, Aristo'nun fikrine karşıt bir düşünceyi sa- vunmaktadır. B) Aristo'nun salt mantık kuramına karşı Descartes akil, mantık ve duyguların önemini işaret etmiştir. C) Her ikisi de akıl ve mantık temelli bir düşünceyi des- teklemektedir. D) Aristo'nun felsefe ve metafizikte mantik tabanlı fik- rine karşı Descartes, akil ve mantıkla yönetilen bir iradenin ihtirasına yenik düşeceğini belirtmiştir. E) Akil ve mantığın usul ve metotlarinin Descartes sa- dece sanatta, Aristo ise felsefe ve metafizikte etkin olması gerektiği düşüncesindedir.