Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

LIMIT YAYINLARI • Türkçede devenin rengini gösteren bir tek "devetüyü" kelimesi bulunduğu hâlde, Arap dilinde bu rengin ton fark

LIMIT YAYINLARI
• Türkçede devenin rengini gösteren bir tek "devetüyü"
kelimesi bulunduğu hâlde, Arap dilinde bu rengin ton
farklarını gösteren, birçok hatta yüze yakın kelimenin
varlığından söz edilmektedir.
• Eskimolarda, "kar"ın yaşama düzeni bakımından

LIMIT YAYINLARI • Türkçede devenin rengini gösteren bir tek "devetüyü" kelimesi bulunduğu hâlde, Arap dilinde bu rengin ton farklarını gösteren, birçok hatta yüze yakın kelimenin varlığından söz edilmektedir. • Eskimolarda, "kar"ın yaşama düzeni bakımından ta- şıdığı önem dolayısıyla, yavaş yavaş yağan kar, kuru rüzgârla savrulan kar, toz hâlinde uçuşan kar, ıslak olarak buzlanmış kar, üstü buz tutmuş kar, ev yap- makta kullanılan ve kalıp hâlinde kesilebilen kuru kar türleri için hep ayrı ayrı kelimeler bulunmaktadır. Bu iki cümle aşağıda verilen yargılardan hangisine ör- nek oluşturmaktadır? A) Dil, anlatıma alacağı varlık, duygu ve düşünceleri ifa- de edecek kelimeleri kendi imkânları ile bulamayınca başka dillerden kelime alır fakat bunları kendi mantık ve ses yapısına göre değiştirir, millîleştirir. B) Diller, toplumların duygu ve düşünce tarzına, sosyal durumlarına, oturdukları yerlere ve iklim şartlarına, ta- rihteki geçmişlerine, zaman içinde uğradıkları değişi- me ve gelişmelere göre, şekil ve işleyiş bakımından birbirinden ayrı birer biçimlenmeye uğramışlardır. C) Dil, bizim onu öğrenebilme hızımızdan daha hızlı de- ğişmez; değişecek olsa ne konuşabilir ne yazabilir ne de toplumla geniş ölçüde rahatlıkla anlaşabiliriz. D) Dil; dışardan gelen zorlamaları hiç kabul etmez, bün- yesine zorla sokulan unsurları da bu hareketlilik saye- sinde kolaylıkla atabilme, değiştirme kabiliyetini her zaman gösterir veya onları kendi yapısına uydurur E) Dil, olmuş bitmiş, sona ermiş, son şeklini almış, belli bir kalıba dökülmüş ve donmuş bir varlık değildir; ken- di kuralları içinde, başlangıçtan beri, kesintisiz bir şe- kilde devam etmiş, bu devamlılık içinde, kendini ye- nileyerek bazı değişikliklere uğramıştır. d 8.