Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Sanatçılar YANLIŞ SAYISI 8. Nurullah Ataç'in eleştiri anlayışı dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisinin ona ait olduğu söy

Sanatçılar
YANLIŞ SAYISI
8.
Nurullah Ataç'in eleştiri anlayışı dikkate alındığında
aşağıdakilerden hangisinin ona ait olduğu söylenemez?
A) Su Thomas Mann denilen adamı zaten sevmezdim, son
yazdıklarını okuyunca büsbütün soğudum. Hitlerciliğin
yenilmesine

Sanatçılar YANLIŞ SAYISI 8. Nurullah Ataç'in eleştiri anlayışı dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisinin ona ait olduğu söylenemez? A) Su Thomas Mann denilen adamı zaten sevmezdim, son yazdıklarını okuyunca büsbütün soğudum. Hitlerciliğin yenilmesine elbette sevinecekti, ta ilk günlerden beri o a kışa karşı koymak istedi, ona bir diyeceğim yok; ama Alamanya'nın, kendi yurdunun, milletinin ezilmesi kar şısında da bir üzgünlük duymuyor. "Oh olsun!" der gi- bi bir hâli var. B) Özgür koşuğu doğarken alkışladım şimdi de kötüleme- ge kalkacak değilim. Duygunun, coşkunun dile dökü- lüşündeki duraklara, kıvrımlara daha yakından uyma- ga, kuralların yardımına sığınmaksızın ezgilerini kendi kendilerine yaratmağa çalışan o kimi uzun, kimi kısa- cik misralara bayılıyorum. C) Tevfik Fikret'i bir şair olarak da, bir kişi olarak da pek sevmediğimi şimdiyedek çok söyledim, yeniden söyli- yecek değilim. Büğün de onu savunmağa kalkacağımı sanmayın; öyle bir şey istesem bile o eciş bücüş mıs- ralanını, düşüncesinin de, bilgisinin de darlığına bakmi- yarak böbürlenmesini anmak, beni o dilekten döndür- meğe yeter. Hayır, Tevfik Fikret'i beğenip övmeğe kal- kacak değilim. D) Varlık dergisinin şubat sayısında okudum, Ahmet Ham- di Tanpınar şiir üzerine derin derin, büyük büyük söz- ler söylemiş. Ne dediğini, doğrusu, ben pek anlama- dim, ancak o sözlerin önemi deyişten de seziliyor. Dü- şündüklerini bildirmesine Türkçe yetmemiş, dilimize ka- rişan Arapça ile Farsça da yetmemiş, Firenkçeye de sık sık başvuruyor. "Biçim" demek şöyle dursun, "şekil" bile demiyor, "form" diyor. Der a! daha güzel oluyor öy- le... Neden "gestalt" dememiş, ben asıl ona şaştım. E) II. Meşrutiyet döneminde geçen ilk romanı Kiralık Konak'ta Karaosmanoğlu, Tanzimat'tan sonra ortaya çıkan değer kargaşasını, kuşaklar arasındaki kopuklu- ğu ve genel olarak Batılılaşmanın yol açtığı yozlaşma- yı göstermek için Naim Efendi ailesini ve onların çev- resinden birkaç kişiyi seçer. Naim Efendi eski bir Os- manlı, damadı Servet Bey alafranga bir züppe, torunu Seniha, "asir sonu" denilen bir kadın tipinin örneğidir.