Canlı Alemleri ve Özellikleri konusu, TYT Biyoloji ve AYT Biyoloji için önemli bir konu. Her sene mutlaka soru geliyor. 9. sınıf Biyoloji konularından biri olması sebebiyle, diğer konular için de bir temel oluşturuyor. Hayvanlar alemi, omurgalı-omurgasız hayvanlar, arkeler, sölenterler ve çok daha fazlası bu yazıda! Canlıların sınıflandırılması ile ilgili bilgileri öğrendikten sonra soru çözmeye başladığında bu konunun sana çok kolay geleceğine eminiz. Kunduz Biyoloji eğitmenlerimizden Hilal Hoca, Canlı Alemleri ve Özellikleri konusu hakkında senin için çok faydalı bir yazı hazırladı! Şimdi Canlı Alemleri ve Özellikleri’ni özümsemeye başlayalım.
Canlılar kaç gruba ayrılır?
Canlı Alemleri ve Özellikleri
Canlı Alemleri ve Özellikleri
Canlı alemleri temelde prokaryot ve ökaryot olarak iki gruba ayrılır. Peki canlılar kaç aleme ayrılır?
Canlı Alemleri-Bakteriler
- Bakteriler, prokaryot hücre yapısına sahip tek hücreli mikroskobik organizmalardır.
- Zarla çevrili çekirdekleri ve zarlı hücre organelleri yoktur.
- Sitoplazmik organel olarak sadece ribozom taşır.
- Bazı türlerinde mitokondri benzeri yapı olan mezozom bulunur.
- Bazı türlerinde klorofil pigmenti bulunur.
- Canlı alemleri arasında birey sayısı en fazla olan gruptur.
Bakteriler;
1-hücre şekline,
2-solunum tipine,
3-beslenme tipine
4-kimyasal boyalarla boyanmasına,
5-hastalık yapma durumuna ve diğer özelliklerine göre sınıflandırılabilir.
Bakterilerde genellikle hücre zarının dış kısmında protein ile polisakkarit içeren; peptidoglikan hücre duvarı bulunur.
- Bakterilerin sitoplazmalarında dağınık hâlde bulunan ve birkaç bin gen taşıyan halkasal DNA vardır.
- Bakteriler hücre içi zar sistemi oluşturamadığından çekirdek zarı ve zarlı hücre organelleri yoktur.
- Hücresel DNA dışında bazı bakterilerin sitoplazmasında sayıları 1-10 arasında değişen küçük ve halkasal yapıda plazmit adı verilen DNA parçaları bulunur. Plazmitler, antibiyotiklere veya kimyasal maddelere karşı direnç kazandıran genler taşır.
- Bakteriler, pasif veya aktif şekilde hareket edebilir.
- Bakterilerde hücrelerin birbirine tutunmasını, haberleşmesini ve gen aktarımını sağlayan ve hücre zarının dışarıya doğru uzamasıyla oluşan pilus adı verilen uzantılar bulunur.
- Bazı bakterilerde ise aktif olarak yer değiştirmeyi sağlayan kamçı vardır.
- Bakterilerin bazı türleri faydalı, bazı türleri ise zararlıdır.
- Bakteriler beslenme bakımından ototrof veya heterotrof olabilir. Bazıları parazit yaşar. Tüm bakterilerde depo polisakkarit glikojendir.
- Bakterilerin ayrıştırıcı olanları organik maddelerin inorganik maddelere dönüşümünü sağladığından doğadaki madde döngüsünde çok önemlidir.
- Bakterilerin oksijenli solunum ve fermantasyon yapabilen türleri vardır. Fermantasyon yapabilen bakteriler, son ürün olarak etil alkol, laktik asit gibi ürünler oluşturur.
- Bazı bakteriler olumsuz ortam şartlarında endospor oluşturur. Endosporlar, çevresel değişimlere oldukça dayanıklı olup uzun süre bu şekilde canlı kalabilir. Ortam şartları uygun hâle geldiğinde endospor durumundan çıkar. Endospor bir üreme şekli değildir. Savunma mekanizmasıdır.
