n Ottowa Üniversitesi'nden biyolog Emily Standen, "çok saçaklı balıklar" üzerinde yürüttüğü deneylerde, balıkların yaşadığı akva
n Ottowa Üniversitesi'nden biyolog Emily Standen, "çok saçaklı balıklar" üzerinde yürüttüğü deneylerde, balıkların yaşadığı akvaryumdaki tüm suyu boşaltarak susuz ortama ne kadar dayanabileceklerini araştırdı ve karada yaşama olasılığının, düşünüldüğünden daha fazla olduğunu gözlemledi. Standen'in fizyolojik olarak kara yaşamına en uygun olduğunu düşündüğü çok saçaklı balıklar yalnızca hayatta kalmadı, neredeyse yurudu. Once yüzgeçlerini vücutlarına daha yakın bir konuma getirdiler; başlarını yerden biraz daha yukarı kaldırdılar. Daha da önemlis iskeletleri de değişim geçir- di. Omuz kemikleri uzadı ve yüzgeç kemiklekyle daha güçlü bir bağ oluşturdu. Böylece balık kendini yerden daha rahat kaldırma olanağına kavuştu. 8 Ayda Karada Yürümeyi Başaran Balıklar! Bu deneyin en şaşırtıcı yanı, bütün bu değişikliklerin, balığı nesiller boyu karada besledikten sonra ortaya çık- mamış olması; tam tersi bunların tek bir balığın yaşam süresi içinde oluşmasıydı. Genç balıkları sekiz ay boyun- ca karada yaşamaya zorlamak, bu değişikliklerin meydana gelmesine yetmişti. Standen "yurüyebilen" balığı uretip, yavruları normal bir akvaryum içinde büyüse idi, bunlar normal ve sıradan bir saçaklı balık olarak yaşamlarını sürdürecekti. Buna göre Standen'in yaptığı çalışmadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Çok saçaklı balıklarda görülen bu durum balığın ortam şartlarına uyumunu sağladığı için adaptasyondur. B) Çok saçaklı balıklarda görülen bu durum balığın nesiller boyu karada beslenmesinden sonra ortaya çıkmadığı için mutasyondur. C) Çok saçaklı balıklarda görülen bu durum tek bir balığın yaşam süresi içinde oluştuğu ve kalıtsal olmadığı için modifikasyondur. D) Çok saçaklı balıklarda görülen bu durum üreme hücrelerinde gerçekleştiği için bir sonraki nesle aktarılır.