Türkçe 7. 6. (1) Taş Devri'nden bu yana dekorasyon ve takılarda kul- lanılan, kanımca doğanın en muazzam mücevherleri olan kehri
Türkçe 7. 6. (1) Taş Devri'nden bu yana dekorasyon ve takılarda kul- lanılan, kanımca doğanın en muazzam mücevherleri olan kehribarlar, antik ormanlardaki ağaçların reçinelerinin fosil- leşmiş biçimidir. (II) Yaralanan bir ağaç, yarayı kapatmak için reçine salgılar; çöküntü katmanları arasında kendine bir yol bulabilen dirençli bir reçine fosilleşerek milyon- larca yılın sonunda sert bir kehribar parçası haline gelir. (III) Ağaç kabuğundan salgılanan reçineden oluşan kehri- barlar daha saydamken ağacın iç kısmından gelenler daha bulutlu bir görünüme sahip olur. Farklı renkte kehri- barlara rastlanmaktadır, büyük bölümü bal rengi olsa da beyazımsı olanlardan mavilere, kırmızılara hatta siyaha uzanan geniş bir renk yelpazesine sahiptirler. (V) Kehri- barların sahteleriyle gerçeklerini ayırt etmek için genellikle tuzlu suda yüzme sınaması yapılır, şayet su üzerinde kali- yorsa kehribar gerçek kabul edilir. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde kehri- barlar hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A. cümlede, kullanım alanlarına ilişkin öznel yargıdan yararlanılmıştır. B) II. cümlede, neyden ve nasıl oluştuğundan söz edilmiş- AYDIN YAYINLARI tir. C) III. cümlede, farklı görünümlerinin gerekçelerine deği- nilmiştir. DIV. cümlede, renk çeşitliliği sayıp dökme yoluyla örnek- lendirilmiştir. EVV. cümlede, gerçekliğinin saptanmasında aranan koşul belirtilmiştir.