- Bakteriler, mikroskop altında genellikle küre, çomak, virgül ya da spiral şeklinde görülür
- Bakterilerde, basit ikiye bölünme yöntemiyle eşeysiz üreme gerçekleşir. İçerisinde besin elementleri bulunan kültür ortamında bakteriler yaklaşık her 20 dakikada bir bölünebilir.
- Ayrıca bakterilerde genellikle plazmitler aracılığıyla gen transferi (konjugasyon) adı verilen özel bir yöntemle genetik çeşitlilik sağlanır.
- Bakteri konjugasyonu sırasında birey sayısında artış meydana gelmediğinden bu olay bir çoğalma şekli olarak kabul edilmez.
Canlı Alemleri-Arkeler
- Arkeler bazı özellikleri bakımından ökaryotlara benzeyen tek hücreli ve prokaryot hücre yapısına sahip mikroskobik organizmalardır.
- Arkeler; çok sıcak ve çok soğuk, yüksek ve düşük pH ile yüksek tuz gibi ekstrem ortamlarda yaşayabilen, diğer canlıların dayanamayacağı zorlu çevre şartlarına uyum sağlamış organizmalardır.
- Genelde yaşadıkları ortamların özelliklerine göre gruplandırılıp adlandırılır.
*Metanojenler *Aşırı termofiller (Sıcak sevenler)
*Soğuk sevenler (Psikrofiller) *Tuzcullar (Halofiler)
- Arkeler, bakteriler gibi halkasal şekilli bir DNA taşır. Ancak DNA’ları bakterilerden farklı olarak ökaryot hücre DNA’larında olduğu gibi histon denilen özel proteinlere sarılmıştır
- Arkelerin ribozomları daha çok ökaryot hücre ribozomlarına benzediğinden bakterilerden farklı olarak antibiyotiklerden etkilenmez.
- Arkelerin ototrof ve ayrıştırıcı olarak yaşayabilen türleri vardır. Fotosentetik arkelerde klorofil yoktur onun yerine özel bir pigment vardır.
- Günümüzde tanımlaması yapılan arkelerin hastalık yapıcı ve endospor oluşturan formu yoktur
Canlı Alemleri-Protistler
- Protistler, ökaryot hücre yapısına sahip olan âlemler içerisinde en ilkel, tek ve çok hücreli organizmaları barındıran gruptur.
- Protistler, yaşamsal faaliyetlerinin büyük bir kısmını sitoplazmalarındaki organellerde gerçekleştirir.
- Çoğunlukla sucul ortamlarda, nemli topraklarda, diğer hayvansal organizmaların vücutlarında yaşar. Amip, öglena, paramesyum, Trypanosoma (tripanosoma, plazmodyum, algler ve cıvık mantarlar protist örnekleridir.
- Protistler; ototrof, heterotrof ve hem ototrof hem heterotrof olarak beslenebilen çok sayıda tür içerir.
- Avlanarak beslenen türlerin yanı sıra ayrıştırıcı, parazit ve üretici türleri de vardır. Üretici olanlar, taşıdıkları kloroplast sayesinde atmosferde ve denizlerde bulunan oksijenin büyük bir kısmını üretir.
- Protistler sahip oldukları sil, kamçı, yalancı ayak gibi uzantılarla aktif olarak yer değiştirebilir.
- Bazılarında birden fazla çekirdek bulunabilir.
- Eşeyli ve eşeysiz ayrıca hem eşeyli hem eşeysiz çoğalabilen türleri vardır.
- Besinlerini dış ortamdan endositoz ile alabilen türlerinde hücre içi sindirim görülür.
- Alglerin bazı çok hücreli formlarında koloni oluşturma yeteneği vardır.
- Sporla çoğalabilen bazı protistler, birçok omurgalı ve omurgasız hayvanda parazit olarak yaşar.
- Ayrıştırıcı protistler organik atıkları inorganik bileşenlerine ayrıştırdığı için madde döngüsünde etkilidir.
Canlı Alemleri-Bitkiler
- Canlı alemlerinden bitkiler, yapılarında bulunan kloroplast organeli sayesinde fotosentez yapabilen canlılardır. Hücre duvarı selüloz yapılıdır.
- Ürettikleri besinlerin fazlasını nişasta olarak depo ederler.
