XIX ve XX. Yüzyılda Değişen Gündelik Hayat konusu TYT ve AYT Tarih için oldukça önemli ve soru gelen konulardan biri. Bu yazı, XIX ve XX. Yüzyılda Değişen Gündelik Hayat başlığı altında; Ulus Devlete Giden Süreçte Nüfus, Modern Hayattaki Sosyal Değişim, Osmanlı ve Modernleşme konularını içeriyor. Kunduz Tarih eğitmenimiz Ayşenur Hoca tarafından senin için hazırlandı! Şimdi beraber bu konuyu keşfedelim!
Ulus Devlete Giden Süreçte Nüfus
- Fransız İhtilali’nden sonra ortaya çıkan milliyetçilik akımı, bünyesinde çok sayıda ulusu barındıran imparatorluklar için bir yıkıma dönüştü.
- 1815’ te başlayan ve 1879’a kadar devam eden ihtilaller zinciri çok sayıda ülkeye yayıldı.
- İmparatorluklar içerisindeki milletler özgürlüklerini almak için kral ve imparatorla mücadeleye girdiler.
- Yaşanan savaşlar sonucunda birçok Avrupalı göç etmek zorunda kaldı.
- Avrupa’da yaşanan bu siyasi ve toplumsal kargaşa ortamından kurtulmak isteyen bir kısım Macar, Polonya ve Çek halkı Osmanlı topraklarına sığındı.
Ulus Devlet Anlayışının Osmanlı’ya Etkileri
- Osmanlı Devleti’nde Fransız İhtilali’nin etkisi ilk önce Balkan topraklarında özellikle de Rumlar ve Sırplar arasında görüldü.
- Avrupa’da Osmanlı’nın aldığı yenilgiler ve toprak kayıpları sonucunda orada yaşayanların Osmanlı topraklarına doğru göç etmeleri Osmanlı’nın demografik yapısının değişimine neden oldu.
- Kaybedilen toprak gelirlerinin azalması Osmanlı maliyesi üzerine büyük yük getirdi.
Milli Devlet Anlayışı
- Millî devlet anlayışı Fransa, Almanya ve İtalya gibi devletlerde görülmüş, daha sonra da Doğu Avrupa ve dünyaya yayılmıştır.
- Millî devlette meşrutiyetin kaynağı din, soy veya krallık olmaktan çıkıp laik, demokratik yapı içerisinde kendini ifade etmeye başlamıştır.
- Vatandaş kavramı genelleştirilmiş ve böylece her yurttaş ülkenin egemenliği ile direkt bağlantılı hâle getirilmeye çalışılmıştır.
- En temel felsefi alt yapısı XIX. yüzyılda Georg Wilhelm Friedrich Hegel tarafından geliştirilmiştir.
- Millî devletlerin hemen hemen tamamı demokratik ve parlamenter bir yapıdan yana olduklarını ileri sürseler de uygulamada milliyetçi anlayışı devam ettirmektedir.
Avrupa’da Yaşanan Değişimlerin Osmanlı’ya Etkileri
- Avrupalı devletler, Balkanlardan başlayarak yaptıkları kışkırtmalarla Osmanlı topraklarında milliyetçi ayaklanmaları desteklediler.
- Yunanlar, Sırplar, Bulgarlar başta olmak üzere tüm Balkan milletleri bu ayaklanmalara katıldılar.
- XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’ne Balkanlar’dan, Kafkaslar’ dan ve Kırım’dan kitlesel göçler olmuştur.
- Baskı ve katliamlara maruz kalan Müslüman ve gayrimüslim halklardan insanlar Osmanlı Devleti’ne göç etmiştir.
- Göçler sonrasında ortaya çıkan sorunları çözmek için 1857 tarihli Muhacirun Kanunnamesi yayımlanmış ve 1860-1861 yıllarında Muhacirun Komisyonu kurulmuştur.
- 1848 ihtilallerinden sonra Çekler, Macarlar ve Lehlerden (Polonyalılar) önemli sayıda nüfus Osmanlı Devleti’ne sığındı.
- 1831-1882 yılları arasında Anadolu’daki Müslüman nüfusu ikiye katlanmıştı. Bu durumun oluşmasında 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın etkisi büyüktür.
- Bu dönemde Anadolu’ya aralarında Tatar ve Çerkezlerin de bulunduğu 1 milyondan fazla göçmen gelmiştir.
