20.Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya konusu TYT ve AYT Tarih için önemli ve soru gelen konulardan biri. Bu yazı, 20.Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya başlığı altında; Mustafa Kemal’in Hayatı, XX. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı (1914-1918), Mustafa Kemal’in 1.Dünya Savaşı’nda Bulunduğu Cepheler ve I. Dünya Savaşı Sona Ererken konularını içeriyor. Kunduz Tarih eğitmenimiz Ayşenur Hoca tarafından senin için hazırlandı! Şimdi beraber 20.Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya konusunu keşfedelim!
Mustafa Kemal’in Hayatı
Mustafa Kemal’in Ailesi
- Mustafa Kemal Atatürk, 1881’de Selânik’te doğdu.
- Babası Ali Rıza Efendi, Annesi Zübeyde Hanım’dır.
- Baba tarafından dedesi Kırmızı (Kızıl) Hafız olarak bilinen Hafız Ahmet’tir.
- XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın’dan Makedonya’ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir.
- Zübeyde Hanım’ın babası, Sofuzadeler diye tanınan Feyzullah Ağa’dır,
- Zübeyde Hanım Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır.
- Milis subaylığı, evkaf kâtipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım ile evlendi.
- Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım’ın Fatma, Ömer, Ahmet, Mustafa, Makbule ve Naciye adlarında 6 çocuğu vardı.
- Atatürk’ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule 1956 yılına kadar yaşadı.
Eğitim Hayatı
- Mustafa Kemal okul çağına geldiğinde önce Hafız Mehmet Efendi’nin Mahalle Mektebinde öğrenime başladı. Sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi’ne geçti.
- İlkokuldan sonra Selanik Mülkiye Rüştiyesine kısa süre devam etti.
- 1893 yılında Askeri Rüştiyeye girdi ve askerî öğrenimi başladı. Bu okulda matematik öğretmeni Mustafa Bey, adına Kemal’i ilave etti.
- 1896’da Selanik Askerî Rüştiyesini bitiren Mustafa Kemal, Manastır Askerî İdadi sınavlarına girerek bu okula girmeye hak kazandı.
- Arkadaşı Ömer Naci aracılığıyla edebiyata, özellikle de şiire ilgi duymaya başladı.
- 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdadisini bitirdi.
- Fransızcasını ilerletmek için okuduğu kitaplar sayesinde Jean Jack Rousseau, Voltaire, Montesquieu, Auquste Comte gibi Fransız düşünürlerini yakından tanıdı ve inkılap, bağımsızlık, adalet, eşitlik gibi kavramları özümsedi.
- 13 Mart 1899’da İstanbul’da harp okuluna başladı.
- Mustafa Kemal’in harp okulundaki öğrenimi sırasında eğitiminde ve yetişmesinde etkili olan başlıca hocaları Yüzbaşı Naci Bey, Fransızca öğretmeni Necip Asım Bey, Tarih öğretmeni Rahmi Paşa, Binbaşı Fazıl Bey ve Teğmen Osman Efendi’ydi.
- Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez, Nuri Conker, Mehmet Arif Ayıcı, Ali Fethi Okyar gibi Millî Mücadele Dönemi’nin ünlü subayları Mustafa Kemal il aynı dönemde harp okulunda bulunmuşlardır.
- 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisine devam etti.
- 11 Ocak 1905’te akademiden beşinci sırada mezun oldu.
- Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Şam’da askerlik görevine başladı.
Mustafa Kemal’in Fikir Hayatını Etkileyen Gelişmeler
İz Bırakan Şehirler
Selanik
- Mustafa Kemal’in doğup büyüdüğü ve günümüzde Yunanistan’ın sınırları içerisinde kalan Selanik, Makedonya’nın sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan en gelişmiş şehriydi.
- Hem bir liman kenti olması hem de demir yolu ile ulaşımının olması, Selanik’i önemli bir ticaret merkezi hâline getirmişti.
- Nüfusunun çoğunluğu Türk olan Selanik’te Yunan, Ermeni, Bulgar, Yahudi gibi çeşitli din, mezhep ve milletlerden insanlar bir arada yaşamaktaydı.
- Bu etnik ve kültürel zenginlikle birlikte şehirde farklı kültürlerin yan yana yaşama ortamı sağlanmıştı.
- Bu sayede Mustafa Kemal, yeni ve farklı fikirlere açık bir ortamda yetişti.
Manastır
- Önemli bir ticaret, yönetim ve ordu merkeziydi.
- Mustafa Kemal, idadide öğrenim gördüğü süreç boyunca arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle şehirdeki hareketliliği yakından takip ediyor ve ülkeyi ilgilendiren meseleler hakkında aralarında tartışıyorlardı.
İstanbul
- Osmanlı Devleti’nin başkenti olması nedeniyle sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan büyük bir öneme sahipti.
Şam
- Mustafa Kemal’in ilk görev yeri, 1905 yılında atanmış olduğu Şam’daki V. Ordu’dur. Makedonya’ya göre Şam, sosyal ve ekonomik yönden geri kalmış bir yerdi.
- Şam’da askerlik görevinin yanı sıra siyasi faaliyetlerini de sürdüren Mustafa Kemal, burada Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurdu.
Fikir Hayatını Etkileyen Yazarlar ve Düşünürler
- Ziya Gökalp-Milliyetçilik
- Mehmet Emin Yurdakul-Milliyetçilik
- Namık Kemal-Vatanseverlik
- Tevfik Fikret-İnkılapçılık
- J.J. Rousseau-Yurttaşlık bilinci
- Montesquieu-Cumhuriyetçilik
- Voltaire-Bilimsellik, akılcılık
Mustafa Kemal’in Askerlik Hayatı
- Mustafa Kemal’in ilk görev yeri, 1905 yılında atanmış olduğu Şam’daki V. Ordu’dur.
- 1907’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır’a III. Ordu’ya atandı.
- 19 Nisan 1909’da İstanbul’a giren Hareket Ordusu’nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı.
- 1911’de Fransa’ya gönderildi. Picardie Manevraları’na katıldı.
- 1911 yılında İstanbul’da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.
- 1911 yılında İtalyanların Trablusgarp’a hücumu ile başlayan savaşta Mustafa Kemal, bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı.
- Trablusgarp, Mustafa Kemal’in ilk savaştığı yerdir.
- 6 Mart 1912’de Derne Komutanlığına getirildi.
