Canlıları kategorize etmek için sınıflandırma birimleri kullanılmaktadır.
Doğal sınıflandırmanın temel birimi türdür.
Tür kavramını ilk ortaya atan bilim insanı John Ray'dir.
Tür tanımını çok iyi bir şekilde bilmemiz gerekiyor.
Tür, ortak bir atadan gelen yapı ve görev bakımından benzerlik gösteren doğal koşullar altında birbiriyle çiftleştiğinde verimli döller meydana getiren bireylerin oluşturduğu topluluktur.
Buradaki verimli döl kavramı çok önemli.
Verimli döl demek kısır olmayan demektir.
Mesela at ve eşek çiftleşmesinden katır oluşur ancak katır kısırdır.
İki canlının yavrusu oluşmuşsa bunlara kesinlikle aynı türdür diyemeyiz.
Ama mesela bu iki canlının torunları olursa o zaman bunlara aynı türüdür diyebiliriz. Mesela bu soy ağacına bakalım.
Burada şu an A ve B'nin aynı tür olduğunu anlayamayız.
Şimdi bir daha bakalım.
Evet bu sefer A ve B'nin aynı tür olduğunu anlayabiliriz.
Çünkü torunları var.
Aynı türe ait bireylerin özelliklerini de konuşalım.
Bu bireylerin hücre yapıları aynıdır. Hücre yapısı dediğim zaman aklımıza prokaryot ve ökaryot kavramlarının gelmesi gerekir.
Kromozom sayıları da aynıdır deriz ancak biyolojide hep istisnalar vardır.
Bal arılarında kromozom sayısı farklılık gösterir.
Mesela kraliçe arı ve işçi arılar 2n kromozomlu iken erkek arılar n kromozomludur.
Aynı türe ait bireylerin üreme şekilleri aynıdır.
Genleri benzerdir ancak aynı değildir.
Eşeyli üreme yapan canlılarda zaten genetik çeşitlilik sağlanır ancak eşeysiz üreme yapan canlılarda bile mutasyonlardan kaynaklı çeşitlilik sağlanabilir.
Boşaltım atıkları aynıdır.
Boşaltım atığı deyince aklımıza amonyak, üre, ürik asit gelir.
Beslenme, sindirim, dolaşım, solunum şekilleri de aynıdır.
Protein ve enzim yapıları da benzerdir ancak aynı değildir. Bu arada iki canlının aynı kromozom sayısına sahip olması bunların aynı tür olduğunu göstermez. Mesela bizim 46 kromozomumuz var ancak kurtbağrı bitkisinin de 46 kromozomu bulunur.
Hatta lepistes balığının da 46 kromozomu vardır.
Ayrıca kromozom sayısının canlı gelişmişliği ile de bir ilgisi yoktur.
Mesela 500 kromozomlu bitki türleri de vardır ama biz 46 kromozomlu olmamıza rağmen bitkilerden daha gelişmiş canlılarız.
Peki türlerde nasıl isimlendirme yapıldığını hiç merak ettiniz mi?
Buna binomial adlandırma ya da ikili adlandırma diyoruz.
Türler isimlendirilirken iki kelime kullanılır ve bu kelimeler latincedir. İlk isim büyük harfle başlar ve cins adını temsil eder.
İkinci isim ise tanımlayıcı niteliktedir. Örnek üzerinden inceleyelim.
Panterra Pardus yırtıcı bir hayvan olan leoparın Latince ismidir. Panterra kelimesi bu canlının içinde bulunduğu cinsi ifade eder.
Gördüğünüz gibi büyük harfle yazdım.
Pardus ise tamamlayıcıdır ve küçük harfle başlar.
Her iki isim birlikte tür adın oluşturur. Bir de fark ettiniz mi bilmiyorum ama biraz ilk yazmaya çalıştım çünkü Latince bilimsel tür adları mutlaka italik yazılır.
Canlıların isimlendirilmesinde latincenin kullanılması bilim dünyasında bir dil birliği oluşturur.
Örneğin elma kelimesinin İngilizcesi Apple İtalyancası ise Miladır.
Türk bir bilim insanı elma ile yaptığı bilimsel bir yayında elma kelimesini kullanırsa diğerleri bunun anlamını öğrenmek için sözlüğe bakmak zorunda kalır.
