Arkadaşlar bu videomuzda göçler ve göçlerin nedenlerinden bahsedeceğiz.
Göçün tanımını yaparak başlayalım.
Göçler ekonomik ve sosyal, siyasi nedenlerle yer değiştirmeyi ifade etmektedir.
Göçlerin tabii nedenleri var.
Bunlardan birincisi doğal nedenlerle başlayalım.
Kuraklıklar, deprem, erozyon, yangınlar, çığ ve sel baskınları doğal nedenler.
Siyasi nedenler ise savaşlar, mübadeleler, iç isyanlar, terör olayları ise göçlerin siyasi nedenleridir.
Sosyal nedenlere baktığımızda özellikle eğitim, sağlık, dini nedenler ve kültürel nedenler ise sosyal nedenler grubu içerisinde yer almakta.
Ekonomik nedenler de ise iş olanakları, geçim sıkıntısı, tarımda makineleşme ile beraber insan gücüne duyulan ihtiyacın azalması ve doğal kaynaklar da yine ekonomik nedenler arasında yer alır.
Şimdi geçmişten günümüze yaşanan göçler ve örneklendirecek olursak Türklerin Orta Asya'dan göçle başlayalım.
Türklerin Orta Asya'dan göç etmelerinde özellikle kuraklık, otlaklıkların azalması, Çin'in baskısı etkili olmuştur.
Bir diğeri ise Kavimler Göçü.
Kavimler göçünde ise Türk topluluğunun batıya doğru başlatmış olduğu göç, kavimler göçüne neden olur.
Bu göç hareketi yeni ırkların ve yeni siyasi yapıların başlamasına da neden olmuştur diyebiliriz.
Bir diğer göç türü ise Yeni Dünya Göçü.
Bu ise Amerika kıtasının keşfi ile Amerika'ya yapılan göçleri ifade etmektedir.
Yeni dünya göçleri siyasi baskılar, dini inançlar, özgürce yaşama isteği, özellikle maceraya atılma isteği de yine bu durumda etkili olmuştur.
Bir diğeri ise mübadele göçleri, mübadele göçlerin de ise karşılıklı anlaşma ile ülkeler arasında yapılan zorunlu değişimleri ifade etmektedir.
Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan Anlaşması ile mübadele göçü olmuştur.
Bir diğer göç türü ise beyin göçü, beyin göçünü ise nitelikli insan gücünün farklı nedenler ile gelişmiş ülkelere yapmış olduğu göçü ifade etmektedir.
Örneğin İran, Nijerya beyin göçü veren ülkeler arasındadır.
Ancak ABD mesela beyin göçü almaktadır.
Bir diğer göç ise işçi göçü.
Bunlar ise işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, kırsal kesimde gelirin düşük olması gibi nedenlerle ülke içinde ve ülke dışına yapılan göçleri ifade eder.
Şimdi bir diğer başlığımız ise arkadaşlar doğal afetin neden olmuş olduğu göçler ve saydığımız gibi doğal afetlerin neden olduğu, örneğin volkanizma, deprem gibi afetler ise bunlar da doğal afete bağlı göçleri oluşturmakta.
Şimdi iç göçlerin sonuçlarına baktığımızda nüfus ülke içerisinde dengesiz bir şekilde dağılır.
Bir tarafta daha fazla, diğer taraf daha az, çarpık kentleşme olur, eğitim sağlık hizmetlerinde yetersiz kalır.
Fabrikalar şehir içerisinde kalır, özellikle göç alan yerlerde.
Ulaşım, altyapı sorunları oluşur ve orman alanları, tarım alanları yerleşmeye açılma durumunda kalır.
Şimdi dış göçlerin sonuçlarına baktığımızda göçü alan ülke tarafından ve veren ülke tarafından karşılaştıracak bu durumu.
Göçü alan ülke de özellikle kültürel zenginlik artar, iş gücü ucuzlar, iş gücünün artması işsizliğe neden olur ve demografik yani nüfusa olan harcamalar artar.
Göçü veren yerlerde ise işsizlik azalır, döviz girdisi sağlanır, cinsiyette dengesizlikler artar ve iş gücü kaybı yaşanır.
Bu şekilde ifade edebiliriz.
Göçün tanımını yaparak başlayalım.
Göçler ekonomik ve sosyal, siyasi nedenlerle yer değiştirmeyi ifade etmektedir.
Göçlerin tabii nedenleri var.
Bunlardan birincisi doğal nedenlerle başlayalım.
Kuraklıklar, deprem, erozyon, yangınlar, çığ ve sel baskınları doğal nedenler.
Siyasi nedenler ise savaşlar, mübadeleler, iç isyanlar, terör olayları ise göçlerin siyasi nedenleridir.
Sosyal nedenlere baktığımızda özellikle eğitim, sağlık, dini nedenler ve kültürel nedenler ise sosyal nedenler grubu içerisinde yer almakta.
Ekonomik nedenler de ise iş olanakları, geçim sıkıntısı, tarımda makineleşme ile beraber insan gücüne duyulan ihtiyacın azalması ve doğal kaynaklar da yine ekonomik nedenler arasında yer alır.
Şimdi geçmişten günümüze yaşanan göçler ve örneklendirecek olursak Türklerin Orta Asya'dan göçle başlayalım.
Türklerin Orta Asya'dan göç etmelerinde özellikle kuraklık, otlaklıkların azalması, Çin'in baskısı etkili olmuştur.
Bir diğeri ise Kavimler Göçü.
Kavimler göçünde ise Türk topluluğunun batıya doğru başlatmış olduğu göç, kavimler göçüne neden olur.
Bu göç hareketi yeni ırkların ve yeni siyasi yapıların başlamasına da neden olmuştur diyebiliriz.
Bir diğer göç türü ise Yeni Dünya Göçü.
Bu ise Amerika kıtasının keşfi ile Amerika'ya yapılan göçleri ifade etmektedir.
Yeni dünya göçleri siyasi baskılar, dini inançlar, özgürce yaşama isteği, özellikle maceraya atılma isteği de yine bu durumda etkili olmuştur.
Bir diğeri ise mübadele göçleri, mübadele göçlerin de ise karşılıklı anlaşma ile ülkeler arasında yapılan zorunlu değişimleri ifade etmektedir.
Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan Anlaşması ile mübadele göçü olmuştur.
Bir diğer göç türü ise beyin göçü, beyin göçünü ise nitelikli insan gücünün farklı nedenler ile gelişmiş ülkelere yapmış olduğu göçü ifade etmektedir.
Örneğin İran, Nijerya beyin göçü veren ülkeler arasındadır.
Ancak ABD mesela beyin göçü almaktadır.
Bir diğer göç ise işçi göçü.
Bunlar ise işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, kırsal kesimde gelirin düşük olması gibi nedenlerle ülke içinde ve ülke dışına yapılan göçleri ifade eder.
Şimdi bir diğer başlığımız ise arkadaşlar doğal afetin neden olmuş olduğu göçler ve saydığımız gibi doğal afetlerin neden olduğu, örneğin volkanizma, deprem gibi afetler ise bunlar da doğal afete bağlı göçleri oluşturmakta.
Şimdi iç göçlerin sonuçlarına baktığımızda nüfus ülke içerisinde dengesiz bir şekilde dağılır.
Bir tarafta daha fazla, diğer taraf daha az, çarpık kentleşme olur, eğitim sağlık hizmetlerinde yetersiz kalır.
Fabrikalar şehir içerisinde kalır, özellikle göç alan yerlerde.
Ulaşım, altyapı sorunları oluşur ve orman alanları, tarım alanları yerleşmeye açılma durumunda kalır.
Şimdi dış göçlerin sonuçlarına baktığımızda göçü alan ülke tarafından ve veren ülke tarafından karşılaştıracak bu durumu.
Göçü alan ülke de özellikle kültürel zenginlik artar, iş gücü ucuzlar, iş gücünün artması işsizliğe neden olur ve demografik yani nüfusa olan harcamalar artar.
Göçü veren yerlerde ise işsizlik azalır, döviz girdisi sağlanır, cinsiyette dengesizlikler artar ve iş gücü kaybı yaşanır.
Bu şekilde ifade edebiliriz.