Sınava dair en çok akla takılan soruları Kunduz ekibinden Cansu’ya sorduk! O da onu Sayısalda 62352.lik derecesi ile Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği bölümüne götüren sınav yolculuğundan bahsederek sorularımızı cevapladı. İyi okumalar!
Merhaba ben Kunduz ekibinden Cansu. 21 yaşındayım. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri bölümü Öğretmenliği bölümünde 2. Sınıf öğrencisiyim.
Sınav süreciyle ilgili aklına takılabilecek her şeyi Cansu’ya sorduk! İşte aldığımız cevaplar:
Üniversite sınavının zorluğu hakkında neler düşünüyorsun?
Üniversite sınavının aslında çok zor olmadığını ve zorluk derecesinin ortalama olduğunu düşünüyorum. Aslında sınavı zorlaştıran asıl şey stres. Sınav aslında ne kadar çalıştığımızı ve bilgiyi ölçüyor, ancak sınavın asıl eleyici kısmı stresi ve zamanı yönetmek.
Çalışmaya ne zaman başladın başlangıçtaki netlerin ve sonraki netlerin?
Lise öğrenimim boyunca düzenli çalışan bir öğrenciydim. Dersi derste öğrenirdim. Üniversiteye yönelik çalışmaya 11. sınıf bittiğinde, yaz tatilinde başladım. Genel net toplamımı pek hatırlamıyorum. Ancak ilk çözdüğüm denemede matematik netimin 2 olduğunu hatırlıyorum. Bu sonucu gördüğümde paniğe kapılmadım, yolun başında olduğumun farkındaydım. Düzenli çalışmamın sonunda 35 civarı netlere yaklaşmıştım.
Okul döneminde 12.sınıfta okulla çalışmalarını nasıl götürdün?
Okul ve üniversite sınavı arasında denge kurmaya çalıştım. Aslında okul da üniversite sınavına dahildi. Bu yüzden okulu boşlamadım. Zorlandığım konular için özel kurslar alıp eksik olduğum alanları tamamlamaya çalıştım. Yorucu bir dönemdi. Kurs, okul ve ev için ortalama bir çalışma temposu içerisindeydim.
TYT ve AYT’yi nasıl götürdün, ağırlığın ve çalışma düzenin nasıldı?
Okulda derslerimi dinlemeye devam ettim. Okulda öğrendiğim LYS (artık AYT) içindi, yani okulda da sınava çalışmış oluyordum. Okuldan sonra, YGS’ye (TYT) yönelik çalışma yapıp LYS çalışmalarımla geceyi bitiriyordum. 12. Sınıfın ilk dönemi YGS ağırlıklı başladım, zamanla LYS’nin ağırlığını arttırdım. Günlük hedefler koymadan, her gün düzenli çalıştım, test çözdüm. Hafta sonları daha yoğun ders çalıştım.
Sosyal hayatın nasıldı?
Sınav var diye sosyal hayatımdan vazgeçmedim. Zaten bu dönemde çok yoğun çalıştığım için sosyalleşmeye ihtiyacım vardı. Bu yönden de kendimi kısıtlamadım. Arkadaşlarımla buluşmaya, vakit geçirmeye devam ettim. Konserlere de gittim. Bu etkinlikler dikkatimi dağıtmadı, aksine üzerimdeki stresi azalttı. Eve döndüğümde çalışmaya devam ettim.
Deneme çözmeye ne zaman başladın ve ne sıklıkla çözdün?
12. sınıfın başlamasına yakın bir zamanda ilk denememi çözdüm. Haftada bir deneme çözdüm. Netlerimin yükselmeye başlaması ile birlikte deneme çözme sıklığımı azalttım. Sınava yaklaştığımızda ve konularım azaldığında tekrar sıklığı arttırdım. Son haftalarda günde 3-4 deneme çözdüğüm oldu.
Motivasyonunu nasıl sağladın?
Başka bir şehirde ve ailemden uzakta olmak fikri hep garip gelirdi. Büyük bir şehri keşfetmek, büyük bir okulda okuma fikri beni hep heyecanlandırırdı. Motivasyonumu buna borçluyum. Aynı zamanda test sonuçlarımda çalışmalarım karşılığını görmek ve bir konuyu öğrendiğimi hissetmek, yani başarı hissi de çalışma isteğimi arttırıyordu.
Kaçta uyanırdın?
Okula gittiğim zamanlarda 7.5, hafta sonları ise 8’de uyanırdım. Erken uyanıp güne erken başlamanın verimi arttırdığını düşünüyorum. Dönem sonuna doğru okula gitmeyip evden çalıştığım süreçte de erken kalkmaya devam ettim.
Çalışma stilin nasıldı?
Eğer konuyu biliyorsam direkt test çözerdim. Eksik olduğum konularda ya videolardan ya da kitaplardan not çıkararak çalışıp, sonrasında test çözerdim. Not çıkardığımda konuyu daha iyi öğrendiğimi hissederdim.
Günde kaç saat çalışıyordun?
Okul ve kurslarda geçirdiğim vakti saymazsam, evde iki-üç saat çalışırdım.