Benzer şekilde İngiliz bir bilim insanı bilimsel yayında apple kelimesini kullanırsa İngilizce bilmeyen bilim insanları da bu kelimenin ne anlama geldiğini kavrayamaz.
Ancak bu tür bir bilimsel yayında elmanın Latince bilimsel ismi Malus Domestica kullanılırsa bu karışıklık önlenmiş olur.
Buraya bazı canlıların Latince bilimsel isimlerini yazdım.
İsimlendirme o türü ilk keşfeden bilim insanı tarafından yapılır. Canlı türlerine Latince bilimsel isim verilirken cins ve tamamlayıcı kelimeler farklı kriterlere bağlı olarak seçilebilir.
Örneğin havucun Latince bilimsel ismi Daukus Karotadır.
Havucun içerisinde turuncu renkli karoten pigmenti bulunduğu için bu şekilde isimlendirilmiştir.
Mesela Sedrus Libani de Lübnan'da doğal olarak yayılış gösteren bir sedir ağacı türüdür.
Taksonomi bilimine göre aynı cinse ait olan farklı türler daha yakın akrabadır. Mesela burada Panterra Tigris ile Pantera Leo yakın akrabadır diyebiliriz.
Çünkü bunların cinsleri aynıdır.
Aynı zamanda Pinus Nigra ve Pinus Pinea da yakın akrabadır diyebiliriz. Sınıflandırmada 7 ana kategori kullanılır.
Bunlar; alem, şube, sınıf, takım, aile, cins ve türdür. Aileye familya da denilir.
Bunu aşağıdan yukarıya doğru Türkiye Cumhuriyeti A Takımı Sahada Şut Attı şeklinde de kodlayabilirsiniz.
Belirli bir kategoriye dahil olan ortak özelliklere sahip bireylerin oluşturduğu topluluğa takson denir. Belirli bir kategoriye giren bir takson yine daha geniş ve üst seviyedeki taksonları oluşturmak üzere başka topluluklarla bir araya getirilebilir. Alem kavramı çok geniştir.
Tür ise daha dar kapsamlıdır.
Alemden türe ve türden aleme doğru gidildikçe nelerin olduğuna bakalım.
Alemden türe gidildikçe akrabalık artar, ortak özellik artar, ortak gen sayısı da artar ancak birey sayısı ve çeşitlilik azalır.
Türden aleme gidildikçe de bunların tam tersi gözlenir.
Soruları çözmede şu bilginin çok işinize yarayacağını düşünüyorum. Mesela iki canlının ailesi aynıysa aile üstü kategorileri yani takım, sınıf, şube ve âlemi de kesinlikle aynıdır diyebiliriz.
Ancak cinsleri ve türleri farklı olabilir.
Başka bir örnek daha vereyim.
Mesela iki canlının sınıfı aynı olsun o zaman bu iki canlının şubesinin ve aleminin de kesinlikle aynı olduğunu söyleyebiliriz ancak alttakiler hakkında bir yorum yapamayız.
Bu arada canlıların embriyonik gelişiminde de ilk önce alem en son tür özellikleri ortaya çıkar.
Şimdi ısparta gülü ve evcil kedinin hiyerarşik sınıflandırma basamakları inceleyelim.
Isparta gülü Plantae yani bitkiler alemi içindedir.
Şubesi Spermatophyta yani tohumlu bitkilerdir.
Sınıf Magnoliopsida iki çeneklilerdir.
Takım Rasales yani güller, aile Rosacae yani gülgiller, cins rosa tür adı ise Rosa Damascenadır.
Şimdi de evcil kediye geçelim. Alem Animalya yani hayvanlar alemi, şube Kordata, omurgalılar.
Sınıf Mammaliya yani memeliler.
Takım Karnivora, karnivorlar.
Aile Felidae, kedigiller. Cins Felis, yani kedi.
Tür ismi de Felis Catos.
Bu arada sizin bu Latince kelimeleri ezberlemenize gerek yok.
Zaten dünya üzerinde milyonlarca tür varken bu pek mümkün değil.
Ancak sorularda karşınıza geldiği zaman bunları belli kriterler doğrultusunda yorumlayabilmeniz gerekir.