- Değişik coğrafyalardan gelen muhacirler, çoğunlukla boş topraklar üzerine köyler kurarak yerleşmişlerdir.
- Sürekli yerleşimlerden sonra muhacirler birçok sorunla karşılaştılar. Yerli halk ile arazi anlaşmazlıkları en önemli sorundu.
Modern Hayattaki Sosyal Değişim
- Seri üretim, malların seri biçimde tüketilmesini de zorunlu kıldı. Bu da küresel ekonomiye yön veren güçleri, kitleleri tüketime yönlendirme çabasına sürükledi. Böylece kapitalist ekonominin ve şartların zorlamasıyla küresel sistemde reklamcılık, halkla ilişkiler ve pazarlama faaliyetleri büyük önem kazanmaya başladı.
- Nüfusun artması, teknolojik gelişmelerin yaşanması şehirleşme hareketlerine hız ve yaygınlık kazandırırken büyük metropollerin ortaya çıkmasına da zemin hazırladı.
- Sanayi İnkılabı’ ndan sonra kentleşme, ailenin biçimsel olarak küçülmesine ve akrabalık ilişkilerinin göreceli olarak zayıflamasına neden oldu.
- Avrupa’da dinin devlet ve toplum hayatında etkisi azaldı ve bireysellik arttı.
Osmanlı ve Modernleşme
- Osmanlı, Tanzimat Fermanı’ndan sonra Avrupa medeniyetine yaklaştı.
- XIX. yüzyılda başta İstanbul olmak üzere büyük şehirler yabancı sermayenin etkisini hissetti.
- Avrupa ile temasların artmasıyla Osmanlı topraklarına birçok yabancı iş adamı, tüccar, devlet adamı ve seyyah geldi.
- Ulaşım ağının gelişmesiyle büyük şehirlerin sayısı arttı.
Kamuoyu Kavramının Ortaya Çıkması
- Avrupa’daki büyük kentler çağdaş anlamda kamuoyu olgusunun toplumsal yaşamda yer edinmesinde büyük rol oynadı.
- Fransa’da salonlar, İngiltere’de kahvehaneler ortaya çıktı. Bu mekânlarda insanlar sohbet eder, gazete okur ve çeşitli konularda tartışırlardı. İnsanlar arasında mevki farkı gözetilmezdi.
- Halk arasında yayılan haberler ve tartışılan konular kamuoyunu oluşturdu.
- II. Mahmut Dönemi’nde ilk resmî gazete Takvim-i Vekayî’ nin çıkarılması ve halkın devletin yaptıklarından haberdar olması Osmanlı’daki ilk kamuoyu uygulaması sayılır.
Osmanlı Devletinde Yayımlanan Gazeteler
Le Bulletin de Nouvelles: 1795 yılında İstanbul Fransız Büyükelçiliği tarafından çıkarıldı. İstanbul’daki ilk gazetedir.
Takvim-i Vekayî: 1831 yılında çıkarıldı. Osmanlı Devleti’nin ilk resmî Türkçe gazetesidir.
Ceride-i Havadis: 1840 yılında William Churcill tarafından çıkarıldı. Yarı resmî gazetedir.
Tercüman-ı Ahvâl: Şinasi ve Agâh Efendi tarafından 1860 yılında çıkarıldı. İlk özel Osmanlı gazetesidir.
Kültür
- Kültür, bir toplumu var eden bütün değerleri kapsar.
- Sanayileşmenin etkisiyle kültür endüstrisi kavramı ortaya çıkmıştır. Bu kavram topluma hoş gösterilmek amacıyla popüler kültür adıyla topluma sunulmuştur.
- O dönemde orta sınıf aydınları halk şarkılarını, halk masallarını, dansları, törenleri (ritüelleri), güzel sanatları ve el zanaatlarını keşfetmişlerdi.
- Popüler kültürün doğurduğu sanatın büyük ölçüde eğlenme veya oyalanma gibi işlevlerle sınırları belirlendiği için sanat olma niteliklerine sahip olmadığını vurgulayan yaklaşımlar da vardır.
- Osmanlı Devleti’nde Türklerde görülen değişim, azınlıklarla da yakından ilgilidir. Batı tarzı yaşama arzusu ve muaşeret kurallarının değişimi, ilk olarak azınlıklarda görüldü ve Osmanlı yönetici katmanlarından başlayarak halka doğru yayıldı.
