2. Ne anlatıyorsa anlatsın, Sevinç Çokum'un Türkçesi billur bir su gibi, duru ve tatlı. Yer yer revnaklı ve denizin geniş, ağır
2. Ne anlatıyorsa anlatsın, Sevinç Çokum'un Türkçesi billur bir su gibi, duru ve tatlı. Yer yer revnaklı ve denizin geniş, ağır gelişli dalgaları gibi etkileyici. Cümleye kendisine özgü haysiyet ve zarafet kazandıran güçlü bir kalemi var ancak uzak ve aydınlık bir rüyanın üzerimizde bıraktığı intibalar gibi yer yer tesirli ifadelerle mest oluyoruz. Söz gelimi altmış yetmiş sene evvelinin Yalova'sındaki Termal'i bir cümleyle gözümüzün önüne getiriyor. "Yaklaştıkça bir mücevher kutusunun kapağı açılıyor ve yastıklar üzerine işlenmiş, binbir gece masallarının alacalı renklerine, çiçeklerine, yelpazelerine ve tütsülerine kavuşuyordunuz.” Sonra Yalova'nın insanı deli eden çiçeklerini betimlediği cümleleri. Görür gibi oluyoruz ortancaları, Japon güllerini, nilüferleri, boru çiçeklerini, rozet çiçeklerini ve koyu yeşil yapraklarinin üstünde kıpkızıl yükselen ateş çiçeklerini. Bu parçada hakkında bilgi verilen yazarın anlatımına yönelik aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir? A) Betimlemelerinde gerçekçi olduğuna B) Yoğunluk ve derinlik içerdiğine C) Gereksiz kelimeler içermediğine DY özgünlüğe sahip olduğuna Açıklığa uygun olduğuna