Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

ÜNİTE 2 3 Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları 7 Betimleyici anlatımda gözleme dayalı bir anlatım yapılır. Sıfatlar

ÜNİTE
2
3
Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları
7 Betimleyici anlatımda gözleme dayalı bir anlatım yapılır. Sıfatlardan, benzetmelerden yararlanılır. Okuyucu ya
da dinleyicinin kafasında bir resim canlandınılmaya çalışılır. Betimlemenin diğer a

ÜNİTE 2 3 Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları 7 Betimleyici anlatımda gözleme dayalı bir anlatım yapılır. Sıfatlardan, benzetmelerden yararlanılır. Okuyucu ya da dinleyicinin kafasında bir resim canlandınılmaya çalışılır. Betimlemenin diğer adı tasvir etmedir. Buna göre, 1. Saat neredeyse sekiz olmuştu ama hava hâlâ aydınlıktı. Uzaktaki manzaranın içinde, yüzeyi gri bir göl belirdi; kıyısından yamaçlara doğru tırmanan, tepeye doğru da giderek seyrekleşen ve sisle kaplı çıplak bir tepeyle biten karaçam ormanlarıyla çevriliydi. Ormanlar o kadar yoğundu ki sanki aralarından rüzgâr bile geçemezdi. Sağındaki yarın dibinden gürleyerek akan bir suyun sesi geliyor; solunda da koyu renkli çam ağaçları, kopmuş kaya parçaları arasında tutundukları yerlerden taş grisi rengindeki gökyüzüne doğru uzanmaya çalışıyorlardı. Aşağılarda birkaç köyün seçilebildiği geniş yarıklar vardı. II. Oda çift kapılıydı, kapıların arasında kalan yere de giysileri asmak için kancalar takılmıştı. Kenan tavanda- ki lambayı yakınca odaya dolan göz kamaştırıcı ışık beyaz, sıcak ve rahat eşyaları, gene beyaz olan kalın, silinebilen duvar kağıdını, tertemiz muşamba zemini ve üzerlerine modern zevke göre canlı bir desen işlenmiş yalın perdeleri aydınlattı. Açık balkon kapısından şehirdeki ışıklar görülebiliyor ve uzaktan gelen bir dans ezgisi duyulabiliyordu. Kenan, yamaçlardan kendi eliyle topladığı birkaç kır çiçeğini -o yaz ikinci kez açan boru çiçekleri ve birkaç tane ot- küçük bir vazoya yerleştirip komodinin üzerine koymuştu. III. Oğuz, haftanın ilk günü kahvaltıyı yapar yapmaz çok özlediği okuluna gitti. Oğuz'un geldiğini gören arka- daşları, onu sevinçle karşıladılar. Oğuz, herkese gülümseyerek teşekkür edip çıktı merdivenlerden. Ders henüz başlamamıştı. Yerine oturdu, yanına Berk ve Senem geldi. Onlara iki hafta boyunca neden okula gelemediğini telaşlı telaşlı anlatmaya başladı. İki hafta önce, okuldan çıktıktan sonra dayısının onu aldığı- ni söyledi. Dayısının arabasıyla eve giderken bir otobüs onların arabasına çarpmış, Oğuz ve dayısı hafif yaralanmışlardı. Ancak doktorlar gözetim altında tutulmaları gerektiğini söylediği için iki gün hastanede kalmak zorunda bırakılmışlardı. O, iki günün kendisi için çok sıkıcı geçtiğini anlattı. IV. Hava hızla kararıyordu. Büyük bir bölümü kapalı olan gökyüzüne canlılık veren soluk kırmızı gün batımı çekilmeye başlamış ve doğayı, karanlık basmasından hemen önce görülen renksiz, cansız ve hüzünlü, geçici bir ışığa teslim etmişti. Yerleşik bir alan olan girintili çıkıntılı vadide yanmaya başlayan ışıklar, va- dinin zemininde, iki tarafındaki yamaçlarda ve özellikle de binaların kat kat teraslar gibi durduğu sağdaki öne çıkık alanda noktalar oluşturuyordu. Sollarındaki yeşil çayırlı tepelere doğru yükselen patikalar kısa bir süre sonra çam ağaçlarının ruhsuz karalığında gözden kayboluyordu. Ağaçların ardında, vadinin da- ralarak bittiği yerde, uzaktan seçilebilen dağlar koyu maviye çalan kurşun rengindeydi. Rüzgâr esmeye başladığı için hava iyice serinlemişti. metinlerinin hangilerinde betimleyici anlatım ağır basmaktadır? A) I ve III B) II ve IV C) I, II ve IV D) I, III ve IV