Doğal sınıflandırmanın temel birimi türdür.
Tür kavramını ilk ortaya atan bilim insanı John Ray'dir.
Tür tanımını çok iyi bir şekilde bilmemiz gerekiyor.
Tür, ortak bir atadan gelen yapı ve görev bakımından benzerlik gösteren doğal koşullar altında birbiriyle çiftleştiğinde verimli döller meydana getiren bireylerin oluşturduğu topluluktur.
Buradaki verimli döl kavramı çok önemli.
Verimli döl demek kısır olmayan demektir.
Mesela at ve eşek çiftleşmesinden katır oluşur ancak katır kısırdır.
İki canlının yavrusu oluşmuşsa bunlara kesinlikle aynı türdür diyemeyiz.
Ama mesela bu iki canlının torunları olursa o zaman bunlara aynı türüdür diyebiliriz. Mesela bu soy ağacına bakalım.
Burada şu an A ve B'nin aynı tür olduğunu anlayamayız.
Şimdi bir daha bakalım.
Evet bu sefer A ve B'nin aynı tür olduğunu anlayabiliriz.
Çünkü torunları var.
Aynı türe ait bireylerin özelliklerini de konuşalım.
Bu bireylerin hücre yapıları aynıdır. Hücre yapısı dediğim zaman aklımıza prokaryot ve ökaryot kavramlarının gelmesi gerekir.
Kromozom sayıları da aynıdır deriz ancak biyolojide hep istisnalar vardır.
Bal arılarında kromozom sayısı farklılık gösterir.
Mesela kraliçe arı ve işçi arılar 2n kromozomlu iken erkek arılar n kromozomludur.
Aynı türe ait bireylerin üreme şekilleri aynıdır.
Genleri benzerdir ancak aynı değildir.
Eşeyli üreme yapan canlılarda zaten genetik çeşitlilik sağlanır ancak eşeysiz üreme yapan canlılarda bile mutasyonlardan kaynaklı çeşitlilik sağlanabilir.
Boşaltım atıkları aynıdır.
Boşaltım atığı deyince aklımıza amonyak, üre, ürik asit gelir.
Beslenme, sindirim, dolaşım, solunum şekilleri de aynıdır.
Protein ve enzim yapıları da benzerdir ancak aynı değildir. Bu arada iki canlının aynı kromozom sayısına sahip olması bunların aynı tür olduğunu göstermez. Mesela bizim 46 kromozomumuz var ancak kurtbağrı bitkisinin de 46 kromozomu bulunur.
Hatta lepistes balığının da 46 kromozomu vardır.
Ayrıca kromozom sayısının canlı gelişmişliği ile de bir ilgisi yoktur.
Mesela 500 kromozomlu bitki türleri de vardır ama biz 46 kromozomlu olmamıza rağmen bitkilerden daha gelişmiş canlılarız.
Peki türlerde nasıl isimlendirme yapıldığını hiç merak ettiniz mi?
Buna binomial adlandırma ya da ikili adlandırma diyoruz.
Türler isimlendirilirken iki kelime kullanılır ve bu kelimeler latincedir. İlk isim büyük harfle başlar ve cins adını temsil eder.
İkinci isim ise tanımlayıcı niteliktedir. Örnek üzerinden inceleyelim.
Panterra Pardus yırtıcı bir hayvan olan leoparın Latince ismidir. Panterra kelimesi bu canlının içinde bulunduğu cinsi ifade eder.
Gördüğünüz gibi büyük harfle yazdım.
Pardus ise tamamlayıcıdır ve küçük harfle başlar.
Her iki isim birlikte tür adın oluşturur. Bir de fark ettiniz mi bilmiyorum ama biraz ilk yazmaya çalıştım çünkü Latince bilimsel tür adları mutlaka italik yazılır.
Canlıların isimlendirilmesinde latincenin kullanılması bilim dünyasında bir dil birliği oluşturur.
Örneğin elma kelimesinin İngilizcesi Apple İtalyancası ise Miladır.
Türk bir bilim insanı elma ile yaptığı bilimsel bir yayında elma kelimesini kullanırsa diğerleri bunun anlamını öğrenmek için sözlüğe bakmak zorunda kalır.