- 1912’de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal, Gelibolu ve Bolayır’daki birliklerle savaşa katıldı.
- 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı.
- 1914 yılında yarbaylığa yükseldi.
- Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915’te sona erdi.
- Mustafa Kemal, 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ’da görevlendirildi.
Mustafa Kemal’in Eserleri
- En önemli eseri Nutuk’tur. 1919’dan 1927’ye kadar geçen zamandaki gelişmeleri kapsamaktadır.
- Ayrıca Mustafa Kemal’in askerlikle ilgili birikimlerini aktardığı Takımın Muharebe Talimi, Cumalı Ordugâhı, Taktik Tatbikat Gezisi, Bölüğün Muharebe Eğitimi ve Subay ve Komutan ile Konuşmalar eserleri de bulunmaktadır.
- Geometri eğitimini kolaylaştıran “Geometri” eseri de bulunmaktadır.
XX. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti
Siyasi Durum
İttihat ve Terakki Cemiyeti
- Mason ve İtalyan Carbonari teşkilatlarını örnek alarak kurulan bir örgüttür.
- Mekteb-i Tıbbiye öğrencileri tarafından Yeni Osmanlılar çizgisinde teşkilatlanan cemiyet üyeleri, II. Abdülhamid’e karşıydı.
- İttihat ve Terakki Cemiyeti, Fransız İhtilali’nin düşüncelerini kendilerine örnek almıştı.
- Meşrutiyet’i ilan edip Mebusan Meclisinin açılmasını sağlamak istiyorlardı.
- İngiltere ve Rusya’nın Reval’de bir araya gelerek Makedonya ve Boğazlar konusunda yaptıkları görüşmeler, İttihat ve Terakki Cemiyeti üyelerini tedirgin etmişti.
1908 II. Meşrutiyet’in İlanı
- Devleti dağılmaktan kurtarmak için bir an önce Meşrutiyet’in ilan edilmesi gerektiğini düşünen cemiyet üyeleri ayaklandılar.
- II. Abdülhamit yeniden Meşrutiyet’i ilan etti (23 Temmuz 1908) ve Kanun-ı Esasi (1876 Anayasası) yeniden yürürlüğe girdi.
- Bu süreçte meydana gelen olaylar:
- Bulgaristan’ın bağımsız olması
- Bosna Hersek’in Avusturya tarafından işgal edilmesi
- Girit’in Yunanistan’a katılması
31 Mart Ayaklanması
- Meşrutiyet yönetimine karşı olanlar tarafından 31 Mart Ayaklanması ( 13 Nisan 1909) çıkarıldı.
- Ayaklanma, komutanlığını Mahmut Şevket Paşa’nın yaptığı kurmay başkanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı Selanik’ten gelen Hareket Ordusu tarafından bastırıldı.
- Bu olaydan sonra II. Abdülhamit tahttan indirildi ve yerine Mehmet Reşat (V. Mehmet) tahta çıkarıldı.
- 31 Mart Ayaklanması’nın bastırılmasından sonra İttihat ve Terakki Cemiyetinin ülke yönetimindeki etkisi daha da arttı.
- İttihat ve Terakki Cemiyeti, Türkçülük politikasına ağırlık verdi.
İttihat ve Terakki Dönemi (1909-1918)
- II. Abdülhamit, 31 Mart olayı sonunda tahttan indirilince yerine ittihatçıların istediği Sultan V. Mehmet Reşat tahta çıktı.
- Bu dönem, İttihat ve Terakki Partisi’nin Osmanlı iç ve dış siyasetinde hâkim olduğu dönem olarak bilinir.
- Osmanlı Devleti’nin yıkılışında bu dönemde yapılan savaşların etkisi büyük olmuştur.
Trablusgarp Savaşı (1911-1912)
- 1870 yılında birliğini kuran İtalya, sömürge yarışından kopmamak gayesi ile Kuzey Afrika’ya göz dikmişti.
- Tunus ve Habeşistan bölgesinde umduğunu bulamayınca Trablusgarp’a yönelmişti.
- Rusya ile İtalya arasında 1909’da Racconigi Anlaşması ile Rusya İtalya’nın Trablusgarp’taki menfaatlerini, İtalya ise Rusya’nın boğazlardaki menfaatlerini tanımıştır.
- İtalya, Trablusgarp’ın kendi topraklarına yakınlığı ve Osmanlı Devleti’nin de bu bölgeye ilgisizliği sonunda Osmanlı Devleti’nden Trablusgarp’taki İtalyanlara bazı ayrıcalıklar istedi.
- İstekleri kabul edilmeyince 28 Eylül 1991’de İtalya, Trablusgarp’ı işgal etti.
Trablusgarp Savaşı’nın Gelişimi
- İtalya Trablusgarp’ta, Rusya da Boğazlarda etkili olacaktı.
- Bunun etkisi ile Osmanlı Devleti, Trablusgarp’ı yeterince savunamadı.
- Mustafa Kemal, Fethi Bey ve Enver Paşa; Derne, Tobruk ve Bingazi’de başarılı mücadeleler yaptılar. Bu mücadele Mustafa Kemal’in emperyalist devletlere karşı ilk mücadelesidir.
- Bu gelişme üzerine İtalya, 12 adaya saldırdı, Çanakkale Boğazı’nı ablukaya aldı.
- Osmanlı Devleti bunun üzerine barış yapmak zorunda kaldı.
- Sonuçta Ouchy (Uşi) Antlaşması imzalandı. (18 Ekim 1912)
Ouchy (Uşi) Antlaşması (18 Ekim 1912)
- Osmanlı Devleti Trablusgarp ve Bingazi’yi İtalya’ya bıraktı. Dini bakımdan Halife’ye bağlı kaldılar.
- 12 ada Osmanlı Devleti’ne verilecek fakat Balkan Savaşları bitene kadar İtalya’da kalacaktı (Yunanistan’a karşı korumak gayesiyle).
- Kapitülasyonların kaldırılmasında Osmanlı Devleti’ne İtalya destek verecekti.
- Osmanlı Devleti ile İtalya arasında ilk yazılı anlaşmadır.
- İtalya Akdeniz’de önemli bir güç oldu. Osmanlı Devleti’nin bu savaştaki başarısızlığı Balkan Devletleri’ni cesaretlendirmiştir.
