Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşında Cepheler konusu TYT ve AYT Tarih için önemli konulardan biri. Her sene muhakkak soru geliyor. Ayrıca, okul yazılıları için de önem teşkil ediyor. Bu yazı, Milli Mücadele başlığı altında; Mudanya ve Lozan Antlaşmaları, Milli Mücadele’de Batı Cephesi, Kurtuluş Savaşı’nda Cepheler ve Antlaşmalar hakkında bütün soru işaretlerini giderecek. Kunduz Tarih eğitmenimiz Alper Hoca tarafından senin için hazırlandı! Şimdi beraber bu konuyu keşfedelim! Milli Mücadele Dönemi konu anlatımı yazımıza buradan ulaşabilirsin.
KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER
ÖNEMLİ NOT: Öncelikle bu cepheleri 1. Dünya Savaşında Osmanlı devletinin mücadele ettiği cephelerle karıştırmamak gerekir.
- Bunun için kısa yolumuz şu, eğer yer ismi vermişse o birinci dünya savaşı cephesidir. Yön ismi veriyorsa o kurtuluş savaşı cephesidir. (ÇANAKKALE-1. DÜNYA SAVAŞI CEPHESİ) (DOĞU CEPHESİ-KURTULUŞ SAVAŞI)
ÖNEMLİ NOT: Kurtuluş savaşını diğer milletlerin bağımsızlık mücadelesinden ayıran en önemli özelliği; hem işgalci itilaf devletleriyle bağımsızlık için hem de Osmanlı yönetimine karşı egemenlik mücadelesi yapılmış olmasıdır.
DOĞU CEPHESİ
Burada Ermenistan (SİLAHLI MÜCADELE YAPILMIŞ) ve Gürcistan (SİLAHLI MÜCADELE YOK) mücadele edilmiştir.
Bu cephede mücadele eden Osmanlı Devletinden kalan düzenli orduyla yapılmıştır. (KAZIM KARABEKİR-15 KOLORDU). Bu orduyla Ermenilere karşı kısa sürede başarı kazanılmıştır. Ermenistan ile TBMM arasında GÜMRÜ ANTLAŞMASI (3 ARALIK 1920) imzalanmıştır.
GÜMRÜ ATLAŞMASI
- Sevr Antlaşması’nın geçersiz olduğu Ermenistan kabul etti.
- Doğu Cephesi kapandı, birliklerin bir kısmı Batı Cephesi’ne kaydırıldı.
- Ermeni hükûmeti Misak-ı Millîyi tanıdı.
- TBMM ilk askeri ve siyasi zaferidir.
- TBMM tanıyan ilk devlet Ermenistan olmuştur.
- Bu antlaşmadan sonra savaş yapmadan Gürcistan ile Gümrü antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Artvin ve Ardahan geri alınmıştır.
GÜNEY CEPHESİ
- Bu cephede mücadele Kuvayı milliye birlikleri (halk) tarafından yapılmıştır.
- Bu cephedeki siyasi gelişmeler Batı Cephesinde kazanılan askeri zaferlerle şekillenmiştir.
- Bu cephede işgalci olan; İtalya (silahlı mücadele yok) , Fransa (silahlı mücadele yapılmıştır), ve Fransız ordusunda yer alan ermeni çeteleri.
- Bu cephede üç şehir ve üç önemli isim;
- Antep- Şahin Bey ( 6 Şubat 1921’de Gazi)
- Urfa- Ali Saip Bey (12 Haziran 1984 Şanlı)
- Maraş- Sütçü İmam (7 Şubat 1973 Kahraman)
BATI CEPHESİ
- Millî mücadelenin kalbi olan cephedir.
Önemli Not: Özellikle dikkat edilmesi gereken bu cephede kazanılan askeri başarıların hem iç politikayı hem dış politikayı hem de diğer cephelerdeki gelişmeleri etkilemiştir.
- Bu cephede ilk önce Kuvayı milliye birlikleri ile düşmana karşı mücadele edilmiş, ancak düşmanı durdurmakta yetersi kalınca TBMM düzenli orduyu kurmuştur. Düzenli ordu kurulunca başına İsmet Paşa getirilmiştir.
- Batı cephesinin temelleri Alaşehir ve Balıkesir kongreleri ile atılmıştır.
- Temsil Heyeti bu cephedeki Kuvayı millîye birliklerinin başına Ali Fuat Paşayı komutan olarak atamıştır. (Temsil Heyetinin hükümet gibi hareket etmesidir)
I. İnönü Savaşı (6 – 10 Ocak 1921)
İç Politikada;
- İstiklal Marşı kabul edildi (12 Mart 1921)
- Teşkilatı Esasi (1921 Anayasası) kabul edildi.
- TBMM duyulan güven artmıştır, Anadolu’daki otoritesi artar, kurduğu düzenli orduya katılım artar.
- Savaş sırasında çıkan Çerkez Ethem isyanı bastırıldı.
- İsmet Paşa “General” rütbesi verilmiştir.
