Yağmurun altında esmer kızın islak saçları sanki bir nehir- de akıyor, yüzünde bir gül olup açan yağmurla birlikte iyice büyüyor

Yağmurun altında esmer kızın islak saçları sanki bir nehir- de akıyor, yüzünde bir gül olup açan yağmurla birlikte iyice büyüyor, âdeta iri bir gül oluyor. O kızın gülümsemesi son- ra köşedeki ihtiyarın bakışlarındaki dalgınlık hiç bitmiyor; derine, daha derine bakıyor, hiç dönmeyecekmiş gibi uzu- yor, uzuyor bakışları. Kim bilir belki de mazgallara sızan yağmur birikintilerine bakarken heba olmuş bir ömrü düşü- nüyor ve o kız, sevgilisinin gözüne bakan kız, yüzüne bakı- lirsa her şeyi görüyor ve yağmur, sanki ince bir iple herkesi birbirine bağlıyor; Taş Köprü'nün karşısındaki bu kafede, bu yağmurun altında "sevgiyle birbirleriyle konuşanlar" ara- sinda Sırp da var Slovak da Arnavut da. Buradan bakınca bu insanların birbirlerini öldürmeleri akıl dışı geliyor. Yoksa bu fotoğraf yalan mı? İnsan ne oluyor da canavarlaşıyor. Duygular çözülmeden insanlar çözülemeyecek. 2. Bu parçanın anlatımında, I. Betimleme (tasvir) II. Öyküleme (hikâye) X. Tanık gösterme IV. Örneklerden yararlanma V. Kosullu yargi özelliklerinden hangilerine yer verilmemiştir? Bh. ve III CDI ve IV. D) III. ve V. El. ver. Alt ve it