I. Balkan Savaşı (1912)
Nedenleri
- Osmanlı Devleti’ni Balkanlardan atmak
- Rusya’nın (Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan ve Yunanistan ile) Panslavizm politikasını gerçekleştirme düşüncesi
- Ortodoksların birliği düşüncesi
- Milliyetçilik akımının etkisi
- Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’ta İtalya’ya yenilmesi
- Balkan Devletleri’nin sınırlarını geliştirme isteği
Gelişimi
- Osmanlı Devleti; Karadağ, Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan ile savaştı.
- Balkan Savaşı ilk olarak 8 Ekim 1912 yılında Karadağ’ın Osmanlı Devleti’ne savaş açması ile başladı. Daha sonra diğer devletler savaşa başladılar.
- Osmanlı Devleti savaşa hazırlıksız yakalandı.
- Romanya, savaşa katılmayan tek Balkan devletidir.
Sonuçları
- Osmanlı Devleti bütün cephelerde yenildi.
- En kârlı çıkan devlet Bulgaristan oldu.
- İçteki ittihatçı-itilafçı parti çekişmesi yenilginin asıl nedeni oldu.
- Ordu siyasete karıştı.
- Arnavutluk, bağımsızlığını ilan etti.
- Bulgarlar Çatalca’ya kadar ilerledi.
- Osmanlı Devleti ateşkes istedi.
Londra Antlaşması (30 Mayıs 1913)
- Midye-Enez hattı batısındaki tüm Rumeli toprakları Balkan devletlerine bırakıldı.
- Arnavutluk ve Ege adalarının durumunu Avrupa’nın büyük devletleri belirleyecektir.
- Selanik, Güney Makedonya ve Girit; Yunanistan’a verilecektir.
- Makedonya Sırbistan’a verilecektir.
II. Balkan Savaşı (1913)
Gelişimi
- Balkan Savaşı sonunda Osmanlı Devleti’nden alınan toprakların paylaşılmasında çıkan anlaşmazlık, savaşın ana nedenidir.
- Makedonya’nın Bulgaristan’a bırakılması, Sırbistan ve Yunanistan’ın buna karşı çıkmaları savaşın başlamasına neden oldu.
- Romanya ve Karadağ da savaşa katıldı.
- Bu kargaşadan faydalanan Osmanlı Devleti, Edirne’yi Meriç’e kadar ele geçirdi.
- Balkan Devletleri kendi aralarında bu savaşın bitirilmesi için anlaşmaya vardılar.
Sonuçları
- Balkanlarda Türk azınlıklarının hak ve hürriyetleri garanti altına alındı.
- Balkanların siyasi haritasında önemli değişiklikler oldu.
- Osmanlı Devleti’nin ordu yapısında önemli değişikliklere gidildi.
- Osmanlı Devleti’nin çöküşü hızlandı.
- Bulgaristan’ın Rusya ile arası açılmıştır.
Balkan Savaşları’nın Önemi
- Balkan devletleri önemli amaçlarına ulaştılar.
- Balkanlarda Osmanlı varlığı Meriç’in doğusu ile sınırlı kaldı.
- Balkanlarda binlerce Türk korumasız kaldı ve Anadolu’ya göç hareketi başlattı.
- Ege adaları elden çıktı. Ege Denizi kontrolü kaybedildi.
- Arnavutluk bağımsız oldu.
- Ordunun siyasete karışmasının zararları açıkça görüldü.
- Bugünkü Bulgaristan sınırı çizildi.
- Osmanlıcılık fikri geçersiz hâle geldi.
- İttihat ve Terakki Partisi darbe yaptı.
- Dünya Savaşı’nın Balkanlardaki zemini oluştu.
Bükreş Antlaşması (10 Ağustos 1913)
- Balkan Devletleri’nin kendi aralarında yaptıkları bu antlaşma ile Bulgaristan; Romanya, Yunanistan ve Sırbistan’a bir kısım toprağı bıraktı.
- Balkan Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında da ayrı ayrı antlaşmalar yapıldı.
I. İstanbul Antlaşması (29 Eylül 1913)
- Bulgaristan ile Osmanlı Devleti arasında yapıldı.
- Edirne, Kırklareli ve Dimetoka Osmanlılara bırakıldı.
- Bulgaristan Türklere her türlü din, mezhep ve ibadet hürriyeti verdi.
- Meriç Nehri sınır kabul edildi.
- Kavala ve Dedeağaç Bulgaristan’a kaldı.
Atina Antlaşması (14 Kasım 1913)
- Yunanistan ile Osmanlılar arasında yapıldı.
- Yunanistan’daki Türklerle ilgili düzenlemeler yapıldı.
- Ege Adaları Yunanistan’a bırakıldı.
II. İstanbul Antlaşması (13 Mart 1914)
- Sırbistan ve Osmanlı Devleti arasında yapıldı. Sırbistan’daki Türklerle ilgili düzenlemeler yapıldı.
XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Fikir Akımları
Osmanlıcılık
- Bu fikirde olanlar bütün Osmanlıların siyasi birliğini öngörüyorlardı.
- Dil, din, ırk farkı gözetilmemesi esastı. Azınlıklara bazı yeni hakların verilmesini savundular.
- Şinasi, Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi isimler bu fikir akımının önemli temsilcileridir.
- Bu görüş, milliyetçilik duygusunun yayıldığı bölgelerde etkili olamamıştır.
- Bu görüşü gerçekleştirmek için iki çalışma yapıldı: Kanun-u Esasi’nin ilanı ve Meclisi Mebusan’ın açılması.
- Balkan Savaşları ile birlikte Osmanlıcılık fikri önemini yitirdi.
Âdem-i Merkeziyet
- Prens Sabahattin’in düşünceleridir. Yerinden yönetim ve bireysel teşebbüs ilkesine dayanıyordu.
- Liberalizm savunuluyordu.
İslamcılık
- Ümmetin birliği esasına dayanıyordu.
- II. Abdülhamit, bu düşüncenin en önemli şahsiyeti idi.
- Mehmet Akif, Cemalettin Afgani gibi temsilcileri vardı.
- İslam’ın devletin birliğini sağlayacağına inanılıyordu. (Pan İslamizm)
- Dünya Savaşı ile geçerliliğini yitirdi.
Türkçülük
- Bu düşüncede olanlar Türklerin birliğini savunuyorlardı. (Pan Türkizm)
- Önemli savunucuları Ziya Gökalp ve Mehmet Emin Yurdakul’du.