Dış Politikada;
Afganistan ile Dostluk Antlaşması (1 Mart 1921). TBMM tanıyan ilk Müslüman devlettir.
Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)
- Sovyet Rusya ile TBMM arasında yapılmıştır.
- TBMM tanıyan ilk Batılı büyük devlet olmuştur.
- Rusya Sevr Antlaşmasını tanımadığını ilan etmiştir.
- Batum Rusya’ya bırakılmıştır. (Misakı milliden ilk taviz)
- Bu antlaşmada “Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında imzalanan antlaşmalar geçersizdir.” Maddesi ile iki ülkede de yeni rejimlerin yeni devletlerin kurulduğunun kanıtıdır.
Londra Konferansı (23 Şubat-12 Mart 1921)
- Bu konferans ile İtilaf devletleri Sevr antlaşmasında ufak değişiklikler yapıp TBMM kabul ettirmek ve en önemlisi Yunan ordusunun toparlanması için zaman kazanmak.
- Konferansa hem TBMM hükümeti (Bekir Sami Bey) hem de İstanbul hükümeti (Tevfik Paşa) birlikte davet edilmiştir. İki hükümeti birbirine düşürmek istemişler. Ancak konferansta itilaf devletleri sözü Türk milletinin temsilcisi olarak sözü Tevfik Paşa’ya vermişler. Tevfik Paşa ise sözü Bekir Sami Bey’e bırakmıştır.
- Konferans iki taraf içinde başarılı olmuştur. İtilaf devletleri Yunan ordusunun toparlanması için zaman kazanmış olur. TBMM ise konferansa katılarak barış yanlısı olduğunu kanıtlar, resmen varlığını kabul ettirmiş olur, haklı mücadelesini tüm dünyada duyurmak için uluslararası bir alanda fırsat elde etmiş olur.
II. İnönü Savaşı (23 Mart – 1 Nisan 1921)
Yunan ordusu daha Londra konferansı bitmeden yeniden saldırıya geçmiştir. Bu da konferansın zaman kazanmak için yapıldığını kanıtlamaktadır.
İsmet Paşa komutasındaki Türk ordusu yunan taarruzunu başarıyla durdurmuştur.
İç Politikada;
- TBMM duyulan güven artmıştır.
- TBMM Anadolu’daki otoriteri artar.
- Düzenli orduya katılım artmıştır.
- Mustafa Kemal bu zaferi cepheye gönderdiği şu telgrafla kutlamıştır.
“Siz orda yalnızca düşmanı değil Türk milletinin makus talihini de yenmiş bulunmaktasınız.”
Dış Politikada;
- İtalya Anadolu’dan çekilme kararı almıştır.
- Fransa ise tam yetkili bir heyeti görüşme yapmak için Ankara’ya göndermiştir.
Kütahya-Eskişehir Savaşları (10-24 Temmuz 1921)
Düzenli ordunun Yunan ordusu karşısında aldığı ilk yenilgidir. 1. Ve 2. İnönü muharebelerinde ordunun yıpranmış olması, silah yetersizliği, ordunun genç ve tecrübesiz olması yenilgi nedenleridir.
Mustafa Kemal cepheye gönderdiği emirle ordunun derhal Sakarya nehrinin doğusuna çekilmesini emretmiştir.
İç Politikada;
- TBMM duyulan güven sarsılır, otorite sarsılır, orduya katılım aksar.
- Yunan işgali Ankara Polatlı ilçesine kadar ilerlediği için bazı milletvekilleri meclisin Kayseri’ye taşınması teklifinde bulunur.
- Meclis içerisinde Mustafa Kemale olan muhalefet ses yükseltmeye başlamıştır.
- Yenilgi sırasında Ankara’da “Maarif Kongresi” yapılması eğitime verilen önemi kanıtlar.
- Yenilgiden sonra mecliste “Başkomutanlık Yasası” ile tüm yetkiler üç ay süreyle Mustafa Kemale verilmiştir.
- Önemli; bu yasa ile Mustafa Kemal Amasya genelgesi sonrası istifa ettiği askerlik mesleğine yeniden dönmüştür.
- Yetkileri eline aldıktan sonra ordunun ihtiyaçlarını karışılmak için Mustafa Kemal “Tekalif-i Milliye Emirleri(7-8 Ağustos 1921)” yayınlamıştır. Bu emirler milli seferberliktir. Halk ordusunun ihtiyaçlarını karşılamıştır.
Dış Politikada;
Çekilmeye başlayan İtalya ve Fransa çekilmelerini yavaşlatmışlardır.
Sakarya Meydan Muharebesi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)
Türk ordusuna son darbeyi vurup hem Ankara’yı işgal etmek hem de TBMM ortadan kaldırıp Sevr Antlaşmasını kabul ettirmek için Yunan ordusu saldırıya geçmiştir.
Mustafa Kemal bu saldırıya “Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh, tüm vatan toprağıdır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.” İle karşılık vermiş ve Yunan ordusunu yenilgiye uğratmıştır.
İç Politikada;
- Mustafa Kemal’e “Mareşallik” rütbesi ve “Gazi” unvanı verilmiştir.