Damarsız Bitkiler
- İletim demetleri bulunmayan bitkilerdir.
- Üreme ve gelişmelerinde çiçek ve tohum oluşturamazlar.
- Kara ortamına tam uyum sağlayamadıklarından nemli yerlerde yaşarlar.
- Gerçek kök, gövdeleri ve iletim demetleri yoktur.
- İhtiyaç duydukları suyu nemli ortamdan doğrudan difüzyonla alır.
- Hem eşeyli hem de eşeysiz olarak ürerler. Eşeysiz üremeleri sporla olur.
Damarlı Bitkiler
- Damarlı bitkilerin büyük bir kısmı karada yaşar ve iletim demeti bulundururlar.
- İletim demetleri de ksilem (odun borusu) ve floemden (soymuk borusu) oluşur
- Ksilemden su ve suda çözünmüş bir takım inorganik maddeler taşınır.
- Floemden ise yapraklarda üretilen fotosentez ürünleri de dahil olmak üzere organik maddeler taşınır.
Damarlı Tohumsuz Bitkiler
Tohum oluşturma özelliği olmayan iletim demeti bulunduran bitkilerdir. Bu bitkiler tohum yerine sporla çoğalırlar (metagenez görülür). Toprak altı gövdelerine rizom denir. Bu grubun en bilinen üyesi eğrelti otlarıdır. Eğrelti otları
Damarlı Tohumlu Bitkiler
Tohum ve çiçek oluşturma yeteneği olan iletim demeti bulunduran bitkilerdir. Damarlı tohumlu bitkilerin genel özellikleri şu şekilde sıralanabilir; gerçek kök, gövde ve yapraklara sahiptirler.
- Eşeyli ve eşeysiz olarak ürerler
- Genel olarak tohumlarda; tohum kabuğu, embriyo ve çenek (besin doku) bulunur.
- Damarlı tohumlu bitkiler tohumlarının özelliklerine göre kendi içinde ikiye ayrılır. Açık tohumlular ve kapalı tohumlular
1) Açık Tohumlular
Tohum taslakları, meyve yaprakları tarafından örtülmeden açıkta tohum meydana getiren bitkiler. Daha da basit bir ifadeyle bu bitkilerin tohumları kozalaklar gibidir. Yaprak dökmeyen çok yıllık bitkilerdir. Gerçek çiçekleri olmayan bu bitkiler genellikle rüzgarla tozlaşırlar. Yaprakları çoğunlukla iğnemsidir. Çam bu türün aklınızda kalması için iyi bir hatırlatıcı örnektir. Bu türün çiçekleri ayrı eşeylidir.
2) Kapalı Tohumlular
Bu bitkilerde tohum taslağı meyve yaprak ile çevrili bir odacık içinde olduğundan, tohumun oluşumu kapalı olarak gerçekleşir. Endospermleri triploit (3n) kromozomludur.Açık tohumlulara göre daha gelişmişlerdir. Bitkiler aleminin en geniş kısmını oluştururlar. Meyve olarak adlandırılan yapıları vardır. Kendi içlerinde tek ve çift çenekli olmak üzere ikiye ayrılır.
Tek Çenekli
Embriyolarında bir tane çenek bulunduran bitkilerdir. Genellikle tek yıllık otsu bitkilerdir. Saçak kök taşırlar ve yapraklarında paralel damarlanma vardır. Bu tür bitkilerde kambiyum bulunmaz. Örnek olarak; tahıllar, soğanlı bitkiler, muz ağacı, zencefiller, orkideler, palmiyegiller, ananas, papirüs, şeker kamışı verilebilir.
Çift Çenekli
Embriyolarında iki tane çenek bulunduran bitkilerdir. Tek yıllık veya çok yıllık olabilirler. Çok yıllıklarında kambiyum bulunur. Bu sayede enine kalınlaşma görülür. İletim demetleri düzenlidir. Kazık kök taşırlar ve yapraklarında ağsı damarlanma vardır. Bitkilerin büyük bir kısmı çift çeneklidir ve en gelişmiş bitki grubu çift çenekli bitki grubudur.