- İttihat ve Terakki Cemiyetinin temel görüşüdür.
Batıcılık
- Kurtuluşu Batı ile entegrasyonda görenlerdir.
- Abdullah Cevdet en önemli temsilcisidir.
NOT: Mustafa Kemal Batıcılık ve Türkçülük görüşlerinden etkilenmiştir. İslamcılık düşüncesini benimsememiştir.
Sosyal Durum
- Balkan Savaşları sonrasında kaybedilen topraklarda büyük kitleler hâlinde Türkler bırakıldı.
- Bu topraklarda kalan Türkler, gördükleri baskılar karşısında Anadolu’ya göç etti.
- Göçün yaratmış olduğu karmaşa da sosyal hayatı olumsuz etkiledi.
Ekonomik Durum
- Avrupa devletleri Sanayi İnkılabı’yla beraber hızlı ekonomik büyüme sağlarken Osmanlı Devleti kendi sanayileşmesini gerçekleştiremedi.
- Avrupalı ülkelerin rekabetiyle açık pazar hâline dönüştü.
- 1854 yılından sonra Osmanlı Devleti’nin mali sıkıntıları giderek arttı ve kırım Savaşı’nda ilk kez İngiltere ve Fransa’dan dış borç alındı.
- Osmanlı Devleti, aldığı borçların faizini bile ödeyemeyince iflas ettiğini açıkladı.
- 20 Aralık 1881’de yayımlanan Muharrem Kararnamesi ile alacaklı devletler, Düyûn-u Umumiye İdaresini (Genel Borçlar İdaresi) kurdular.
- Bu idarenin kurulmasıyla Osmanlı maliyesi, alacaklı devletlerin denetimi altına girdi.
- Osmanlı Devleti, ekonomik bağımsızlığını kaybetti.
I. Dünya Savaşı (1914-1918)
I. Dünya Savaşı’nın Genel Nedenleri
- Milliyetçilik akımı
- Sömürgecilik yarışı
- Hammadde ve pazar arayışı
- Devletlerarası bloklaşma
- Silahlanma yarışı
I. Dünya Savaşı’nın Özel Nedenleri
- Japonya’nın Uzak Doğu’da sömürgeler elde etmek istemesi
- Fransa’nın Sedan Savaşı’nda Almanya’ya kaptırdığı kömür yatakları açısından zengin olan Alsace Lorraine’i geri almak istemesi
- Avusturya-Macaristan’ın kendisi için tehlike olarak gördüğü Sırbistan’ı ortadan kaldırıp Doğu’ya doğru genişlemek ve Rusya’yı Balkanlar’dan uzaklaştırmak istemesi
- Rusya’nın Balkanlar’daki bütün Slavları kendi idaresinde birleştirme isteği (Panslavizm politikası) ve sıcak denizlere ulaşma amacı
- Almanya ve İtalya’nın siyasi birliklerini tamamlaması ve sömürgecilik rekabetine katılmaları
- İngiltere ve Almanya arasındaki siyasal ve ekonomik rekabet
- İtalya’nın Akdeniz ve çevresinde yeni sömürgeler ele geçirmek istemesi
Görünen Neden
- 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan Veliahtı François Ferdinand ve eşi, bir Sırp milliyetçisi tarafından suikast sonucu öldürüldü.
- Bu olay, İttifak ve İtilaf devletlerini savaşa sürükledi. 28 Temmuz 1914’te Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a savaş ilan etti.
Savaşın Tarafları
- Savaş başında devletler arasında bloklaşma yaşanmıştır.
- Üçlü İtilaf (Anlaşma): İngiltere, Fransa, Rusya
- Üçlü İttifak (Bağlaşma): Almanya, Avusturya-Macaristan, İtalya
- İtalya savaş sırasında taraf değiştirerek İtilaf Devletleri’nin yanına geçmiştir.
- Romanya, Japonya, ABD ve Yunanistan itilaf devletlerinin yanında savaşa katılmıştır.
- Osmanlı Devleti ve Bulgaristan bir süre sonra ittifak grubu yanında savaşa katılmıştır.
- Japonya, Uzak Doğu’da bulunan Alman sömürgelerini ele geçirmek için savaşa girmiş ve amacına kısa sürede ulaşmıştır. I. Dünya Savaşı’ndan ilk olarak Japonya çekilmiştir.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girişi
- Osmanlı yönetimi savaş başladığında tarafsız olduğunu ilan etmiş, Boğazların kapatıldığını ve kapitülasyonların tek taraflı olarak kaldırıldığını ilan etmiştir.
- Savaşın dışında kalamayacağını anlayan Osmanlı Devleti ilk olarak İngiltere ve Fransa ile bağlantı kurmak istemiş fakat reddedilmiştir.
- Bunun en büyük nedeni Rusya’yı kendi yanlarında tutmak istemeleridir.
- Almanya ise Osmanlı Devleti’nin kendi yanında savaşa girmesi için büyük çaba harcamıştır.
- Alman donanmasına ait Goben ve Breslav adlı savaş gemileri İngiliz donanmasından kaçarak Osmanlı Devleti’ne sığınmıştır.
- Osmanlı Devleti tarafsızlığını korumak için gemileri satın aldığını açıklamıştır.
- Yavuz ve Midilli adlarını alan gemiler, Karadeniz’de Rusya’nın Sivastapol ve Odessa limanlarını bombalamışlardır.
- Bu olay ile Osmanlı Devleti resmen savaşa girmiştir.
- Yeni cepheler açılmış, savaş daha geniş bir alana yayılmıştır.
- Savaş, itilaf devletleri için daha güç hâle gelmiş ve uzamıştır.
- İngiltere, Kıbrıs’ı topraklarına kattığını ilan etmiştir.
Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni Yanında İstemesinin Nedenleri
- Halifenin nüfuzundan yararlanmak
- İngiltere’nin Hint sömürge yolunu ele geçirmek
- Yeni cepheler açılmasını sağlayarak kendi askerî yükünü hafifletmek
- Osmanlı’nın insan gücü ve hammadde kaynaklarından yararlanmak (Musul-Kerkük petrollerinden yararlanma düşüncesi)
- Osmanlı Devleti’nin coğrafi konumunu ve Boğazları kullanmak
- Rusya’ya yapılacak yardımların önünü kesmek
Osmanlı Devleti’nin Savaştığı Cepheler
- Saldırı Cepheleri: Kafkas, Kanal
- Savunma Cepheleri: Çanakkale, Irak, Hicaz-Yemen, Suriye-Filistin
- Sınırları Dışındaki Cepheler: Galiçya, Makedonya, Romanya
Kafkas Cephesi
- Ruslarla mücadele edildi.