Benzer şekilde İngiliz bir bilim insanı bilimsel yayında apple kelimesini kullanırsa İngilizce bilmeyen bilim insanları da bu kelimenin ne anlama geldiğini kavrayamaz.
Ancak bu tür bir bilimsel yayında elmanın Latince bilimsel ismi Malus Domestica kullanılırsa bu karışıklık önlenmiş olur.
Buraya bazı canlıların Latince bilimsel isimlerini yazdım.
İsimlendirme o türü ilk keşfeden bilim insanı tarafından yapılır. Canlı türlerine Latince bilimsel isim verilirken cins ve tamamlayıcı kelimeler farklı kriterlere bağlı olarak seçilebilir.
Örneğin havucun Latince bilimsel ismi Daukus Karotadır.
Havucun içerisinde turuncu renkli karoten pigmenti bulunduğu için bu şekilde isimlendirilmiştir.
Mesela Sedrus Libani de Lübnan'da doğal olarak yayılış gösteren bir sedir ağacı türüdür.
Taksonomi bilimine göre aynı cinse ait olan farklı türler daha yakın akrabadır. Mesela burada Panterra Tigris ile Pantera Leo yakın akrabadır diyebiliriz.
Çünkü bunların cinsleri aynıdır.
Aynı zamanda Pinus Nigra ve Pinus Pinea da yakın akrabadır diyebiliriz. Sınıflandırmada 7 ana kategori kullanılır.
Bunlar; alem, şube, sınıf, takım, aile, cins ve türdür. Aileye familya da denilir.
Bunu aşağıdan yukarıya doğru Türkiye Cumhuriyeti A Takımı Sahada Şut Attı şeklinde de kodlayabilirsiniz.
Belirli bir kategoriye dahil olan ortak özelliklere sahip bireylerin oluşturduğu topluluğa takson denir. Belirli bir kategoriye giren bir takson yine daha geniş ve üst seviyedeki taksonları oluşturmak üzere başka topluluklarla bir araya getirilebilir. Alem kavramı çok geniştir.
Tür ise daha dar kapsamlıdır.
Alemden türe ve türden aleme doğru gidildikçe nelerin olduğuna bakalım.
Alemden türe gidildikçe akrabalık artar, ortak özellik artar, ortak gen sayısı da artar ancak birey sayısı ve çeşitlilik azalır.
Türden aleme gidildikçe de bunların tam tersi gözlenir.
Soruları çözmede şu bilginin çok işinize yarayacağını düşünüyorum. Mesela iki canlının ailesi aynıysa aile üstü kategorileri yani takım, sınıf, şube ve âlemi de kesinlikle aynıdır diyebiliriz.
Ancak cinsleri ve türleri farklı olabilir.
Başka bir örnek daha vereyim.
Mesela iki canlının sınıfı aynı olsun o zaman bu iki canlının şubesinin ve aleminin de kesinlikle aynı olduğunu söyleyebiliriz ancak alttakiler hakkında bir yorum yapamayız.
Bu arada canlıların embriyonik gelişiminde de ilk önce alem en son tür özellikleri ortaya çıkar.
Şimdi ısparta gülü ve evcil kedinin hiyerarşik sınıflandırma basamakları inceleyelim.
Isparta gülü Plantae yani bitkiler alemi içindedir.
Şubesi Spermatophyta yani tohumlu bitkilerdir.
Sınıf Magnoliopsida iki çeneklilerdir.
Takım Rasales yani güller, aile Rosacae yani gülgiller, cins rosa tür adı ise Rosa Damascenadır.
Şimdi de evcil kediye geçelim. Alem Animalya yani hayvanlar alemi, şube Kordata, omurgalılar.
Sınıf Mammaliya yani memeliler.
Takım Karnivora, karnivorlar.
Aile Felidae, kedigiller. Cins Felis, yani kedi.
Tür ismi de Felis Catos.
Bu arada sizin bu Latince kelimeleri ezberlemenize gerek yok.
Zaten dünya üzerinde milyonlarca tür varken bu pek mümkün değil.
Ancak sorularda karşınıza geldiği zaman bunları belli kriterler doğrultusunda yorumlayabilmeniz gerekir.