Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

TÜRKÇE 11. Aşağıda düşünceyi geliştirme yollarından bazılarıyla ilgili bilgiler verilmiştir: Karşılaştırma, iki kavram veya iki

TÜRKÇE
11. Aşağıda düşünceyi geliştirme yollarından bazılarıyla ilgili bilgiler verilmiştir:
Karşılaştırma, iki kavram veya iki varlık arasındaki benzerlik ya da farklılıklardan yararlanarak
düşünceyi açıklamaktır.
.
bir
Tanık gösterme, ortaya konulan düşü

TÜRKÇE 11. Aşağıda düşünceyi geliştirme yollarından bazılarıyla ilgili bilgiler verilmiştir: Karşılaştırma, iki kavram veya iki varlık arasındaki benzerlik ya da farklılıklardan yararlanarak düşünceyi açıklamaktır. . bir Tanık gösterme, ortaya konulan düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırmak için tanınan kişile- rin sözlerinden alıntı yapılmasdır. Tanımlama; bir kavramı, bir varlığı temel özellikleriyle belirtme ya da bir kavram veya varlığın nitelik- lerini eksiksiz olarak tanıtmaktır. Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde açıklaması yapılan düşünceyi geliştirme yollarının tümünden yararlanılmıştır? AXPascal, "insanlığın bütün sorunları, kişinin tek başına bir odada sessizce oturamamasından kaynak- eminim. Ve tabii iç huzuru olan bir insan dışarıya karşı da huzurludur. Zihni sakinleştirmek ve ses- lahir." der. Ben şahsen bu kadarını iddia edemem ama sakin bir zihnin iç huzurun temeli olduğuna sizleştirmek için birçok teknik vardır. Eski deyimiyle tefekküre dalma, derin soluklar alma, gözünde canlandırma bunlardan bazılarıdır. Ne var ki tüm dünyada kabul edilen ve en çok uygulanan teknik meditasyondur. Günde beş on dakikalık eğitimlerle zihninizi sakin ve sessiz duruma getirebilirsiniz. Bu sakinlik gündelik yaşamınıza da uyarlanabilir ve sizi daha az tepki gösterip sinirlenen bir insan du- rumuna getirir. Meditasyon size kesin bir gevşeme sağlayarak sakinleşmeyi öğretir. Huzurlu olmayı öğretir. Meditasyonun farklı biçimleri vardır ama hepsinde temel olan ilk hedef zihni boşaltmaktır. Haklı olmak, her ne koşulda olursa olsun kendi söylediğinin doğru olmasıdır. Haklı olmak ve iddialarımı- savunmak hem muazzam miktarda zihinsel enerji tüketir hem de yaşamımızdaki insanlarla aramızda mesafe yaratır. Haklı çıkma ihtiyacı ya da başkasının hatalı olduğunu kanıtlama arzusu, çevremizdeki insanları sürekli savunmada olmaya yönelteceği gibi, bizi de baskı altında tutar. Buna rağmen çoğumuz -ara sıra ben de- kendi doğrularımızı ya da başkalarının yanlışlarını kabul ettirmeye çalışarak zaman ve enerji tüketiriz. Birçok insan farkında olarak ya da olmayarak başkalarına hatalı olduklarını kanıtlarsa onların bunu minnetle karşılayacağını ya da en azından bir şeyler öğreneceklerini sanır. Bu çok yanlış bir inançtır! Bir düşünün. Bugüne dek hiç haksız olduğunuz söylendi ve siz bunu söyleyen kişiye, "Sen haklısın, bana haksız olduğumu gösterdiğin için çok teşekkür ederim." dediniz mi? Geçmişteki sorunlarımız ve geleceğe yönelik endişelerimiz yaşadığımız ana hükmettiği için daha ümitsiz ve kaygılıyızdır. Bu durumdayken hayattan zevk almayı, önceliklerimizi ve mutluluğumuzu ile- ri bir tarihe erteleyerek gelecekte bir günün bugünden daha iyi olacağına inanmaya çalışırız. Ne yazık ki şimdi bize geleceğe bakmamızı söyleyen zihniyet, bunu hep tekrarlar ve o bir gün bir türlü gelmez. John Lennon bu durumla ilgili, "Yaşam, biz başka planlar yapmakla meşgulken olagelen şeylerdir." demiş. Biz kendimizi bu başka planlara kaptırmışken çocuklarımız büyür, sevdiğimiz insanlar bizden uzağa taşınırlar, vücudumuz giderek biçim değiştirir; bu arada hayallerimiz uçup gidiyordur. Kısacası hayatı ıskalıyoruzdur. Çoğu insan hayatını, sanki gelecekte kullanacağı bir elbisenin provasıymış gibi yaşar. D) Gerginliğin kökünde, hayatın herhangi bir şekilde beklediğimizden farklı oluşunu kabullenmek iste- 12.. bildiğini okuyor. Bu konuda en güzel sözü Benjamin Franklin söylemiştir. "Bizim sınırlı bakış açımız, ümitlerimiz ve korkularımız hayatımızın ölçüsü olmuştur, içinde bulunduğumuz koşullar düşünceleri- mize uymadığı zaman bunlar bizim zorluklarımız olur." Hayatımızı hep her şeyin, insanların ve olay- ların istediğimiz gibi olmasını dileyerek geçiririz, böyle olmadığında da kavga eder, acı çekeriz. Aşırı ciddiyetten kurtulabilmenin ilk adımı, böyle bir sorununuz olduğunu itiraf etmektir. Değişip daha ılımlı olmayı istemeniz gerekir. Gerginliğin, hayatınızı nasıl kurduğunuz ve buna nasıl tepki gösterdiğinizle ilgili olduğunu ve sıkıntılarınızı büyük ölçüde sizin yarattığınızı görmek zorundasınız. Diger sayfaya geçiniz con vira) YAYINLARI