Kunduz ekibinden Boğaziçi Üniversitesi mezunlarıyla tekrar olsa seçer miydiler, Boğaziçi mezunu olmak kariyerlerinde onlara yardımcı oldu mu ve neden Boğaziçi’ni seçtiler sorularını yönelttiğimiz röportajlar yaptık. Bu röportajımızda Boğaziçi Endüstri Mühendisliği mezunu ve Kunduz’un kurucularından Başar ile konuştuk. İyi okumalar!
Hangi bölümden kaç yılında mezun oldun şu an ne iş yapıyorsun?
2012 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldum. Kariyerimin ilk yıllarında yönetim danışmanlığı yaptıktan sonra Boğaziçi’nden arkadaşlarımla Kunduz’u kurduk.
Neden Boğaziçi’ni seçtin? Baştan beri bu bölüm ve okulu mu düşünüyordun? Diğer seçeneklerin nelerdi, tercih sürecinde neler yaşadın?
Lisenin başından beri hedefim Boğaziçi ve endüstri hühendisliğiydi. Tercih döneminde yaptığım en büyük hata, o sırada benim için doğru olduğundan emin olduğum endüstri mühendisliğini 4 okulda yazmamdı. Halbuki endüstri mühendisliğiyle ilgili ne kadar araştırma yapmış olsam da bölümle ilgili akademik bir bilgim yoktu. Boğaziçi Endüstri Mühendisliği’ni ilk sıraya yazmıştım ve şanslıydım ki kazandım. İlk bölüm derslerini almaya başladığımda anladım ki bu alana karşı ilgim Boğaziçi’nin bana kattıklarına göre çok daha azdı.
Şimdi kendi kriterlerimle baktığımda görüyorum ki başka bir üniversitede Endüstri Mühendisliği okuyor olsaydım, hayatımın en büyük pişmanlıklarından birini yaşıyor olurdum.
Boğaziçi sana neler kattı, diğer okullardan farklı neler buldun, sana en büyük katkısının ne olduğunu düşünüyorsun?
Çok yönlü bir 5 yıl geçirdim. Bölümümün disiplini kadar vakit ayırdığım birden çok hobim oldu. Kimisi geçmişten gelmişti ve Boğaziçi’nde daha fazla odaklanma şansım oldu, kimisini Boğaziçi’nde keşfettim. Bölümüm dışında ekonomi ve sanat odaklı çok fazla ders aldım.
Bana her gün ilham veren arkadaşlarla çevriliydim. O meşhur sözü hayatımın farklı noktalarında gözlemleme şansım oldu: “Çevrenizdeki insanların ortalaması kadar zekisiniz.”
Global bakış açısı kazandım. Hayatımda ülke sınırlarının anlamı neredeyse kalmadı. Endüstri Mühendisliği’nin yarısı değişim programlarıyla yurt dışında vakit geçirdi. Şu an üniversite arkadaşlarımın %80’i yurt dışında yaşıyor. Beyin göçü ülke olarak ne kadar aleyhimize işleyen bir konu olsa da dünyadaki sınırları kaldıracak bir diploma ve kültüre sahip olmak sizin yaşayacağınız hayatı ve dünyaya bakışınızı çok etkileyecek.
Farklı görüşleri dinlemeyi, kendi görüşlerimin de dönüşmesinin bir gelişim olduğunu öğrendim.
Hayal kurmayı ve hayallerin peşinden koşmaya cesaret etmeyi öğrendim.
Çok eğlendim.
Çevrenizdeki insanlar, okuduklarınız, izledikleriniz, bölüm dersleri dışında aldığınız dersler, derslerin ötesinde bağ kurduğunuz akademisyenler bunları besliyor. Hayatımın en kritik 5 yılında bunların ortak paydasında hep Boğaziçi vardı. Hem lise arkadaşlarımdan hem de üniversite sonrası iş arkadaşlarımdan Türkiye’nin önde gelen tüm okullarında okumuş arkadaşlarım oldu. Çok net söyleyebilirim ki bu söylediklerimi başka hiçbir okulun mezunundan Boğaziçi’liler kadar net duymadım.
Kariyerinizde Boğaziçi mezunu olmanın faydalarını gördünüz mü?
Her adımında gördüm.
Boğaziçi’nden 2.72 gibi düşük bir ortalamayla mezun oldum. Yönetim danışmanlığı yaptığım global şirkete ve Stanford MBA’e en düşük ortalamayla giren kişiydim. Başka bir okuldan böyle bir ortalamayla bu kurumlara girmem çok mümkün değildi.
Bu sadece Boğaziçi’nin marka değeriyle anlatılacak bir şey değil. Boğaziçi’nde geçirdiğim 5 sene boyunca kulüplerle ve stajlarla beni yaşıtlarımın CV’lerinden ayıran bir deneyim yaşama şansım oldu.
Başvurduğum işlerde de MBA başvurularımda da Boğaziçi’nde dolu dolu geçirdiğim 5 senede yaptığım 2.72 ortalama, diğer iyi okulların 3.80 ortalamasından daha değerliydi.