- TBMM otoritesi, duyulan güven ve orduya katılım yeniden artmıştır.
Dış Politikada;
- Rusya aracılığı ile Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ile Kars Antlaşması (13 Ekim 1921) yapılmıştır. Türkiye’nin doğu sınırı kesinleşmiştir.
- Fransa ile Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921) imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Fransa Misakı Milliyi tanımış oldu (TBMM tanıyan ilk itilaf devletidir). Hatay dışında güney sınırı kesinleşmiştir. Güney cephesindeki birlikler batıya kaydırılmıştır.
- İtayla Anadolu’dan tamamen çekilmiştir.
Büyük Taarruz (26-30 Ağustos 1922)
- Yapılan hazırlıklardan ve taarruz eğitiminden sonra Türk ordusu Yunan ordusu üzerine tüm gücüyle taarruza geçmiştir. Bu taarruzu Afyon-Kocatepe’den Mustafa Kemal yönetmiştir. 30 Ağustos’ta büyük bir zafer kazanılmıştır.
- 1 Eylül’de Mustafa Kemal’in “Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emriyle Yunan ordusunu Anadolu’dan temizlemeye başlamıştır.
- 9 Eylül’de Yunan orduları İzmir’den denize dökülmüştür. Türk ordusu yönünü İngilizlerin işgalci olduğu İstanbul’a çevirdiğinde İngilizler destek bulamadıkları için ateşkes görüşmesi başlamıştır
Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922)
- Doğu Trakya on beş gün içinde boşaltılacaktır. Boşaltıldıktan otuz gün içinde Türk yönetimine bırakılacaktır.
- Boğazlar ve İstanbul yönetimi TBMM yönetimine bırakılacaktır.
- Türk – Yunan kuvvetleri arasındaki çatışma sona erecek.
Önemli; Mudanya Ateşkes Antlaşması milli mücadelenin zaferle sonuçlandığının ilk diplomatik ve siyasi belgesidir. Millî mücadelenin askeri aşaması sona ermiştir.
Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)
- Saltanatın kaldırılmasıyla konferansa TBMM hükümeti Türk milletinin tek temsilcisi olarak katılmıştır.
- Mustafa Kemal Türk heyetine Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar konusunda kesinlikle taviz verilmemesini istemiştir.
- İki buçuk ay süren konferansın ilk aşması; Boğazlar, Osmanlı borçları, Musul-Kerkük meseleleri yüzünden dağılmasına neden olmuştur.
- Konferansın ikinci aşaması 23 Nisan 1923’te başlamıştır. Antlaşma 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştır.
a) Sınırlar;
Doğu sınırı Kars Antlaşmasına göre, Güney sınırı Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşmasına göre, Batı sınırı Yunanistan-Bulgaristan ile Meriç Nehri olacak.
Batum ve Hatay misakı milli sınırları dışında kalmıştır. Misakı milli sınırları büyük oranda gerçekleştirilmiştir.
b) Kapitülasyonlar;
Tamamen kaldırılacaktır. Ekonomik bağımsızlık sağlanmıştır.
c) Borçlar;
Osmanlıdan kalan borçlar, Osmanlı devleti üzerinde kurulan devletler arasında paylaştırılacak ve Türk devleti kendine düşen payı taksitle ödeyecektir.
d) Boğazlar;
Boğazlar Komisyonu kurulacak ve komisyon tarafından yönetilecek. Boğazların her iki yakasında Türk devleti asker bulunduramayacak.
Bu karar tam egemenlik ve tam bağımsızlık ilkelerine terstir.
e) Azınlıklar;
Ülke içindeki tüm azınlıklar Türk vatandaşı olarak kabul edilecek ve Türk kanunlarından yararlanacaklar.
f) Yabancı Okullar;
Tüm yabancı okullar Türk devletinin denetiminde olacaktır.
g) Savaş Tazminatı;
Yunanistan’dan Karaağaç ve Bosnaköy savaş tazminatı olarak alınacak.
h) Fener Rum Patrikhanesi;
Patrikhanenin dini yetkileri dışındaki tüm yetkileri kısıtlanarak kalmasına karar verilmiştir.
j) Adalar;
Rodos ve on iki ada İtalya’ya bırakılacak, Bozcada ve Gökçeada hariç tüm ege adaları Yunanistan’a bırakılacaktır. Bu devletler adalarda silah bulunduramayacaklar.
k) Nüfus Mübadelesi;
Türkiye’deki Rumlar ile Yunanistan’daki Türklerin yer değiştirmesine karar verilmiştir. Türkiye’deki Rumlardan İstanbul hariç , Yunanistan’daki Batı Trakya Türkleri mübadele dışı bırakılacaktır.
Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşında Cepheler Örnek Soru Çözümü
Sınava hazırlık uzun bir maraton. Kunduz ekibi olarak bu yolculukta yanında olmayı çok isteriz! Alanında uzman Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin. Uygulamada senin için hazırlanmış , tüm konuları öğrenebileceğin premium içerik ders videolarını incelemeyi unutma!