Canlı Alemleri-Mantarlar (Fungi)
- Mantarlar, çoğunlukla çok hücreli ve ayrıştırıcı beslenen; bir kısmı da parazit olarak yaşayan organizmalardır.
- Mantar hücreleri, bir veya birden fazla çekirdeğe, kitinden yapılmış hücre duvarına sahiptir.
- Genellikle nemli yerlerde yaşar.
- Kök, gövde, yaprak gibi özelleşmiş yapılar bulundurmaz. Sabit organizmalar olup yer değiştirme hareketi yapamaz ve glikozu glikojen olarak depolar.
- Maya mantarı hariç bazı mantar türlerinde hif adı verilen pamuksu yapıya sahip uzantılar bulunur. Hiflerin birleşmesiyle oluşan yapıya miselyum denir. Miselyumlar mantarın bulunduğu ortama tutunmasında, yayılmasında ve beslenmesinde etkilidir.
- Bazı mantar türleri, bitki ve alglerle birlikte karşılıklı faydaya dayalı ortak yaşam şekilleri oluşturur. Bitkilerin köklerine yerleşen bazı mantar türleri bitkinin topraktan su, fosfor, azot gibi maddeleri almalarını kolaylaştırır; bitki ise mantara organik besin sağlar. Bu yapılara mikoriza denir Ürettiği etken maddeler bitkiyi parazitlere karşı korur.
- Mantarlar alglerle birlikte liken adı verilen yaşam birliğini oluşturur.
- Mantarlarda genellikle eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini takip ettiği özel bir üreme şekli görülür.
- Bazı mantar türlerinde ise ikiye bölünme veya tomurcuklanma ile eşeysiz üreme görülür
- Mantarlar küf, parazit, maya ve kültür mantarı olarak gruplandırılır
- Penisilin peynir küfünde bulunur doğal antibiyotiktir
- Ekmek küfü ve meyve küfü zehirlidir
Canlı Alemleri-Hayvanlar
- Hayvanlar; ökaryot, çok hücreli, üyeleriyle aktif olarak yer değiştirebilen ve heterotrof beslenen canlılardır.
- Hücre zarlarının dış kısmında koruyucu bir hücre duvarı bulunmaz.
- Büyük bir kısmında yaşamsal fonksiyonları yerine getirmek üzere özelleşmiş doku ve organlar vardır.
- İhtiyaç duyduğu enerjiyi oksijenli solunum ile elde eder.
- Hayvanların çoğu eşeyli ürer. Bazı hayvanlarda eşeyli üremenin yanında eşeysiz üreme de görülür. Sperm ve yumurtanın birleşmesiyle oluşan zigot, mitoz bölünmelerle embriyoyu oluşturur. Oluşan bu embriyo gelişerek yeni bir canlı meydana getirir.
- Hayvanların büyüme ve gelişmeleri sınırlıdır.
- Hayvanlar âleminde canlıların sınıflandırılmasında dikkate alınan ilk kriter, omurganın varlığıdır. Hayvanlar âlemi, omurgasızlar ve omurgalılar şeklinde iki gruba ayrılır. Omurgalı hayvanlar, omurgasızlara göre daha gelişmiştir.
Omurgasız Hayvanlar
- Hayvanlar âleminin en geniş grubudur.
- Kıkırdak ve kemikten oluşan iç iskeletleri ve vücutlarının sırt kısmında omurga yoktur.
- Sinir şeritleri karın kısmındadır.
- Bazılarında dış, bazılarında iç iskelet bulunur.
- Bazıları suda, bazıları karada yaşar.
- Kılcal damarları bulunmadığından genellikle açık kan dolaşımı görülür.
- Büyük bir kısmı eşeyli, küçük bir kısmı ise tomurcuklanma veya rejenerasyonla eşeysiz olarak çoğalır.
Omurgasız hayvanlar altı gruba ayrılarak incelenir:
Süngerler
- Süngerlerin vücudu çok sayıda açıklığa sahiptir. Bu açıklıklardan giren su ile süngerlerin vücut hücreleri arasında gaz alışverişi, besin alınımı ve atıkların uzaklaştırılması sağlanır.
- Süngerler, yakaladığı mikroskobik organizmaları ve organik parçacıkları hücre içi sindirim yoluyla parçalar.
