MUTSUZ, YALNIZ, YAPAYAYALNIZ Önümde yürüyor, sırtını görüyorum. Ama o kimseyi görmüyor. Biriyle göz göze gelecek diye du pas yor
MUTSUZ, YALNIZ, YAPAYAYALNIZ Önümde yürüyor, sırtını görüyorum. Ama o kimseyi görmüyor. Biriyle göz göze gelecek diye du pas yor sanki. Bizim kapının yanında görevli güvenlik elemanları var. Gençler... Bizim için orada duruyor boyu... Her sabah, "Günaydın!" derim hepsine ayrı ayrı. Aslında onlara değil, kendimedir bu... G içine bakarak "Günaydın!" dediniz mi o gençler çok daha sıcak kucaklarlar sizi... Öyle bir "Gunayder derler ki size, gününüz o saat aydınlanmaya başlar. İçerde gene sizi karşılayan gençler var. Görevi selamlaşma da onlara... Düşünebiliyor musunuz? Daha ilk adımda, en az beş "Günaydın" dileği alma Ve asansörün önü... Orada bekleyenler... Onlarla selamlaşma.... Herhangi bir iş yerinin girişinde durun ve seyredin. Bir yığın "Yalnızlık Mahkûmu" gelir, girer içer. He kese küs. Hayata küs. İnsana küs. Kendine küs. Kahırla başlar güne. Kahırla devam eder. Kahırla bi Büyük olasılıkla evine de böyle girer. Komşuları ile selamlaşmadan... Ailesi ile gülümseşmeden.... 1.46 Bir deneyin dostlarım... Bir deneyin... Sabah sabah karşılaştıklarınızla merhabalaşmayı deneyin. "Günaydın!" deyin. Onlar da size desinler. Gülümseyin insanlara. Onlar da size gülümsesinler. Gününüzün nasıl aydınlanmaya başladığını hissedeceksiniz. Hayatın size gülümsemeye başladığını göreceksing Kahrolası yalnızlığınız sizi terk edecek. O birkaç "Günaydın!", o birkaç gülümseme, yepyeni ama bambaş ka ama nasıl güzel bir hayatın ilk adımları olacak. Deneyin. Bir sabah deneyin, ne olur! (ilk dört soruyu metne göre cevaplayınız.) 1. Yazar, güne başlarken selamlaşmanın kişiye neler kazandıracağını düşünüyor? 2. Yazarın okuyuculara önerileri nelerdir? Hincal ULUÇ (Kısaltılmıştır) 3. Yazar, "Yalnızlık Mahkûmu" olanları nasıl betimlemiştir? Çevrenizde bu betimlemeyle ni- telendirebileceğiniz kişiler var mı? Açıklayınız. 4. Okuduğunuz metinden nasıl bir sonuç çıkarıyorsunuz?