Çoğu zaman bize kendimizi iyi hissettiren, yaparken endişe duymadığımız aktiviteler önceden alışık olduğumuz aktiviteler oluyor. Önceden tanıdığımız bir ortam, önceden alışık olduğumuz bir insan grubu bizi güvende hissettirmede bir numara. Bunun aksine daha önce deneyimlemediğimiz yeni aktiviteler ise çoğu zaman heyecanla birlikte bir korku ve endişe de barındırıyor. Zaten alışık olduğumuz ve bizi güvende hissettiren bu atmosfere konfor alanı diyoruz. Konfor alanından çıkmak ise endişe verici olabiliyor.
Konfor alanının sınırlarını gündelik hayatının genelinde pek çok yerde görebileceğin gibi, ders çalışırken denediğin yeni taktikler, alışık olmadığın metotlar gibi daha spesifik konularda da düşünebilirsin. Biz de konfor alanından çıkmak ile ilgili aklına takılabilecek bazı soruları konuşmak istedik. ✨ Bize önerilen konfor alanımızın dışındaki bu yeni metotları endişe yaratmasına rağmen denemeli miyiz? Eski, tanıdık yöntemleri bırakmak iyi bir şey midir?
Konfor Alanından Çıkmak
Konfor alanının dışına çıkmanın öğrenmeyi artırdığını ve kişiliği geliştirdiğini söyleyen bazı araştırmalar var1. Özellikle var olan yöntemlerle yeterince verim alamadığını düşünüyorsan yeni çalışmalara şans vermek senin için bir fırsat olabilir.
Bu zamana kadar yaptıklarının sınırlarını biraz daha zorlayan çalışmalar o sınırların ötesine geçmene yardımcı olabilir. Bunu spor yapmakla ilgili bir metaforla da anlatabiliriz: Eğer kaslarını geliştirmek istiyorsan, spor yaparken onların çalıştığını hissetmen gerekir. Kaslarında hiçbir zorlanma hissetmiyorsan, muhtemelen yaptığın hareket vücudunda bir etki yaratmıyordur. Koşarken kalp atışının hızlanması ve terlemek de bunlara birer örnek. Eğer hiçbir yorgunluk hissetmiyorsan yağ yakacak seviyede bir çalışma yapmıyorsun demektir. Ancak bunun yanında kaslarını fazla zorlayıp yanlış bir hareket yapmanın sakatlanmaya sebep olabileceğini unutmamak gerek!
Konfor alanının dışına çıkmak da tam olarak buna benziyor. Sınırlarını biraz zorlayan aktiviteler seni geliştirebilecekken endişe seviyeni çok yükseltecek aktivitelerin sana yarardan çok zararı dokunabilir. Yapılan bir diğer araştırma gösteriyor ki insanların fazla baskı altında hissettiği aktiviteler öğrenmelerinin en yüksek olduğu aktiviteler değil2. Bunun yerine yaratıcılık ve üretkenlik gerektiren başka aktiviteler öğrenmenin daha yüksek olduğu aktiviteler olarak belirlenmiş.
Sınırlarını genişletmek iyi bir fırsat olabilir!
Peki bu çalışmalardan tam olarak ne anlamalıyız? Konfor alanının dışına çıkmayı denemek yapabileceklerinin sınırını genişletmek için iyi bir fırsat olabilir. Ancak bu aktiviteler sana kendini kötü hissettirecek, stres seviyeni çok artıracak düzeyde olmamalı. ? Özellikle ders çalışma konusunda konfor alanının dışına çıkmak istiyorsan yaratıcılığını kullanabileceğin, normalde yapmayı zor bulduğun bazı çalışma yöntemlerine bir şans vermek iyi bir yol olabilir.
Konfor alanından çıkmayı zorlaştıran şeylerden birisi ise erteleme hastalığı. Bir şeyleri ertelemek de varolan sınırlarının içinde kalmana sebep olabilir. Erteleme Hastalığını Yenmek yazımızı bu noktada okumanı öneririz.
[1] Eden, S. (2014). Out of the comfort zone: enhancing work-based learning about employability through student reflection on work placements. Journal of Geography in Higher Education, 38(2), 266-276.
[2] Leberman, S. I., & Martin, A. J. (2002). Does pushing comfort zones produce peak learning experiences?. Journal of Outdoor and Environmental Education, 7(1), 10-19.