- Süngerler, eşeyli ve eşeysiz yolla üreyebilir, kendini yenileme yetenekleri yüksektir. Çok küçük parçalara kesilseler de her bir parçadan yeni bir canlı meydana gelebilir.
- Geçmişte bazı süngerler ev ve vücut temizliğinde yaygın olarak kullanılmıştır
Sölenterler
- Sölenterler, süngerlerden daha gelişmiş organizasyona sahip sucul hayvanlardır.
- Hidra, denizanası, denizşakayığı ve mercanlar sölenterlere örnektir.
- Sölenterlerde, sabit (Mercanlar, hidralar ve deniz şakayığı) ve serbest yüzücü(deniz anaları) olmak üzere iki genel vücut formu vardır.
- Sölenterlerin hücrelerinin çoğu çevresindeki suyla doğrudan temas hâlinde olduğundan her türlü madde alışverişi vücut yüzeyi aracılığıyla yapılır.
- Hayvanlar aleminde ilk sinir sistemi bu canlılarda bulunur
- Işınsal simetriye sahiptirler
- Sölenterlerde eşeyli ve eşeysiz çoğalmanın birbirini takip ettiği özel bir üreme şekli görülür. Bazıları ise tomurcuklanma ile ürer.
Solucanlar
- Solucanların vücutları genelde yuvarlak veya yassı şekillidir.
- Tenya, bağırsak solucanı, kıl kurdu gibi türleri omurgalı hayvanların sindirim sisteminde parazit yaşar.
- Eşeyli olarak üremelerine rağmen bazı türleri eşeysiz olarak rejenerasyonla çoğalabilir.
- Çift eşeyli olanlarında hem yumurta hem sperm üretilir. Ancak solucanlarda genellikle kendi kendini dölleme görülmez.
- Planarya, tenya , bağırsak solucanı , toprak solucanı ve sülük bu gruba örnek olarak verilebilir.
- İlk boşaltım organeli yassı solucanlarda görülür
- Merkezi sinir sisteminin(ip merdiven) ilk görüldüğü canlı yassı solucandır
- İlk kapalı kan dolaşımı halkalı solucanlarda görülür
Yumuşakçalar
- Yumuşakçalar tuzlu ve tatlı su ile karada yaşar.
- Yumuşakçalar eşeyli olarak çoğalır.
- Açık dolaşım görülür.
- Mürekkep balığı ve ahtapotta kapalı dolaşım vardır.
- Bazı türlerinde, pürüzsüz ve parlak sedef tabakası bulunur.
- Midyeler, silleri yardımıyla solungaçları üzerindeki mukusa yapışan mikroorganizmaları yiyerek beslenir.
- Ahtapot, mürekkep balığı, salyangoz, istiridye bu gruba örnek verilebilir.
Eklem Bacaklılar
- Karasal hayata başarılı şekilde uyum sağlamış, dünya üzerinde geniş alanlara yayılmış omurgasız canlılardır.
- Eklem bacaklılarda embriyonel dönemde başkalaşım (metamorfoz) ve ergin dönemde deri değiştirme olayı görülür
- Eklem bacaklıların hareket organları yürüme, yüzme, sıçrama, zıplama, uçma, yakalama, kazma, delme gibi değişik işlevleri yerine getirir.
- Kanat, hayvanlar âlemi içerisinde ilk defa böceklerde görülür.
- Solunum çoğunda trakelerle, örümceklerde kitapsı akciğerlerle, suda yaşayanlarda ise solungaçlarla olur.
- Böceklerde 3 çift ayak bulunur
- Eklem bacaklılar ayrı eşeyli canlılardır.
- Eklem bacaklı örneklerinden olan karıncalar, arılar gibi böcekler koloniler oluşturarak yaşarlar. Eklem bacaklılara yengeç, karides, ıstakoz, akrep, kene, örümcek, çekirge, kelebek, sinek, dev arı, kırkayak, çıyan gibi canlılar örnek olarak verilebilir
Derisi Dikenliler
Tamamı denizlerde ve okyanuslarda yaşayan en gelişmiş anatomiye ve fizyolojiye sahip omurgasız canlılardır. Denizyıldızı, denizhıyarı, denizlâlesi, denizkestanesi ve yılan yıldızları derisi dikenliler grubuna dâhil canlılardır.Eşeyli ve eşeysiz olarak çağalırlar.
