"Şuna baksana," dedi Agnes, Etruria’nın üst güvertesinde yanımda dururken. “Dünyayı Aydınlatan Özgürlük.” Özgürlük Heykeli’ni il
"Şuna baksana," dedi Agnes, Etruria’nın üst güvertesinde yanımda dururken. “Dünyayı Aydınlatan Özgürlük.” Özgürlük Heykeli’ni ilk görüşümdü. Sağ elindeki meşaleyi ha- vaya kaldırmıştı. O zamanlar bakır rengiydi ve parıl parıl, çok etki- leyici bir görüntüsü vardı. Gemi limana yaklaştıkça, güneşin altın- da parlıyordu. Muazzam –destansı ve çok eski, görünen, sfenksler ve piramitlerle eşdeğer bir şeye benziyordu. Hayatım dünya kü- çüldükten, yeniden daha mütevazı bir yere dönüştükten sonra başlamıştı. Ama New York’un siluetine bakarken, dünyanın daha büyük hayaller kurmaya başladığını hissettim. Boğazını temizle- diğini. Biraz özgüven kazandığını. Elimi cebime sokup Marion'ın parasına dokundum. Her zamanki gibi iyi geldi. » gibi ama