- Dünya Savaşı’ndaki ilk mücadelenin verildiği cephedir.
Nedeni
- Rus limanlarının bombalanması
- Almanların Bakü petrolleri üzerindeki düşünceleri
- Osmanlı Devleti’nin Turancılık politikaları
Sonuçları
- Osmanlı ordusu ağır bir yenilgi aldı.
- Erzincan, Muş, Bitlis, Trabzon Ruslara geçti.
- Muş ve Bitlis Mustafa Kemal Paşa’nın da çabaları ile geri alınmıştır.
- Ermenilerin olumsuz tavırları görüldü. Buna bağlı olarak 1915 yılında Ermeniler, Tehcir Kanunu’na tabi tutuldular.
- 3 Mart 1918’de imzalanan Brest-Litovsk Anlaşması ile Kars, Ardahan ve Batum (Elviye-i Selâse) Osmanlı Devleti’ne geri verildi.
1915 Ermeni Olayları
- Osmanlı Devleti’ni paylaşma planı yapan Rusya, İngiltere ve Fransa; Ermenileri kışkırtarak Doğu Anadolu’da bağımsız bir devlet kurmaları için harekete geçirdi.
- Hınçak ve Taşnak komiteleri öncülüğünde kurulan Ermeni çeteleri Van, Erzurum, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ gibi Anadolu’nun birçok yerinde Müslüman halka yönelik katliamlar yaptılar.
- Ermenilerin yaptığı saldırı ve katliamlar karşısında Osmanlı Devleti, birtakım tedbirler almak zorunda kaldı.
- Osmanlı Dâhiliye Nezaretinin 24 Nisan 1915’te yayınladığı bir genelgeyle Hınçak ve Taşnak komite büroları kapatıldı ve bu komitelerin üyeleri de tutuklandı.
- Ermenilerin 1915 olaylarının yıl dönümü olarak her yıl andıkları 24 Nisan, bu genelgenin yayınlandığı tarihi işaret eder.
- Alınan bütün tedbirlere rağmen Ermenilerin saldırı ve katliamları artarak devam etti.
- 27 Mayıs 1915’te Sevk ve İskân Kanunu çıkarıldı.
- Bu kanunla Ermeniler arasından Ruslarla iş birliği içinde olanlar, çeteciler ve isyan hareketine karışanlar zorunlu olarak göçe tabi tutuldu.
Kafkas İslam Ordusu
- 1917 yılında Rusya’da yaşanan Bolşevik Devrimi ile Çarlık rejimin yıkılmasının ardından Rus Kafkas Ordusu dağıldı.
- Rus birlikleri bölgeden ayrılırken silahlarını Ermeni ve Gürcülere bırakarak Osmanlı ile mücadeleyi onlara devretti.
- Bölgeden Rusların çekilmesiyle birlikte Ermeni ve Gürcü çeteleri Müslüman ve Türklere karşı katliamlara başladı.
- Bunun üzerine Azerbaycan Türkleri, Osmanlı Devleti’ne bir heyet göndererek yardım istediler.
- İstanbul Hükûmeti, Nuri (Killigil) Paşa’nın komutanlığında Azerbaycan Türkleri ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti vatandaşı Dağıstanlı gönüllülerden oluşan bir Kafkas İslam Ordusu kurdu.
- Kafkas İslam Ordusu’yla Bolşevik ve Ermeni Taşnak birlikleri arasında önemli muharebeler yaşandı.
- 15 Eylül 1918’de Kafkas İslam Ordusu Bakü’ye girdi. Böylece şehir düşmandan temizlendi.
Kanal Cephesi
Nedeni
- Almanya’nın teşviki ile Osmanlı Devleti, İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını keserek insan ve hammadde sağlamasını önlemek istedi.
Sonuçları
- Süveyş Kanalı bölgesinde İngilizler, Osmanlı ordusunu yenilgiye uğrattı.
- İngiltere, 1917’de saldırıya geçip Sina Yarımadası’nı alarak Suriye’ye kadar ilerledi.
Çanakkale Cephesi
Nedenleri
- İstanbul ve Boğazları ele geçirip Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak
- Rusya’ya gerekli askerî ve ekonomik yardımları yapmak
- Rusya’nın buğdaylarından faydalanmak
- Bu cephede kazanılacak başarıyla birlikte hâlâ tarafsız olan Balkan Devletleri’ni kendi yanlarında savaşa çekmek
Gelişmeler
- İtilaf devletleri Çanakkale’yi önce denizden geçmeyi denediler.
- 18 Mart 1915’te itilaf donanması, Çanakkale Boğazı’nı geçmek için harekete geçti.
- Nusret Mayın Gemisi ile Boğaz’a döşenen mayınlar ve kahraman Türk topçusunun başarısı sayesinde itilaf donanması büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı.
- İtilaf devletlerinin beklenmeyen bu başarısızlığı bütün dünyada büyük bir yankı uyandırdı.
- Deniz yolu ile Çanakkale’yi geçemeyeceklerini anlayan itilaf devletleri, Gelibolu Yarımadası’na asker çıkardılar.
- 25 Nisan 1915’te çoğunluğu Anzaklardan oluşan İtilaf ordusu, Seddülbahir, Kumkale ve Arıburnu’na çıkarma harekâtı düzenledi.
- Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal ve emrindeki Türk ordusu Anafartalar, Conkbayırı, Arıburnu ve Kireçtepe’de destan yazarak düşmana geçit vermediler.
- Çanakkale’de kara savaşlarında da başarılı olamayan İtilaf kuvvetleri, Ocak 1916’da Gelibolu’yu boşalttılar.
- Çanakkale Muharebeleri’nin kazanılmasında Seyit Onbaşı’nın kahramanlığı, Nusret Mayın Gemisi komutanı Yüzbaşı İsmail Hakkı’nın özverisi, 57. Alay’ın fedakârlığı büyük rol oynadı.
Sonuçları
- Çanakkale Muharebeleri’ni Osmanlı’nın kazanmasıyla I. Dünya Savaşı’nın süresi de uzadı.
