Anlatım bozukluğu son yıllarda soru gelmiyor buradan fazla arkadaşlar.
Öğrenciler de bu sebeple bu konuya çalışmayı düşünüyor.
Ama şu anda hala müfredatı mız da var.
Anlatım bozukluğu çok zor geliyor öğrencilere.
Neden?
Çünkü bütün dilbilgisi konuları burada.
Arkadaşlar anlama dayalı anlatım bozuklukları, dilbilgisi, adayla bozuklukları olmak üzere ikiye ayrılır.
Mesela sen cümlenin ögelerini bilmiyorsan ön eksikliğini bulamazsın.
Fiilde yapı konusunu bilmiyorsan, yardımcı eylemin eksikliğini göremezsin.
Çünkü yardımcı eylem ne demek bunu bilmen gerekiyor.
Ya da ek eylemi bilmiyorsan, fiilde çatıyı bilmiyorsan, tanımlamaları bilmiyorsan, sözcük de yapıyı bilmiyorsan bunların eksikliğini göremezsin.
O yüzden anlatım bozukluğu çalışmadan önce şuradaki dil bilgisi korkularımızı sağlamlaştırma mız gerekiyor.
Arkadaşlar anlama dayalı gereksiz sözcük, yanlış anlamda sözcük anlamı çelişen sözcük, sözcüğün yanlış yerde kullanımı ya da mantık hatası gibi başlıklardan oluşuyor arkadaşlar.
Bazı test kitaplarında bağışıklık olarak karşımıza gelebilir.
Bağışıklık dediğim zaman arkadaşlar anlama dayalı bozukluklara bakacağım.
Bağışıklık dediğim zamanda dil bilgisine dayalı bozukluklara bakacağız.
Arkadaşlar öncelikle şunu söyleyeyim öğrenciler bu konuda bazıları yanlış biliyor.
Arkadaşlar bizim devrik cümleleri miz var biliyorsunuz.
Devrik cümle cümle çeşitleri konusunda işledik.
Ne demek bu yüklemenin başta veya ortada olması?
Mesela diyorum ki dinliyorum seni.
Gözlerim kapalı ya da İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
Devrik cümle hiçbir zaman anlatım bozukluğu demek değildir arkadaşlar.
O yüzden bu konuda bir ikilem yaşamayın.
Öncelikle şunu söyleyeyim gereksiz sözcükle başlayalım.
Gereksiz sözcük ne demek?
Cümlede aynı anlama gelen sözcükler bir arada kullanılamaz demek.
Yani bunların bir tanesini cümlede kullan demek.
Şimdi ben buraya birçok örnek yazdım, fazla örnek yazdım.
Bu örnekler arkadaşlar genellikle sorularda çıkan örnekler.
O yüzden bu örnekleri iyi anladıktan sonra hiçbir soruda gereksiz sözcüğü kaçamazsınız. İlk cümleyle başlayalım.
Bakın buraya her dönem yaklaşık 500 civarında öğrenci gelir demiş.
Bir kere arkadaşlar burada aynı anlama gelen sözcükler hangisi?
Bir yaklaşık kelimesi, iki civarında kelimesi.
Sen zaten bana beş yüz civarında dediğinde ben onun kesin bir sayı olmadığını, 500'e yakın 500'e yaklaşık bir sayı olduğunu anlıyorum.
O yüzden arkadaşlar buradaki yaklaşık kelime mi?
Ben ne yapıyorum çıkarıyorum.
İkinci cümleye bakacak olursak, sen şahit olup gördüğün olayı hatırlamadığını söylüyorsun diyorum.
Bir kere arkadaşlar ben bir olaya şahit isem zaten onu görüyorum demektir.
Yazlık daki alternatif seçenekler arasında kararsız kaldı dediğimde alternatif arkadaşlar zaten seçenek demektir.
Bunu da gereksiz kullandım.
Hep böyle bu kelimeler çıkıyor arkadaşlar.
Yani anlatım bozukluğu aslında zor değil.