Günde kaç soru çözüyordun?
Günlük soru hedeflerim yoktu. İlk zamanlarda 100 soru çözerek başladım, sınava yaklaştıkça 300-400 soruya kadar çıktım. Bence asıl önemli olan belli sayıda soru çözmek değil, konuyu anlayana kadar çözmek ve yapılan yanlışların üstünden geçip doğrusunu öğrenmek.
Ders çalışırken bunaldığında ne yapıyordun?
Ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçiriyordum. Bunaldığımda mola verip tatlı bir şeyler tüketmeyi çok severdim.
Derslere spesifik bir çalışma şeklin var mıydı?
Türkçe’ye sadece test çözerek çalıştım. Matematik ve fizikte konuları video üzerinden anlamaya çalıştım. Kimya ve biyoloji içinse daha çok yazarak çalıştım diyebilirim.
Programından bir günlük kesit paylaşabilir misin?
Erkenden uyanırdım. Kahvaltı edip evden çıkardım. Okulda boş derslerde test çözerdim. Teneffüslerde bazen arkadaşlarımla vakit geçirir, bazen aklıma takılan soruları hocalarıma sorardım. Okuldan sonra kursa giderdim. Eve döndüğümde akşam yemeğinden sonra biraz dinlenip ödevlerimle ilgilenirdim. Ödevim yoksa yine test çözerdim.
Uyku düzenin nasıldı?
Uyku düzenime ve yeterince uyumaya önem verdim. En geç 12-1 gibi uyurdum. Sabahları hep erken kalkardım. Her gün 7-8 saat uyuyordum yani.
Konularını ne zaman bitirdin?
Konuları bitirmek diye bir şey yok bence. Dört yıllık müfredat, birbirini takip eden konulardan oluşuyor. Biz de sınavda hepsinden sorumluyuz. Ne kadar düzenli çalışıyor olsak da unuttuğumuz, bilmediğimiz ve yapamadığımız konular olabilir. Bu yüzden, son haftaya kadar konu çalışmaya devam ettim. Konuları bitirdiğimi söyleyemem.
TYT’den sonra, AYT için kendini nasıl hazırladın/motive ettin?
Kötü geçen ilk sınavımın ardından sonucum beklediğimden iyi geldi. Bu sayede kendime inancım da arttı. Daha iyisini yapmak için daha yoğun bir tempoda çalışmaya devam ettim.
İyi ki yaptım ya da keşke yapmasaydım dediğin şeyler neler?
İyi ki sosyal hayatımı kısıtlamamışım, kendimi kısıtlamadığım için sınav yılının sonuna kadar dayanabildim. İyi ki dersi derste dinlemişim; çok fazla konu çalışmama gerek kalmadı. İyi ki bazı konuları kendi kendime öğrenmişim. Bu sayede kendi kendime de bir şeyler öğretebileceğimi keşfettim ve nasıl çalışmam gerektiğini öğrendim.
Keşke kendime biraz daha güvenseydim; üniversite sınavının çok zor olmadığını düşünseydim. Bazı soruları daha okumadan çözemeyeceğimi düşündüm. Keşke kendime daha çok inansaydım.
Kendine hangi sıklıkla tatil verirdin? Tatil zamanlarında ne yapardın?
Klasik anlamda bir tatil günüm yoktu, ama cuma günleri daha az ders çalışırdım. Dizi-film izlerdim, ailemle vakit geçirirdim. Bunun dışında arkadaşlarımın doğum günlerinde de kendime tatil verirdim. O günleri arkadaşlarımla geçiriyordum.
Kaç farklı derse çalışıyordun?
5 farklı derse çalışıyordum; fizik, kimya, biyoloji, matematik ve Türkçe.
Denemeyi hangi sıralama ile çözerdin?
Önce matematik ile başlardım. Sonra fizik, kimya ve biyoloji. Daha sonra Türkçe’yi çözerdim. Ve eğer vaktim kalırsa da sosyale bakardım.
Son hafta/son gün neler yaptın? (uyku, yemek, ders olarak)
Sınava bir gün kala her zamanki gibi erken uyandım, her zamanki kahvaltımı yaptım. Yani rutinimi sürdürdüm. O gün sadece çıkmış soruları gözden geçirdim. Bunun dışında arkadaşlarımla birbirimizi motive ettik. Sınava yönelik başka bir şey yapmadım. Gece de her zamanki saatimde yattım.
Senin eklemek istediğin/tavsiye ettiğin şeyler var mı?
Sınavda stres yapmak çok normal. İlk dakikalarda odaklanamazsanız paniğe kapılmayın. Yapamayacağım diye düşünmeyin. İpler sizin elinizde. Kendinize güvenin. Emek verdiğiniz bu yolda çalışmalarınızın karşılığını alacağınıza inanıyorum. Hepinize başarılar diliyorum.
Sınava hazırlık süreciyle ilgili aklına takılabilecekleri Kunduz ekibinden Cansu’ya sorduk ve düşünceleri bu şekildeydi. Ekibimizle yapacağımız diğer röportajlar için takipte kal!