Kunduz’u kurduğumuz günden beri ise Boğaziçi’nin çok ayrı faydalarını görüyorum. Kunduz ekibinin ilk günlerinden bu yana ekipte yüksek bir Boğaziçi’li ağırlığı oldu. Kendi dönemlerimizde her birini kulüplerden, bölümlerimizden veya güney çimlerden tanıdığımız arkadaşlarımız serüvenimize katıldı. Biz onların çalışma etiklerini, entelektüel ve analitik birikimlerini, kendi alanlarında ne kadar başarılı ilerlediklerini yakından biliyorduk. Onlar da bizi ve Kunduz’un nasıl bir şirket kültürüne sahip olabileceğini biliyorlardı. Bu da Kunduz hızlı bir şekilde büyürken ekip kalitesinin daha da yükselmesine imkan verdi.
Kunduz’da gördüğümüz bir diğer faydası da ekibimize katılan yarı-zamanlı arkadaşlarımız oldu. Sizlerin Kunduz’da bir problem yaşadığınızda konuştuğunuz arkadaşlarımızın önemli bir oranı Boğaziçi öğrencisi ve Kunduz’da vakit geçirdikçe daha büyük roller alıyorlar. Kunduz’un ilk gününden itibaren onların katkısı olmasa, Kunduz bugün olduğu yerde kesinlikle olmazdı.
Son olarak Boğaziçi’nin Türkiye’de eşi olmayan bir markası var. İster işe başvurun, ister girişimci olun; Boğaziçi’li olmak Türkiye’de her zaman sizi birkaç adım önde tutacak. Bunu başka bir devlet üniversitesi ileride yakalayabilir mi? Yakalayabilir. Ancak hiçbir özel üniversitenin en cömert bütçelerle ve imkanlarla bile yakalama şansı yok.
Tekrar olsa seçer miydin?
Kesinlikle. Eğitim hayatımda sırasıyla İzmir Fen Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi’nde okudum. Her biri bana çok şey kattı ve geçirdiğim sürelerde çok mutluydum. Ancak Boğaziçi benim hayatımdaki en büyük şansım oldu. Şu an tercihlerimi yapıyor olsam tüm tercihlerimi Boğaziçi Üniversitesi bölümlerinden yana yapardım.
Tercih yapacak öğrencilere tavsiyeniz ve mesajınız var mı?
Eğer tıp, hukuk veya mimarlık gibi mesleki eğitim veren bir bölüm hayaliniz yoksa bölüm değil okul seçin. Seçtiğiniz okulda ilgi duyduğunuz bölümleri sıralayın. Doğru okulu seçtiğinizde bölümünüz size 1 katacaksa okulunuz 10 katacaktır.
Entelektüel ve akademik olarak çevrenizi kendinizle benzer seviyede olacak insanların olacağı okulları seçin. Üniversitede ders aldığınız akademisyenlerden çok çevrenizdeki insanlardan öğreneceksiniz, onlar da sizden öğrenecekler. Devlet üniversitelerinin maddi durumu bir faktör yapmadan öğrencileri seçmesi buna büyük imkan veriyor. Devlet okullarını özel okulların üstüne koyun.
Üniversite sunduğu akademik müfredatın çok ötesinde faydaları olan bir ortam. Okulun entelektüel ve sosyal ortamının geleceğinize katkısı çok daha büyük olacak. Değerlendirmelerinizde buna ağırlık verin. İnternette yazılanlardan okulun kültürünü anlamaya çalışın. İmkanınız varsa kampüsünde biraz vakit geçirin, etrafı gözlemleyin. Etrafta gördüğünüz öğrencilere soru sormaktan çekinmeyin. Eminim sorularınızı cevaplamak isteyeceklerdir.
Değerlendirdiğiniz okullardaki öğrencilerle veya mezunlarla konuşuyorsanız, onların ne dediği kadar onları da anlamaya çalışın. Onlar için doğru bir seçim olmuş olabilir ancak siz farklı bir değerlendirmeye sahip olabilirsiniz. Sizin önem verdiğiniz kriterlere mi sahipler, bu kriterleri değerlendirirlerken nasıl örnekler sunuyorlar? Eğer bunları çok içselleştiremiyorsanız, dinledikleriniz sizin için çok fazla bir değer taşımamalı. (Bu yazı için de aynısı geçerli!)
Ailenizin baskı kurmasına izin vermeyin. Onları dinleyin ancak son karar sizin. Bu sizin hayatınız. Bu karar da sizin kararınız.
Eğer Boğaziçi ile ilgili sorularınız olursa basar@kunduz.com üzerinden sorularınızı cevaplamaktan memnuniyet duyarım 🙂
☀️☀️☀️
Üniversite sınavına hazırlık maratonu oldukça uzun ve yorucu. Sınava hazırlık sürecinde olduğu kadar Kunduz ailesi olarak tercih döneminde de her zaman yanındayız. Alanında uzman eğitmenlerden soru çözüm desteği, soru bankası, gibi hizmetlerimizle bu süreci olabildiğince kolaylaştırmaya çalıştık. Bu maratonun sonunda hedeflerine ulaşmış olmanı ve başarılarla dolu bir geleceğe adım atmanı diliyoruz! ?