Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

ORNEK Toplumu derinden etkileyen tarihi ve sosyal olayları anlatan, uzun, şiir şeklindeki hikâyelere destan de- nir. Destanlar s

ORNEK
Toplumu derinden etkileyen tarihi ve sosyal olayları anlatan, uzun, şiir şeklindeki hikâyelere destan de-
nir. Destanlar söyleyeni belli olmayan, oluştuktan çok sonra yazıya geçirilen ürünlerdir. Destanın en önemli
özelliği milli oluşudur. Yaratılış,

ORNEK Toplumu derinden etkileyen tarihi ve sosyal olayları anlatan, uzun, şiir şeklindeki hikâyelere destan de- nir. Destanlar söyleyeni belli olmayan, oluştuktan çok sonra yazıya geçirilen ürünlerdir. Destanın en önemli özelliği milli oluşudur. Yaratılış, savaşlar, kahramanlıklar, doğal afetler veya toplum vicdanında iz bırakmış her olay (göç, kitlik, çöküş vb.) destan konusu olabilir. Ancak köklü milletlerin destanları vardır ve destan- larda kahramanlar, tannilar, tanrıçalar, hükümdarlar ya da olağanüstü özellikler gösteren kişilerdir. Bu özel- likler doğal destana aittir. Bir de yakın dönemde yazılmış, yazarı belli olan yapay (yapma) destanlar vardır. Bunlarda da benzer Konular işlenir ancak anlatılanlar tarihî olaylara dayalı ve daha gerçekçidir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğal ya da yapay bir destandan alınmış olamaz? A) Ne bulutlar gitti, ne bir haber geldi. Kemal Paşa derler bir yiğit vardı. Bu sefer de millet türkülerle Kemal Paşa'ya ha- ber saldı. Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan! Savaşa girer gibi yetiş bize! Yetiş bize, çöllerde bile olsan! İnanç doldur, güç doldur içimize! Bin kere yurdumuzu kurtaran! Bir görseydin ağlardın hâlimize! Kuşun kanadındaki türküler Kemal Paşa'nın gönlüne vardı, Cevabından önce kendi geldi. C) Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer, O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer. Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak. Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor. Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın. ÖZÜM 1 odik Ders İzleme Föyleri-14 B) Atıldı Mehmetçik, büyüyü bozdu, Bir düşman süngüsüne, göğsünden Bu şehadetle kayalar yarıldı sanki Dipçik gürültüsünden. Soruyordu herkes birbirine: "Parlayan şey bu mu?" Muzaffer oluyordu bileklerimizde, Tarihin ilk dipçik hücumu. Hayran oluyordu koca gökyüzü Göğüslerimizde büyüyen bahta 28 Mart günü bir adsız tepede Çeliğe karşı tahta. D) Ellerim takılırken rüzgârların saçına Asıldı arabamız bir dağın yamacına. Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık, Yalnız arabacının dudağında bir ıslık! Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar, Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu. Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu. Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince. Son yokuş noktasından düzlüğe çevriling Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi.