Anlatım bozuklukları, yapı bakımından yani dil bilgisine dayalı bozukluklar, özne yüklem uyumsuzluğu, öge eksiklikleri, tamlama yanlışlıkları, çatı uyuşmazlığı, eklerle ilgili yanlışlıklar, bağla uç yanlışlıkları, ek eylem, ek fiil eksikliğinden kaynaklı anlatım bozuklukları olarak karşımıza çıkmakta.
Özne yüklem uyumsuzluğunu üç başlık altında inceleyeceğiz.
Tekillik, çoğulluk bakımından uyumsuzluk, kişi bakımından uyumsuzluk, olumluluk ve olumsuzluk bakımından uyumsuzluk olmak üzere.
Tekillik, çoğunluk bakımından uyumsuzluk, insan dışındaki varlıkların özne olduğu cümlelerde yüklem tekil olur.
İnsan dışındaki varlıklar özne ise eğer yüklediğimiz tekil olmak durumundadır.
Bakalım şimdi kuşlar havada süzülüyor, süzülüyor.
Yüklem kim süzülüyor ya da ne süzülüyor?
Kuşlar.
Baktığımız zaman öznemizde ne var?
Bir çoğunluk var, büyüklerimiz tekil mi?
Evet, burada bir problem yok.
Ağaçlar fırtınadan çok etkilendiler dediğimiz zaman etkilendiler.
Yüklem kim etkilendi, etkilendi ya da ne etkilendi?
Ağaçlar öznemiz.
Öznemizde bir çoğunluk görüyoruz.
Ne demiştik?
İnsan dışındaki varlıklar özne ise insan dışındaki bir varlık yine aynen kuşlarda olduğu gibi.
Yüklem ne olmak zorunda?
Tekil olmak zorunda.
Fakat burada tekillik var mı?
Yok.
O zaman burada bir anlatım bozukluğundan bahsediyoruz.
Nasıl yazılması gerekiyordu?
Ağaçlar fırtınadan çok etkilendi şeklinde olması gerekiyordu.
Olursa doğru bir kullanım olur.
Kitaplar bilgi deposudur.
Yüklemimiz nedir?
Bilgi deposudur, yüklem bilgi deposu olan ne?
Kitaplar.
Yine insan dışındaki bir varlıktan bahsediyoruz ya da kavramdan bahsediyoruz.
Yüklemimiz tekil görüyorsunuz ki öznemiz de çoğul.
Ne demiştik zaten?
İnsan dışındaki varlık eğer özne ise mutlaka yüklem tekil olacak.
Burada da bir problem yok.
Kişileştirme yapılan cümlelerde özne çoğul ise yüklem tekil veya çoğul olabilir.
Öznenin çoğul olması.
Fakat dikkat ediyoruz.
Kişileştirme yapılan cümlelerde demek ki insan dışındaki bir kavram ya da varlıktan bahsedilecek ve kişileştirilmiş olacak.
Bu özne çoğul olsa yüklem tekil veya çoğul olabilir.
Yapraklar sohbet ediyorlar.
Baktığımız zaman yapraklar ifadesi burada bizim için nedir?
Sohbet etmek.
Yüklem kim sohbet ediyor?
Yapraklar kişileştirilmiş mi?
Evet.
Yaprakların sohbet etmesi kişileştirme sanatının bir göstergesidir.
Özne çoğul.
Yüklemimiz çoğul olmuş, çoğul olabilir diyor.
Doğru yapraklar sohbet ediyor.
Özne çoğul, yüklem tekil ve kişileştirme var.
Bu da doğru iki kullanım da doğrudur.
Cümlede özne insan olduğunda ve çoğul olduğunda yüklem tekil ya da çoğul olabilir.
Özne tekilse zaten yüklem de tekil olacak, özne insan ve çoğul ise yüklem tekil ya da çoğul olabilir.
Bakalım şimdi bugün Ayşeler bize geldiler.
Baktığımız zaman geldiler.
Yüklem.
Gelen kim?
Ayşeler.
Özne, insan, özne karşımızda çoğul mu?
Evet, yüklem tekil ya da çoğul olabilir diyor.
Çoğul mu geldiler?
Evet doğru.
Olabilir, çoğul, çoğul olabiliyor.
Bugün Ayşeler bize geldi.
Ayşeler zaten çoğuldu.
Geldi.
Nedir tekillik var burada artık.
Bu olabilir miydi?
Evet.
Tekil ya da çoğul olabilir dediğine göre bunda da bir problem yok.
Bugün Ayşe bize geldi.
Oluyor mu?
Tekilse zaten tekil olacak.
Bunda da bir problem yok.
Bugün Ayşe bize geldiler zaten okuduğumuz zaman kullanması tırmalayan bir ifade.
Burada bir sıkıntı var, burası tekil.
Burası çoğul olamaz.
Öznemiz, yüklemimiz.
Evet.
Kişi bakımından uyumsuzluk özne birinci tekil, ikinci tekil veya üçüncü tekil.
Yani ben, sen, o ise yüklem.
Birinci çoğul kişiye göre çekim nedir?
Baktığımız zaman Ben ve Nazlı bu kitabı okumuştuk dediğimiz zaman ben ve Nazlı ifadesi okumuştuk ifadesi yüklemimiz.
Öznemiz Ben ve Nazlı.
Bu kitabı okumuştu derse yanlışlık olacak okumuştuk.
Bir çoğulluk olduğu için burası da çoğul olacak ama şöyle deseydi okumuştu deseydi yanlışlık olacaktı.
Bu kural çoğul kişiler için de geçerlidir.
Sen ve onlar farklı düşünebilirsiniz derken yine aynı şekilde çoğulluk var, çoğulluk var, sen ve onlar farklı düşünebilirsin derse yanlışlık olacaktı.
Şöyle belirtelim yine.
Düşünebilirsin derse yanlışlık.
Ama bizim cümlemiz doğru bir cümle.
Olumluluk, olumsuzluk bakımından uyumsuzluk.
Cümlede özne olumlu bir ifade taşıyorsa yüklem olumlu, özne olumsuz bir ifade taşıyorsa yüklem de olumsuz olmak zorundadır.
Cümlemize bakalım.
Zaten çok bariz bir şekilde anlayacaksınız.
Herkes bunları dikkatlice okumamış dediğimiz zaman herkes bunları dikkatlice okumamış.
Ne diyeceğiz?
Burada bir problem var.
Kimse bunları dikkatlice okumamış ya da hiç kimse.
İkisi de aynı şeyi ifade eder.
O zaman buradaki herkes olmayacak, kimse ya da hiç kimse denilmesi gerekiyor.
Kimse dediğimi anlamış.
Kimse dediğimi anlamış, kimsede olumsuzluk var, anlamışta olumluluk var.
O zaman nasıl değiştireceğiz, bunu nasıl düzelteceğiz?
Kimse dediğimi anlamış.
Herkes ifadesiyle bunu değiştirebiliriz.
Buradaki yanlış.
Özne yüklem uyumsuzluğunu üç başlık altında inceleyeceğiz.
Tekillik, çoğulluk bakımından uyumsuzluk, kişi bakımından uyumsuzluk, olumluluk ve olumsuzluk bakımından uyumsuzluk olmak üzere.
Tekillik, çoğunluk bakımından uyumsuzluk, insan dışındaki varlıkların özne olduğu cümlelerde yüklem tekil olur.
İnsan dışındaki varlıklar özne ise eğer yüklediğimiz tekil olmak durumundadır.
Bakalım şimdi kuşlar havada süzülüyor, süzülüyor.
Yüklem kim süzülüyor ya da ne süzülüyor?
Kuşlar.
Baktığımız zaman öznemizde ne var?
Bir çoğunluk var, büyüklerimiz tekil mi?
Evet, burada bir problem yok.
Ağaçlar fırtınadan çok etkilendiler dediğimiz zaman etkilendiler.
Yüklem kim etkilendi, etkilendi ya da ne etkilendi?
Ağaçlar öznemiz.
Öznemizde bir çoğunluk görüyoruz.
Ne demiştik?
İnsan dışındaki varlıklar özne ise insan dışındaki bir varlık yine aynen kuşlarda olduğu gibi.
Yüklem ne olmak zorunda?
Tekil olmak zorunda.
Fakat burada tekillik var mı?
Yok.
O zaman burada bir anlatım bozukluğundan bahsediyoruz.
Nasıl yazılması gerekiyordu?
Ağaçlar fırtınadan çok etkilendi şeklinde olması gerekiyordu.
Olursa doğru bir kullanım olur.
Kitaplar bilgi deposudur.
Yüklemimiz nedir?
Bilgi deposudur, yüklem bilgi deposu olan ne?
Kitaplar.
Yine insan dışındaki bir varlıktan bahsediyoruz ya da kavramdan bahsediyoruz.
Yüklemimiz tekil görüyorsunuz ki öznemiz de çoğul.
Ne demiştik zaten?
İnsan dışındaki varlık eğer özne ise mutlaka yüklem tekil olacak.
Burada da bir problem yok.
Kişileştirme yapılan cümlelerde özne çoğul ise yüklem tekil veya çoğul olabilir.
Öznenin çoğul olması.
Fakat dikkat ediyoruz.
Kişileştirme yapılan cümlelerde demek ki insan dışındaki bir kavram ya da varlıktan bahsedilecek ve kişileştirilmiş olacak.
Bu özne çoğul olsa yüklem tekil veya çoğul olabilir.
Yapraklar sohbet ediyorlar.
Baktığımız zaman yapraklar ifadesi burada bizim için nedir?
Sohbet etmek.
Yüklem kim sohbet ediyor?
Yapraklar kişileştirilmiş mi?
Evet.
Yaprakların sohbet etmesi kişileştirme sanatının bir göstergesidir.
Özne çoğul.
Yüklemimiz çoğul olmuş, çoğul olabilir diyor.
Doğru yapraklar sohbet ediyor.
Özne çoğul, yüklem tekil ve kişileştirme var.
Bu da doğru iki kullanım da doğrudur.
Cümlede özne insan olduğunda ve çoğul olduğunda yüklem tekil ya da çoğul olabilir.
Özne tekilse zaten yüklem de tekil olacak, özne insan ve çoğul ise yüklem tekil ya da çoğul olabilir.
Bakalım şimdi bugün Ayşeler bize geldiler.
Baktığımız zaman geldiler.
Yüklem.
Gelen kim?
Ayşeler.
Özne, insan, özne karşımızda çoğul mu?
Evet, yüklem tekil ya da çoğul olabilir diyor.
Çoğul mu geldiler?
Evet doğru.
Olabilir, çoğul, çoğul olabiliyor.
Bugün Ayşeler bize geldi.
Ayşeler zaten çoğuldu.
Geldi.
Nedir tekillik var burada artık.
Bu olabilir miydi?
Evet.
Tekil ya da çoğul olabilir dediğine göre bunda da bir problem yok.
Bugün Ayşe bize geldi.
Oluyor mu?
Tekilse zaten tekil olacak.
Bunda da bir problem yok.
Bugün Ayşe bize geldiler zaten okuduğumuz zaman kullanması tırmalayan bir ifade.
Burada bir sıkıntı var, burası tekil.
Burası çoğul olamaz.
Öznemiz, yüklemimiz.
Evet.
Kişi bakımından uyumsuzluk özne birinci tekil, ikinci tekil veya üçüncü tekil.
Yani ben, sen, o ise yüklem.
Birinci çoğul kişiye göre çekim nedir?
Baktığımız zaman Ben ve Nazlı bu kitabı okumuştuk dediğimiz zaman ben ve Nazlı ifadesi okumuştuk ifadesi yüklemimiz.
Öznemiz Ben ve Nazlı.
Bu kitabı okumuştu derse yanlışlık olacak okumuştuk.
Bir çoğulluk olduğu için burası da çoğul olacak ama şöyle deseydi okumuştu deseydi yanlışlık olacaktı.
Bu kural çoğul kişiler için de geçerlidir.
Sen ve onlar farklı düşünebilirsiniz derken yine aynı şekilde çoğulluk var, çoğulluk var, sen ve onlar farklı düşünebilirsin derse yanlışlık olacaktı.
Şöyle belirtelim yine.
Düşünebilirsin derse yanlışlık.
Ama bizim cümlemiz doğru bir cümle.
Olumluluk, olumsuzluk bakımından uyumsuzluk.
Cümlede özne olumlu bir ifade taşıyorsa yüklem olumlu, özne olumsuz bir ifade taşıyorsa yüklem de olumsuz olmak zorundadır.
Cümlemize bakalım.
Zaten çok bariz bir şekilde anlayacaksınız.
Herkes bunları dikkatlice okumamış dediğimiz zaman herkes bunları dikkatlice okumamış.
Ne diyeceğiz?
Burada bir problem var.
Kimse bunları dikkatlice okumamış ya da hiç kimse.
İkisi de aynı şeyi ifade eder.
O zaman buradaki herkes olmayacak, kimse ya da hiç kimse denilmesi gerekiyor.
Kimse dediğimi anlamış.
Kimse dediğimi anlamış, kimsede olumsuzluk var, anlamışta olumluluk var.
O zaman nasıl değiştireceğiz, bunu nasıl düzelteceğiz?
Kimse dediğimi anlamış.
Herkes ifadesiyle bunu değiştirebiliriz.
Buradaki yanlış.