Hep aynı kelimeleri soruyorlar zaten.
Henüz ders çalışmaya başlayamadı.
Hala derken bakın henüz şu an demek hala da şu an demek ikisi aynı anlamındadır.
Yazımına dikkat edin bakın ikisinde de şapka var.
Bu arada hiç olmazsa bu akşam bize gelseydiniz bari diyor.
Bak şuradaki hiç olmazsa kelimesiyle bari kelimesi aynı anlamındadır, ikisinden birini çıkarmam.
Doğru yani ya bunu atabilirsiniz, bunu atabilirsiniz.
Herhangi bir kuralı yok çünkü.
Zaten ikisi de aynı anlamda her kültürün birbirinden ayrılan farklı yönleri var dediğimde bakın şuradaki ayrılmak ve farklı kelimeleri aynı anlamındadır.
Tüm hayatı boyunca özverili, fedakar bir insan olarak yaşadı genellikle arkadaşlar.
Özveri kelimesinin eş anlamını öğrenciler bilmiyor.
Hepsini atmıyorum bunun içine tabi ki.
O yüzden bunu kesinlikle öğrenin.
Özveri demek, fedakar demek.
O yüzden ben bu kelimeyi aynı cümlede da gereksiz sözcük kullanımından kaynaklı anlatım bozukluğu yapmış olurum.
Olası bir kavga ihtimaline karşı polisler bekledi derken İhtimal zaten olası anlamını verir arkadaşlar. O yüzden burada gereksiz sözcük vardır.
Çetin ve zor şartlar altında askerliğini yaptı dediğimizde Çetin zaten zor demektir.
Aldığım telefon kırık çıkınca geri iade etmek zorunda kaldım.
Iade etmek arkadaşlar zaten geri olur.
Sadece iade etmek zorunda.
Kaldım dememiz yeterliydi.
Hoca kulağıma alçak seste bir şeyler fısıldadı dediğimizde Zaten arkadaşlar ben alçak sesle konuşuyorsa fısıltı yorum demektir.
O yüzden burada alçak sesle dememe gerek yok.
Ya da hoca yüksek sesle bağırarak konuştu dediğimde yüksek ses ya da bağırmak zaten yüksek olur.
Arkadaşlar hep bu kelimeler çıkıyor.
Bakın test çözdünüz de göreceksiniz.
Okulda bir anda beklenmedik bir sürprizle karşılaştım dediğimde Süpriz zaten beklenmedik olur.
İzlediğimiz her filmin sonu çok duygusal bitiyordu dediğimde Arkadaşlar İzlediğimiz her filmin sonu çok duygusaldı demem yeterli.
Çünkü son ifadesinden ben bitmek ifadesini anlıyorum, iki kardeşten en küçüğü tıp kazandı arkadaşlar.
Bakın buradaki sayıya dikkat edin.
Eğer burada üç kardeşten en küçüğü deseydim, bakın burada üç tane kardeş var, en küçüğü demem herhangi bir anlatım bozukluğuna yol açmaz.
Çünkü ben en büyükse bu da küçüktür, bu da küçüktür.
En küçüğü demem lazım ki ben buradaki kardeşi anlatayım.
Ama zaten iki kardeş varsa bunun en küçüğü zaten her ihtimale karşı ikinci oluyor.
O yüzden burada iki sayısı varsa şuradaki en kelimesini asla gerek yoktur.
Ama üç ya da fazla bir kardeş varsa en sözcüğü herhangi bir anlatım bozukluğuna yol açmaz, bu projeyi çabucak bitirirler diyor.
Bakın arkadaşlar burada vermek tezli filim var benim.
Bakın tez demek çabuk demek, hemen demek.
O yüzden burada çabucak kelimesine gerek yok.
Ders uzaklığından dolayı yemeğe gelemedi derken arkadaşlar şuradaki dan ve dolayı kelimesi aynı anlamı verir. Ders uzaklığından yemeğe gelemedi demem benim için yeterlidir.
