s Bazen kurduğumuz cümlede kullandığımız Türkçe bir kelime, kastedilen anlamı yeterince yansıtmaz. Bu durumda köken ba- kımından
s Bazen kurduğumuz cümlede kullandığımız Türkçe bir kelime, kastedilen anlamı yeterince yansıtmaz. Bu durumda köken ba- kımından yabancı olan bir kelimeyi kullanmak zorunda kalırız. Örnek olarak anmak fiilinden ad yapma eki "-" ile türetilmiş anı, yapıca doğru olduğu gibi anlamca da hatıra kelimesine karşılık olarak gösterilmiştir. "Hatıralarını yazmış." yerine "Anılarını yaz- mış." örneğinde olduğu gibi bu iki cümle anlamca örtüşürken "Bu kolye annemden bana bir anıdır." cümlesinde "anı"dan çok "hatıra" cümleye daha uygun düşmektedir. Edebî bir ifade elde etmek amacında olanlar bu durumda hatıra kelimesini tercih eder. Aslında burada olduğu gibi hatıra kelimesinde saklı olan bir de yadigâr anlamı var. Hatıra, edebî tür olarak aynı zamanda bir terimdir. Ancak günümüzde yazılı anlatımlarda, gündelik ya- zılarda, halk dilinde, basinda, televizyonda bu kelimenin kulla- nimina hiç dikkat edilmiyor; ağızlara sakız olması nedeniyle öne- mi ve anlamı kalmamış bir kavrama dönüşmüştür. Yerli yersiz kullanılarak bağlamından koparilmiştir. Bu parçada altı çizill sözle anıyla ilgili olarak anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Dilimizdeki yerini ve önemini koruyamadığı için eski popü- Terliğini yitirmiş bir terim olduğu B) Önemli bir edebî terim olmaktan çıkıp gündelik anlamlar ka- zanmış işlevsel bir sözcüğe dönüştüğü C) Zaman içinde farklı alanlarda da kullanıldığı için tanımlan- masının zorlaştığı D) Yaygın olarak kullanılması nedeniyle asıl anlamını yitirdiği ve içinin giderek boşaltıldığı E) Sosyal çevrelerdeki farklı kullanımları nedeniyle edebiyatta- ki tanımının da değiştiği 100