Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

TYT / Türkçe 10 18 17. Fin dil bilimci Matthias Castren, 1844'te Ural-Altay dil hipotezi olarak adlandırılan bir hipotez öne sür

TYT / Türkçe
10
18
17. Fin dil bilimci Matthias Castren, 1844'te Ural-Altay dil
hipotezi olarak adlandırılan bir hipotez öne sürmüştü.
Bu düşünceye göre bugün Avrupa ve Asya'da
konuşulan çok sayıda dil, tek bir ortak dili konuşan
insanların zamanla dünyaya

TYT / Türkçe 10 18 17. Fin dil bilimci Matthias Castren, 1844'te Ural-Altay dil hipotezi olarak adlandırılan bir hipotez öne sürmüştü. Bu düşünceye göre bugün Avrupa ve Asya'da konuşulan çok sayıda dil, tek bir ortak dili konuşan insanların zamanla dünyaya yayılması ve dillerinin farklılaşması sonucunda ortaya çıktığı yönündeydi. Bu dil ailesinin Altay dilleri olarak adlandırılan kolunda Türkçe, Moğolca ve Tunguzca; Ural kolunda ise Fince, Macarca ve Estonca gibi diller yer almaktaydı. Ural- Altay dil hipotezi zaman içinde gelişmeye devam etti. Daha sonraları Japonca da bu dil ailesine eklendi ve tüm bu diller Transavrasya dilleri olarak anılmaya başlandı. 1960'lardan sonra ise Ural-Altay dil hipoteziyle ilgili bazı soru işaretleri ortaya çıktı. Bugün bazı dil bilimciler, bu dillerin kelime hazineleri ya da ses özellikleri (fonetik) arasındaki benzerliklerin ortak bir dilden türemelerinden kaynaklanmadığını, aksine yakın coğrafyalarda konuşulmaları nedeniyle bu dillerin giderek birbirine benzemekte olduğunu öne sürdü. Bu parçadan hareketle, 1. Transavrasya dilleri olarak adlandırılan dillerin tek bir dilden türeyip geliştiğine II. Ural-Altay dillerinin aynı coğrafyada olmaktan kaynaklı benzerlikler gösterdiğine III. Ural-Altay dil hipotezinin zamanla yeni sorularla farklı bakış açıları kazandığına belirlemelerinden hangilerine kesinlikle ulaşılabilir? A) Yalnız! B) Yalnız II Q) Yalnız III I ve III E) II ve III