- Bulgaristan, İttifak Devletleri’nin yanında savaşa katıldı.
- Böylece Almanya ve Osmanlı Devleti arasında kara bağlantısı sağlandı.
- Müttefiklerin yardım götüremediği Rusya’da Bolşevik İhtilali çıktı.
- Rusya’daki Çarlık rejimi yıkıldı.
- Bolşevik İhtilali’nin ardından Rusya savaştan çekildi.
- “Anafartalar Kahramanı” olarak tanınan Mustafa Kemal’in bu cephedeki başarısı, Milli Mücadele’nin lideri olmasında etkili oldu.
- Osmanlı Devleti’nin Çanakkale’deki kayıplarının büyük çoğunluğu eğitim seviyesi yüksek insanlardı. Bu yüzden Cumhuriyet’in ilk yıllarında pek çok alanda yetişmiş eleman bulma sıkıntısı yaşanmıştır.
- Dünya Savaşı süresince Osmanlı Devleti’nin zafer kazandığı tek cephe Çanakkale Cephesi’dir.
Hicaz-Yemen Cephesi
Nedeni
- İngiltere, Mac Mahon Planı ile Mekke Emiri Şerif Hüseyin’e bağımsızlık vadetmişti.
- Böylece İngilizlerin desteğini sağlayan bazı Arap kabileleri, Osmanlı egemenliğine karşı savaştı.
Sonuç
- İngilizlerin desteklediği Araplar, bölgede Osmanlı Devleti’nin varlığını sona erdirdiler.
- Bu cephede yaşananlar, İslamcılık (Ümmetçilik) politikasının etkisini kaybettiğini göstermiştir.
Irak Cephesi
Nedeni
- Cephe İngiltere tarafından açılmıştır.
- İngilizler Aden’e çıkartma yaptılar.
- Orta Doğu petrollerini kontrol altında tutmak ve Kafkaslar’da Ruslarla birleşmek İngiltere’nin hedefleri arasında yer alıyordu. Türk kuvvetlerinin İran’a girip İngiliz sömürgesi olan Hindistan’ı tehdit etmesini de önlemek istiyordu.
Sonuçları
- Osmanlı orduları Selman-ı Pak Muharebesi’nde büyük bir başarı gösterip Kut’ül Amâre’deki İngiliz kuvvetlerini kuşattı.
- İngiliz kuvvetleri 29 Nisan 1916’da Halil Paşa komutasındaki Türk kuvvetlerine teslim oldu.
- İngiliz tümeni, komutanı General Townshend ile birlikte esir alındı.
- İngilizler I. Dünya Savaşı’nda ilk kez yenilgiye bu cephede uğradı.
- İngilizler, Irak’a daha büyük bir kuvvet yığarak karşı saldırıya geçtiler.
- Savaşın son yılında Bağdat’a kadar olan bölgeyi İngiliz kuvvetleri ele geçirdiler.
- İngilizler, 1918 sonunda bütün Musul’u aldılar.
Suriye-Filistin Cephesi
- İngilizler, Kudüs ve Filistin’i işgal etti.
- Kanal Cephesinin devamı niteliğindedir.
- Kanal harekâtında başarılı olan İngilizler Suriye’ye kadar ilerlediler.
- Ayrıca isyancı Arap güçleri ile 26 Ekim 1918’de yaptığı Katma Savaşı’nı kazanan Mustafa Kemal, Halep’in beş kilometre kadar kuzeyindeki bölgeyi Türk sınırı olarak belirledi.
- Mustafa Kemal Alman Limon Von Sanders’ten sonra 31 Ekim’de Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı’na atandı.
- Mondros Mütakeresi’nin imzalanmasının ardından sonra İngilizler Suriye’yi tamamen kontrolleri altına aldı.
- Misak- Milli de bu dönemde belirlenmiştir.
Ümmetçiliğin Sonu
- Kanal, Suriye-Filistin ve Irak Cephesi savaşları Ümmetçilik fikrinin çöktüğünü gösteren cephelerdir.
- Çünkü Müslüman Araplar Osmanlıya karşı İngilizleri desteklemişlerdir.
Galiçya Cephesi
- Rusya’nın Karadeniz kıyısına çıkarma yapması üzerine, Osmanlı Devletini Bulgarlara yardım etmesi ile oluşan cephedir.
Makedonya Cephesi
- Sırpları desteklemek için Selanik’e gelen Fransız kuvvetlerinin Bulgarlarla birlikte Osmanlı Devletince durdurulması için açılmış bir cephedir.
Romanya Cephesi
- Bulgarları Romanya’ya karşı desteklemek için Dobruca, Bükreş ve Tuna bölgesinde verilen mücadelelerdir.
I. Dünya Savaşı Sona Ererken
- 1917’de yaşanan en önemli gelişmelerden biri de Rusya’daki Bolşevik İhtilali’dir.(7 Kasım 1917)
- İktidara gelen Bolşevik yönetimi, İttifak Devletleri ile 3 Mart 1918’de Brest Litowsk Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekildi.
- Bolşevik yönetimi, Çarlık hükümetin bütün gizli antlaşmalarını dünya kamuoyuna açıkladı.
- İtilaf Devletleri, Rusya’nın çekilmesiyle oluşan boşluğu ABD ile tamamladılar.
- Amerikan ticaret gemilerinin, Alman denizaltılar tarafından batırılması üzerine ABD, Almanya’ya savaş ilan etti.(2 Nisan 1917)
- ABD savaşa katılınca savaş İtilaf Devletleri lehine sonuçlandı.
- ABD, I. Dünya Savaşı’na katılarak aynı zamanda ilk kez Monroe Doktirini’nden de ayrılmıştır.
- Selanik Ateşkes Antlaşması (29 Eylül 1918) ile Bulgaristan savaştan çekildi.
- Osmanlı Devleti bu tehlike karşısında ateşkes istedi ve Mondros Mütarekesini İtilaf Devletleri ile imzaladı. (30 Ekim 1918)
- Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, iç karışıklıkların da artmasıyla birlikte, Villa Gusti Ateşkesi’ni imzalayıp savaştan çekildi. (3 Kasım 1918)
- Almanya da Rethondes (Rethıns) Ateşkes Antlaşması’nı (11 Kasım 1918) imzalayarak savaştan çekildi.
- Böylece dört yıl süren I. Dünya Savaşı da sona erdi.