Omurgalı Hayvanlar
- Canlı alemlerinden omurgalıların en ayırıcı özelliği, vücutlarının sırt kısmında birbirini takip eden omurlardan yapılmış bir omurgaya sahip olmalarıdır. Bu yapıdan dolayı bu gruba dahil olan canlılar, omurgalı (kordata) olarak adlandırılır.
- Omurgalı hayvanlarda kıkırdak veya kemikten yapılmış bir iç iskelet ile vücudun sırt kısmında bir sinir kordonu bulunur. İlkel omurgalılarda iskelet kıkırdak hâlinde olup gelişmiş omurgalılara doğru gidildikçe kemikleşmeye başlar.
- Bütün omurgalılarda kapalı dolaşım sistemi görülür.
- Kalp yapısı, balıklardan memelilere doğru gidildikçe gelişir. Kalpleri en az iki, en çok dört odacık ihtiva eder.
- Suda yaşayanlar solungaç, karada yaşayanlar akciğer solunumu yapar.
- Birçok omurgalının gövdesine bağlı iki çift üyesi vardır. Üyeler; tutma, yüzme, yürüme ve uçmaya uyum sağlayacak şekilde farklılaşmıştır.
- Sindirim sistemleri farklı birçok görevi yerine getiren özelleşmiş bölgeler içerir. Besinlerini katı parçalar hâlinde alıp çiğneyerek yutan omurgalıların otobur, etobur, hem otobur hem etobur olan türleri vardır.
- Boşaltım organları böbrek, boşaltım atıkları amonyak, üre veya ürik asittir.
- Boşaltım ve üreme organı açıklıkları, tek veya ayrı ayrı olarak bulunur.
- Omurgalıların tümü eşeyli yolla ürer.
- Balık ve iki yaşamlılarda dış döllenme; sürüngen, kuş ve memelilerde iç döllenme görülür. Bazılarında yavru bakımı vardır.
Balıklar
- Balıklar, tatlı ve tuzlu sularda yaşar
- Köpek balığı, çekiç balığı, vatoz gibi türlerinde kıkırdaktan; hamsi, sazan, levrek gibi türlerinde kemikten yapılmış iç iskelet bulunur.
- Köpek balıkları gibi bazı balıklar hariç diğer tüm balıklarda dış döllenme ve dış gelişme görülür.
- Genelde yavru bakımı yoktur.
- Kalpleri 2 odalıdır ve kalpte daima kirli kan bulunur.
- Küçük kan dolaşımının görülmediği tek omurgalı sınıfıdır
- Vücut ısıları, dış ortam sıcaklığına bağlı olarak değişen canlılardır.
- Balıklar kış uykusuna yatmaz.
- Solungaç solunumu yapar
İki Yaşamlılar
- İki yaşamlılar, tatlı sularda ve nemli karasal bölgelerde yaşamaya uyum sağladığından bu şekilde adlandırılır.
- Kalpleri 3 odalıdır ve kalpte karışık kan kan bulunur
- Ayrı eşeyli canlılardır.
- Döllenme ve embriyonel gelişmeleri suda gerçekleşir. Embriyonel gelişimini tamamlamadan yumurtadan çıkan yavrulara larva adı verilir. Larvalar, başkalaşım geçirip ergin kurbağalara dönüşür.
- İki yaşamlıların birçoğunda yavru bakımı görülmez
- İki yaşamlılarda solungaç, akciğer ve deri solunumu görülür.
- Bazı iki yaşamlılar renk değiştirebilme özelliğine sahiptir. Bu özellikleri sayesinde ortamlara rahatlıkla uyum sağlayabilir ve düşmanların saldırılarından korunabilir.
- İki yaşamlılar kış uykusuna yatar. Bacaksız kurbağa, ağaç kurbağası, yılan balığı semenderi ve semender bu gruba örnek olarak verilebilir.
Sürüngenler
- Omurgalılar içerisinde karasal hayata uyum sağlayan ilk gruptur. Karada ve suda yaşayan türleri vardır.