Dışarıya ihraç edilen mallar arasında kıyafetler ön sırada ya da ayakkabılar ön sırada dediğimde Arkadaşlar ihraç zaten dışarıya olur.
O yüzden burada dışarıya kelimesi gereksizdir.
Sınavı kazanmasının nedeni düzenle çalışmasından da bakın arkadaşlar bu cümleye benzer çok çıkıyor.
Sorularda çıkmış sorularda da var.
Şimdi burada ben sınavı kazanmasının nedeni dedim ya o yüzden şuradaki dan ekine gerek yok.
Bakın şuradaki dan ekine çok dikkat edin çünkü bu bana neden anlamı verir.
Sınavı kazanması düzenli çalışmasından dı diyebilirsin ya da sınavı kazanmasının nedeni düzenli çalışmasıdır deriz.
Yani ya şuradaki dan ekini atacaksın ya da neden kelimesini atacaksın herhangi birine.
O zaman cümle miz düzgün hale gelir.
Bu şampuan da bitkisel kaynaklı ürünler var dediğimizde şuradaki sel eki arkadaşlar zaten bize bu ifadeyi verir.
O yüzden bu şampuan da bitkisel ürünler var dememiz bizim için yeterlidir.
Bu eser, bu cümledeki bozukluk da çok fazla çıkıyor.
Arkadaşlar bu eser Arapça ve Farsça diliyle yazılmış diyor ya şuradaki Arap ve Fars dili deseydi doğru olacaktı.
Ama şuradaki çağ eki bana dil anlamı verdiği için benim diliyle kelimesini kullanmama gerek yok.
Bu kısma çok dikkat edelim.
Şurayı da unutmayalım arkadaşlar.
Akıllı kelimesinin eş anlamı ucuzdur.
Güç kelimesinin eş anlamı kuvvettir.
Ses seda demektir.
Bakmak utanmak demektir arkadaşlar.
Bunlar eş anlamlı sözcükler midir?
Ama eş anlamlı ikilemi olduğu zaman bu kesinlikle anlatım bozukluğuna yol açmıyor.
Yani benim çocuğum çok akıllı uslu bir çocuktu dediğimde burada herhangi bir anlatım bozukluğu yok.
Ve yine tekrarlıyorum bakın anlatım bozukluğu yaptım.
Tekrarlamak zaten yine olur yine dememe gerek yok.
Tekrarlıyorum, devrik cümlede de asla anlatım bozukluğu yoktur arkadaşlar.
Anlatım Bozukluğu Nedir?
Anlatım bozukluğu, dil bilgisi, sözcük seçimi, cümle yapıları ve yazım kuralları gibi dilin çeşitli unsurlarındaki hatalar nedeniyle anlatımın anlaşılırlığını ve düzgünlüğünü bozan bir yazım veya konuşma biçimidir.
Anlama Dayalı Bozukluklar
- Gereksiz Sözcük Kullanımı
- Yanlış Anlamda Sözcük Kullanımı
- Anlamca Çelişen Sözcük Kullanımı
- Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanımı
- Sıralama ve Mantık Hatası
Dil Bilgisine Dayalı Bozukluklar
- Özne-Yüklem Uyuşmazlığı
- Öge Eksikliği
- Yardımcı Eylem Eksikliği
- Ek Eylem Eksikliği
- Çatı Uyuşmazlığı
- Tamlama Yanlışlığı
- Ek Yanlışlığı
Gereksiz Sözcük Kullanımı
Gereksiz sözcük kullanımı, duruluk ilkesiyle alakalıdır. Duruluk ilkesine göre Türkçe bir cümlede gereksiz tek bir sözcük kullanılmamalıdır. Eş anlamlı iki sözcük kullanılırsa bu anlatım bozukluğuna sebep olur.
Buraya her dönem yaklaşık 500 civarında öğrenci gelir.
Sen şahit olup gördüğün olayı hatırlamadığını söylüyorsun.
Hiç olmazsa bu akşam bize gelseydiniz bari.
Bu projeyi çabucak bitiriver.