I. Dünya Savaşı’nda Anadolu
- Dünya Savaşı’nın ardından, Anadolu harap ve yıkıktı.
- Türk milleti savaş dönemi boyunca açlık ve yoksulluk nedeniyle çok fazla insan hayatını kaybetti.
- Cephe gerisinde kalan kadın ve çocuklar çok büyük acılar yaşadılar.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Paylaşılmasını Öngören Gizli Antlaşmalar
İstanbul Antlaşması (18 Mart-10 Nisan 1915)
- İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanmıştır..
- Buna göre; Boğazlar, Midye-Enez çizgisine kadar Trakya, Gelibolu Yarımadası, Sakarya Irmağı’na kadar Kocaeli Yarımadası ile İmroz ve Bozcaada savaştan sonra Rusya’ya bırakılacaktı.
Londra Antlaşması(26 Nisan 1915)
- Üçlü İtilaf Devletleri, İtalya’yı kendi yanlarına çekmek için bu antlaşmayı İtalya’yla imzalamışlardır.
- Bu antlaşmaya göre Antalya, Rodos ve 12 Ada İtalya’ya bırakılacaktı.
Sykes-Picot Antlaşması (26 Nisan 1916)
- Bu antlaşmayla Rusya’ya Kafkas sınırına yakın yerler yani Van ve Erzurum illeri, Trabzon ve Bitlis illerinin doğu bölümleri; Sivas, Harput (Elazığ) ve Diyarbakır illerinin bir kısmı bırakılacaktı.
- Fransa’ya Adana, Beyrut illeri; Halep, Harput ve Diyarbakır illerinin büyük kısmı; Şam ve Sivas illerinin bir kesimi ve Cebel-i Lübnan sancağının tamamı bırakılacaktı.
- İngiltere’ye Bağdat ve Basra illerini de içeren Güney Irak bırakılacaktı.
- Rusya’nın isteği üzerine Trabzon’a kadar Doğu Karadeniz kıyıları ve Doğu Anadolu da Rusya’ya bırakılacaktı.
St. Jean De Maurienne (Sen Jan Dö Moryen) Antlaşması (17 Nisan 1917)
- İngiltere, Fransa ve İtalya arasında yapılan bu antlaşmaya göre Antalya, Menteşe Sancağı ve Konya ilinin bir kısmı ile İzmir ve kuzeyi İtalya’ya bırakılacaktı.
Mondros Mütarekesi (30 EKİM 1918)
- Savaşın sonlarına doğru Osmanlı Devleti’nde V. Mehmet Reşat’ın vefat etmesiyle VI. Mehmet Vahdettin tahta çıktı.
- Sadrazam Talat Paşa istifa etti.
- Osmanlı Devleti’ni savaşa sokan İttihat ve Terakki yönetimden çekildi.
- Ahmet İzzet Paşa başkanlığında yeni hükûmet kuruldu ve bu hükûmet Wilson İlkeleri doğrultusunda imzalanacak bir ateşkes istedi.
- İstanbul Hükûmeti tarafından Bahriye Nazırı Rauf Bey başkanlığında görevlendirilen heyet, Limni Adası’nın Mondros Limanı’na gitti.
- İtilaf Devletleri’ni temsil eden Amiral Calthorope ile İngilizlerin Agememnon adlı zırhlı savaş gemisinde 27 Ekim 1918’de ateşkes görüşmeleri başladı.
- 25 madde hâlinde düzenlenen Mondros Mütarekesi imzalandı.
Mondros Mütarekesi’nin Bazı Maddeleri
- Boğazlar İtilaf Devletleri’ne açılacak, Karadeniz’e girişler serbest olacak, Karadeniz ve Çanakkale’deki istihkâmlar İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.
- Osmanlı orduları terhis edilecek; ordunun taşıt, araç gereç, silah ve cephanesine İtilaf Devletleri tarafından el konulacak.
- Osmanlı Devleti’nin elindeki tüm savaş esirleri ile esir ya da tutuklu bulunan bütün Ermeniler serbest bırakılacak fakat İtilaf Devletleri’nin elindeki Türk savaş esirleri geri verilmeyecek.
- İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum karşısında herhangi bir stratejik noktayı işgal hakkına sahip olacak. (Madde 7)
- Vilayet-i Sitte denilen altı doğu ilinde (Erzurum, Van, Bitlis, Sivas, Harput, Diyarbakır) herhangi bir karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri buraları işgal hakkına sahip olacak. (Madde 24)
- Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.
- Tüm liman ve tersaneler İtilaf Devletleri’nin kontrolünde olacak.
- Hükûmet haberleşmesi dışındaki telsiz, telgraf ve kablolar (iletişim hatları) İtilaf Devletleri’nin denetimi altında olacak.
- İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri, I. Dünya Savaşı’ndan önceki sınırlara çekilecek.
- Kömür, akaryakıt ve benzer kaynaklarda ülkenin ihtiyaçları karşılandıktan sonra İtilaf Devletleri’ne satın alma kolaylığı sağlanacak.
- Suriye, Irak, Hicaz, Yemen, Asir, Trablusgarp ve Bingazi’deki Osmanlı kuvvetleri ve subayları en yakın İtilaf Devletleri komutanlığına teslim olacak.
Mondros Sonrası
- Mondros Mütarekesi’nin 7 ve 24. maddeleri, İtilaf Devletleri’nin Osmanlı topraklarında istedikleri yerleri işgal etmelerine zemin hazırlamıştır.
- Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından hemen sonra İngiltere, Musul’a girerek ateşkese rağmen Osmanlı topraklarındaki ilk işgalini gerçekleştirdi (3 Kasım 1918)
- Fransa da Adana çevresini işgal etti.
- Yunanistan ve İtalya da kendilerine vadedilen yerleri ele geçirmek için işgal hareketlerine başladılar.
- 13 Kasım 1918’de İtilaf donanması İstanbul’a gelerek Dolmabahçe Sarayı önlerine demir attı.
- Osmanlı Devleti’nin başkenti de fiilen işgal edilmiş oldu.
- İstanbul Hükûmeti’nin Mondros Mütarekesi’ne Tepkisi
- Mondros Mütarekesi, dört yıldır devam eden savaşı bitirdiği ve beklenen barışı getirdiği düşüncesiyle İstanbul Hükûmeti tarafından olumlu karşılandı.
