Nesne eksikliği.
Birden çok yüklemi olan cümlelerde kullanılması gereken nesnenin kullanılmaması anlatım bozukluğuna sebep olur.
Öge eksikliklerinde zaten mantığımız hep aynı.
Birinci cümlemiz oluyor, ikinci cümlemiz oluyor.
Ögeler birbirini karşılıyor mu?
Burada nesneye bakacağız.
Şimdi çocuklara oyuncak aldı, sevindirdi.
Çocuklara oyuncak aldı ifadesinde dikkat edelim.
Aldı bizim için yüklem.
Kim aldı?
O.
Gizli öznemiz var.
Kime aldı?
Çocuklara aldı burada bir dolaylı tümlecimiz var bizim ya da yer tamlayıcısı da diyoruz biz buna.
Yer tamlayıcısı.
Baktığımız zaman buradaki ifade çocuklara sevindirdi gibi bir şey oluyor.
Şu arada bizim bir başka bir kelimeye ihtiyacımız var.
Çocukları ifadesini ihtiyacımız var.
Çocukları ifadesi baktığımız zaman nedir öğelerden?
Sevindirdi, yüklem.
Kim sevindirdi?
O.
Gizli öznemiz var.
Şuraya bir gizli özne diyelim.
Kimi sevindirdi?
Kimi neydi, kimi neyi nesneyi bulunduruyordu bize.
Burada bizim bir nesneye ihtiyacımız var.
Fakat nesneyi vermiş mi?
Vermemiş.
O zaman nesne eksikliğinden kaynaklı bir anlatım bozukluğumuz var.
Çocuklara ifadesi burayı karşılamıyor.
Bizim mantığımız bunu evet kendisi tamamlıyor ama kendimizin tamamladığı değil, cümle içerisinde bize net bir biçimde verilmesi gerekir.
Geleneklerimize sahip çıkmalı, korumalıyız.
Yine aynı şekilde sahip çıkmalı yüklem, korumalıyız yüklem.
Kim?
Biz.
Gizli öznemiz var burada.
Her zaman yüklem ve özneyi buluyoruz.
Sahip çıkmalı, neye sahip çıkmalı?
Geleneklerimize.
Burada bir yer tamlayıcımız var.
Ya da bir dolaylı tümleç de diyebiliriz buna.
Peki buradaki geleneklerimize ifadesi burayı karşılıyor mu?
Geleneklerimizde korumalıyız.
Oluyor mu?
Olmuyor.
Burada bir ifadeye ihtiyacımız var.
Geleneklerimizi korumalıyız ya da onları korumalıyız şeklinde.
Onları da desek olur.
Geleneklerimizi desek de olur, ikisi de aynı şey.
İkisi de aynı şeyi karşılıyor.
Şimdi soracağımız soru neyi korumalıyız?
Neyi, geleneklerimizi, onları.
O zaman nesne yok burada nesne eksikliğinden kaynaklı anlatım bozukluğumuz var.
Eşyalarıma çok önem veririm, temiz tutarım.
Önem veririm yüklem, temiz tutarım yüklem.
Kim?
Ben.
Gizli öznemiz var şurada.
Baktığımız zaman neye önem veririm, neye?
Eşyalarıma.
Yer tamlayıcısı ya da dolaylı tümleç.
Eşyalarıma ifadesi burayı karşıladı mı?
Eşyalarıma temiz tutarım oldu mu?
Olmadı.
Ne diyeceğiz eşyalarımı?
Ya da onları.
İkisi de aynı şey.
Neyi neyi temiz tutarım?
Eşyalarımı.
Neyi sorusu bize nesneyi buldurduğu için eşyalarımı ifadesi bize verilmemiş.
Nesne eksikliğinden kaynaklı anlatım bozukluğu vardır diyoruz.
Birden çok yüklemi olan cümlelerde kullanılması gereken nesnenin kullanılmaması anlatım bozukluğuna sebep olur.
Öge eksikliklerinde zaten mantığımız hep aynı.
Birinci cümlemiz oluyor, ikinci cümlemiz oluyor.
Ögeler birbirini karşılıyor mu?
Burada nesneye bakacağız.
Şimdi çocuklara oyuncak aldı, sevindirdi.
Çocuklara oyuncak aldı ifadesinde dikkat edelim.
Aldı bizim için yüklem.
Kim aldı?
O.
Gizli öznemiz var.
Kime aldı?
Çocuklara aldı burada bir dolaylı tümlecimiz var bizim ya da yer tamlayıcısı da diyoruz biz buna.
Yer tamlayıcısı.
Baktığımız zaman buradaki ifade çocuklara sevindirdi gibi bir şey oluyor.
Şu arada bizim bir başka bir kelimeye ihtiyacımız var.
Çocukları ifadesini ihtiyacımız var.
Çocukları ifadesi baktığımız zaman nedir öğelerden?
Sevindirdi, yüklem.
Kim sevindirdi?
O.
Gizli öznemiz var.
Şuraya bir gizli özne diyelim.
Kimi sevindirdi?
Kimi neydi, kimi neyi nesneyi bulunduruyordu bize.
Burada bizim bir nesneye ihtiyacımız var.
Fakat nesneyi vermiş mi?
Vermemiş.
O zaman nesne eksikliğinden kaynaklı bir anlatım bozukluğumuz var.
Çocuklara ifadesi burayı karşılamıyor.
Bizim mantığımız bunu evet kendisi tamamlıyor ama kendimizin tamamladığı değil, cümle içerisinde bize net bir biçimde verilmesi gerekir.
Geleneklerimize sahip çıkmalı, korumalıyız.
Yine aynı şekilde sahip çıkmalı yüklem, korumalıyız yüklem.
Kim?
Biz.
Gizli öznemiz var burada.
Her zaman yüklem ve özneyi buluyoruz.
Sahip çıkmalı, neye sahip çıkmalı?
Geleneklerimize.
Burada bir yer tamlayıcımız var.
Ya da bir dolaylı tümleç de diyebiliriz buna.
Peki buradaki geleneklerimize ifadesi burayı karşılıyor mu?
Geleneklerimizde korumalıyız.
Oluyor mu?
Olmuyor.
Burada bir ifadeye ihtiyacımız var.
Geleneklerimizi korumalıyız ya da onları korumalıyız şeklinde.
Onları da desek olur.
Geleneklerimizi desek de olur, ikisi de aynı şey.
İkisi de aynı şeyi karşılıyor.
Şimdi soracağımız soru neyi korumalıyız?
Neyi, geleneklerimizi, onları.
O zaman nesne yok burada nesne eksikliğinden kaynaklı anlatım bozukluğumuz var.
Eşyalarıma çok önem veririm, temiz tutarım.
Önem veririm yüklem, temiz tutarım yüklem.
Kim?
Ben.
Gizli öznemiz var şurada.
Baktığımız zaman neye önem veririm, neye?
Eşyalarıma.
Yer tamlayıcısı ya da dolaylı tümleç.
Eşyalarıma ifadesi burayı karşıladı mı?
Eşyalarıma temiz tutarım oldu mu?
Olmadı.
Ne diyeceğiz eşyalarımı?
Ya da onları.
İkisi de aynı şey.
Neyi neyi temiz tutarım?
Eşyalarımı.
Neyi sorusu bize nesneyi buldurduğu için eşyalarımı ifadesi bize verilmemiş.
Nesne eksikliğinden kaynaklı anlatım bozukluğu vardır diyoruz.