- Vücutları, keratinden yapılmış pullarla ve kemiksi plakalarla kaplıdır.
- Kertenkele ve yılanlarda pullu deri, büyümeyi engellediğinden zaman zaman yenilenir, buna deri (gömlek) değişimi denir.
- Akciğer solunumu yapar.
- Kalpleri 3 odalıdır temiz ve kirli kan karıncıkta karışır.
- Timsahta kalp 4 odalıdır kan kalpten çıktıktan sonra atardamarlar arasında bulunan panizza kanalında karışır.
- Vücut sıcaklıkları çevre sıcaklığına bağlı olarak değişen ayrı eşeyli canlılardır.
- İç döllenme ve dış gelişme görülür.
- Üremek için suya ihtiyaç duymaz. Sürüngenlerde kuluçkaya yatma, yavru bakımı ve başkalaşım görülmez.
- Kertenkele, bukalemun, timsah, yılan, su kaplumbağası sürüngenler grubuna dâhil canlılardır.
Kuşlar
- Kuşlar, omurgalı hayvanlar arasında uçabilen türler bulunduran ilk gruptur.
- Vücutları keratinden yapılmış pul, tüy ve teleklerle kaplı canlılardır.
- Beslenme tipine göre gagaları; delmeye, parçalamaya ve yakalamaya uyum sağlayacak biçimde şekillenmiştir.
- Kuşlar akciğerlerle solunum yapar.Kalpleri 4 odalıdır.
- Akciğerlerinde hava keseleri bulunur.
- Ayrı eşeyli canlılardır.
- İç döllenme ve dış gelişme yapan kuşlar yumurta ile çoğalır. Kuş yumurtaları diğer canlılar için önemli bir besin kaynağıdır.
- Yuva yapma, kuluçkaya yatma ve yavru bakımı görülür.
- Penguen ve deve kuşu uçamayan kuşlara; şahin, sinek kuşu ve ağaçkakan ise uçabilen kuşlara örnek verilebilir.
Memeliler
- Yunus, balina gibi suda yaşayanların dışındaki memeli canlıların genelinde vücut; ısı kaybını engelleyen, kıllardan oluşan, kalın bir örtüyle kaplıdır.
- Memeliler sıcak kanlıdır.
- Memelilerde solunum organı akciğerlerdir.
- Ter bezleri bulunur.
- Akciğerlerinde alveol bulunur.
- Kalpleri 4 odalıdır.
- Kaslı diyaframa sahiptirler.
- Olgun alyuvarları çekirdeksizdir.
- Memeliler çoğunlukla iç döllenme ve iç gelişme ile ürer.
- Birçoğunun ana rahminde, embriyonun beslenmesini sağlayan plasenta bulunur.
- Bazı türlerinde gelişimini tamamlamadan doğan yavru, gelişimini süt bezleri bulunan özel bir kesede tamamlar.
- Memeliler çoğunlukla yavrularını doğurur ve sütle besler .
- Uzun süren bir yavru bakımı görülür.
- Gagalı memeli kuluçkaya yatarlar yavrularını sütle beslerler.
Canlı Alemleri ve Özellikleri Soru Çözümü
Canlı Alemleri ve Özellikleri konusunu tam olarak anlamak için senin de tahmin edeceğin üzere bol bol soru çözümü yapmak da çok önemli. Çünkü bilgileri öğrendikten sonra, soruların içinde nasıl yer aldığını görmen gerekiyor. Biyoloji konu anlatımı videolarımıza göz attıktan sonra, kendi kaynaklarına ek olarak MEB Kaynaklarını da incelemen faydalı olabilir. Canlı alemlerinden omurgalılar hakkında hazırladığımız ders notlarına da buradan ulaşabilirsin. Kunduz’da şu ana kadar, Canlı Alemleri ve Özellikleri konulu binlerce soru alanında uzman Biyoloji eğitmenleri tarafından çözüldü. Şimdi o sorulardan birkaçı senin için burada. Daha fazla Canlı Alemleri ve Özellikleri sorusu ve detaylı çözümlerini görmek istersen, aşağıdaki butona tıklayabilirsin!