- Mondros’tan sonra hükûmette yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle Ahmet İzzet Paşa Hükûmeti istifa etti.
- Tevfik Paşa yeni hükûmeti kurdu.
- Padişah, anayasanın kendisine verdiği yetkiyi kullanarak Mebusan Meclisini dağıttı.
- İşgalcilerin baskıları karşısında Tevfik Paşa Hükûmeti de padişaha istifasını sundu ve yerine İngilizleri destekleyen politikalar izleyen Damat Ferit Paşa Hükûmeti kuruldu.
Mustafa Kemal’in Tepkisi
- Mondros Mütarekesi imzalandığında Alman General Liman Von Sanders’in yerine Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı’na tayin edilen Mustafa Kemal, antlaşmanın çok ağır şartlar içerdiği ve bağımsızlıkla bağdaşmayan bir antlaşma olduğu konusunda İstanbul Hükûmeti’ni uyarmaya çalıştı.
- Mustafa Kemal, Harbiye Bakanlığı emrine alınarak İstanbul’a çağırıldı.
- 13 Kasım 1918’de Mustafa Kemal, İstanbul’a geldiğinde Dolmabahçe Sarayı önlerinde demirli olan işgal donanmasını görünce “Geldikleri gibi giderler.” sözüyle tepkisini gösterdi.
Halkın Tepkisi
- Halkın büyük bir çoğunluğu, başlayan işgallerle birlikte İstanbul Hükûmeti’nin tepkisiz kalması nedeniyle kendiliğinden örgütlenmeye başladı.
- Halk, işgal güçleri karşısında bulundukları bölgeleri korumak için direniş cemiyetleri kurdu, miting ve protestolarla işgallerin haksızlığını duyurmaya çalıştı.
- Daha sonra Kuvay-ı Milliye’yi oluşturan halk, işgalci güçlere karşı silahlı mücadeleye geçerek yaşadıkları toprakları korumaya çalıştı.
8 Ocak 1918 Wilson İlkeleri
ABD Başkanı Woodrow Wilson, her iki tarafın da çıkarlarını gözettiği iddiasıyla 14 maddelik bir bildiri duyurdu. Bu bildiriye göre:
- Barış antlaşmalarında ve diplomaside açıklık olacak
- Ekonomik sınırlandırılmalar kaldırılacak
- Ülkelerin silahsızlanmalarını sağlayacak karşılıklı güvenceler verilecek
- Galip devletler mağlup devletlerden toprak ya da savaş tazminatı almayacak
- Devletlerarası barışı sağlamak amacıyla Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kurulacak.
- Osmanlı Devleti’nin Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerinde Osmanlı egemenliği sağlanacak, Türklerin çoğunlukta olmadığı bölgelerde ise buradaki milletlerin kendi kendini yönetme hakkı olacak
- Boğazlar bütün milletlerin gemilerine açık olacak ve bu durum, milletlerarası kontrol altında olacak (12. Madde)
18 Ocak 1919 Paris Barış Konferansı
- Konferansın toplanma amacı, savaşı kaybeden devletlerle yapılacak olan barışın esaslarını görüşmekti.
- Konferansa 32 devlet katıldı.
- ABD, İngiltere, Fransa, Japonya ve İtalya konferansta etkili olan devletlerdi.
- Konferansa bizzat katılan ABD Başkanı Wilson’un temel amacı, Cemiyet-i Akvamın (Milletler Cemiyeti) kurulmasını sağlamaktı.
- İzmir ve çevresi Yunanistan’a verildi.
I. Dünya Savaşını Bitiren Antlaşmalar
Almanya ile imzalanan Versailles (Versay) Antlaşması’na göre
- Almanya, Fransa ve Belçika’dan daha önceden aldığı bütün toprakları geri verecek
- Almanya’nın bütün sömürgeleri İngiltere, Fransa ve Japonya arasında paylaşılacak
- Almanya’da zorunlu askerlik kaldırılacak, Alman ordusu 100 bin kişiye indirilecek
- Deniz kuvvetleri sınırlandırılacak. Denizaltı ve savaş uçağı yapması yasaklanacak.
- Almanya savaş tazminatı (tamirat borcu adı altında) ödeyecek.
Avusturya ile imzalanan Saint Germain Antlaşması’na göre
- Avusturya-Macaristan İmparatorluğu parçalandı.
- Macaristan, Çekoslovakya ve Yugoslavya bağımsız oldu.
- Milletler Cemiyetinin izni olmadan Almanya ile birleşmeyecek
- Avusturya’da zorunlu askerlik kaldırılacak ve Avusturya ordusu 30 bin kişiyle sınırlandırılacak.
- Avusturya, savaş tazminatı ödeyecek
Bulgaristan ile imzalanan Neuilly Antlaşması’na göre
- Güney Dobruca Romanya’ya, Gümülcine ve Dedeağaç Yunanistan’a, Tsaribrod ve Srurmitsa Yugoslavya’ya bırakılacak
- Bulgaristan’da zorunlu askerlik kaldırılacak. Ordusu 25 bin kişi ile sınırlandırılacak, deniz ve hava kuvveti oluşturması yasaklanacak.
- Bulgaristan, savaş tazminatı ödeyecek
Macaristan ile imzalanan Triannon Antlaşması’na göre
- Presburg bölgesi Çekoslovakya’ya, Bosna Hersek Yugoslavya’ya, Transilvanya Romanya’ya, Burgerland Avusturya’ya bırakılacak.
- Macaristan’da zorunlu askerlik kaldırılacak, ordusu 35 bin kişi ile sınırlandırılacak, deniz ve hava kuvveti oluşturması yasaklanacak.
- Macaristan, savaş tazminatı ödeyecek.
NOT: Yenilen İttifak Devletleri’ne antlaşmalarla dayatılan ağır şartlar bu devletlerin kamuoyunda derin bir hoşnutsuzluk oluşturdu. Oluşan hoşnutsuzluk, savaşın getirdiği ekonomik yıkımla birleşince Avrupa’da uzun süreli bir barışı sağlamayı imkânsız hâle getirdi.
20.Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya Örnek Soru Çözümü
Sınava hazırlık uzun bir maraton. Kunduz ekibi olarak bu yolculukta yanında olmayı çok isteriz! Alanında uzman Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin. Uygulamada senin için hazırlanmış , tüm konuları öğrenebileceğin premium içerik ders videolarını incelemeyi unutma!