- Tanzimat’tan önce Avrupa modası özellikle de Fransız modası İstanbul’da hayatın her alanında kendini hissettirmiştir.
- Osmanlı elitindeki bu değişim, zamanla Batı tarzı bir yaşamı da beraberinde getirmiştir.
Modern Birey ve Toplumun Zaman Anlayışı
- Sanayi Devrimi ile bireyler ücretli birer işçiye dönüştü. İnsan hayatı artık makinelerin işleyişi ve ritmine uymaya başladı.
- Hayat daha düzenli ve planlı bir hâl aldı.
- Sanayileşmeyle ortaya çıkan fabrikalaşma olgusu, günlük ve haftalık çalışma saatleri ile izin gibi kavramların tartışılmasına ortam hazırladı.
- İşçi haklarını savunmak için sendikalaşma süreci ivme kazandı.
- Daha fazla para kazanma ve daha rahat bir hayat sürme amacıyla kırsal alanda yaşayan nüfus kentlere göç etmeye başladı.
- Artan nüfus, şehirlerin dış bölgelerinde banliyö ve gecekondu adı verilen yerleşim yerlerinin oluşmasına neden oldu. Bu bölgelerde yaşayan insanların dünya görüşünü ve yaşam tarzını yansıtan bir kültür ortaya çıktı. Böylece banliyölerde yaşayan insanlar ile kent merkezinde yaşayanlar arasında sosyokültürel farklar oluştu.
- Sanayi Devrimi’ni takip eden dönemlerde karşımıza çıkan bir diğer kavram ise iş zamanı ve boş zaman kavramıdır.
İş Zamanı ve Boş Zaman
- Çalışma saatlerinin uzunluğu ve kadın, yaşlı ve çocukların çok zor şartlarda çalışması, daha çok ücret talep eden işçi hareketine yol açtı.
- Sendikal hareketler sonucunda işçilerin durumunda göreli iyileşmeler gözlendi.
- Boş zamanın artışı, etkinlik yarışına giren sektörlerde canlanmaya neden olmaktadır.
Metropollerin Oluşumu ve Osmanlı Şehirleri
- Sanayi Devrimi sonrasında oluşan sanayi toplumu, aynı zamanda modern ve kentleşmiş bir toplumdur.
- Avrupa’da XIX. yüzyılda çok hızlı bir şekilde şehirlere göç eden işsizler ordusu, fabrikaların etrafına yerleşmeye başlamıştır.
- Konut sıkıntısı, hava ve su kirliliği, artık maddeler, işçi mahallelerinin içinde bulunduğu kötü koşullar kentin ciddi sorunları olarak ortaya çıkmıştır.
- Fabrikalar, işçiler için kışlalara dönüşmüştür.
- Osmanlı’nın XIX. yüzyılda dış pazarlara açılması, ulaşım ve tarım teknolojisindeki gelişmeler şehirleşmeye büyük oranda imkân vermiştir.
- Şehirli nüfus oranı %25’ e yükselmiştir.
- Dışa dönük ticaret anlayışı sebebiyle şehirler de dışa dönük hâle gelmiştir. Böylece bankaların bulunduğu modern bir merkezî iş alanı oluşmaya başlamıştır.
- XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sağlık koşullarındaki iyileşmeler sonucu yavaş da olsa nüfus artmıştır.
- Devletin kaybettiği topraklardan aldığı yoğun göç, şehirlerin büyümesine ve şehirler etrafında göçmen mahallelerinin oluşmasına neden olmuştur.
- İstanbul’un nüfusu XIX. yüzyılda 1 milyonu aşmıştır.
- Mürur tezkiresi, Osmanlı Devleti içinde seyahat edenleri kontrol altında tutmak ve İstanbul’ a gitmek ve yerleşmek için alınan izin ve geçiş belgesidir. Bu uygulama gelişigüzel yerleşimleri, vergi ihlalini, kaçak işçi ve işsiz akınını önlemeye yönelikti.
XIX ve XX. Yüzyılda Değişen Gündelik Hayat Örnek Soru Çözümü
Sınava hazırlık uzun bir maraton. Kunduz ekibi olarak bu yolculukta yanında olmayı çok isteriz! Alanında uzman Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin. Uygulamada senin için hazırlanmış , tüm konuları öğrenebileceğin premium içerik ders videolarını incelemeyi unutma!