Virüslerin çoğalmak için gereksinim duyduğu organizmaya konakçı denir.
Virüsler konakçı olarak sadece insanları değil, hayvanları, bitkileri, mantarları, bakterileri de kullanabilir.
Virüslerin neden olduğu birçok hastalığın etkin tedavi yöntemi bilinmemektedir.
Bakterilerle mücadelede kullanılan antibiyotikler virüslere karşı kullanılamaz.
Çünkü antibiyotikler bakterilerin enzim sistemini bozuyordu.
Ancak virüslerde enzim sistemi bulunmaz.
Bazı virüs hastalıklarına karşı aşılar geliştirilmiştir.
Bu sayede virütik hastalıklara karşı bağışıklık sağlanabilir.
Ayrıca virüsle enfekte olmuş konak hücrenin oluşturduğu interferon proteini de bu noktada çok önemli.
İnterferon proteini konak hücreleri koruyamaz.
Ancak diğer hücrelerin reseptörlerine bağlanarak viral enfeksiyonlara karşı belirli bir direncin ortaya çıkmasını sağlar.
Herhangi bir virüs rastgele bir hücreyi çoğalmak için konakçı olarak kullanamaz.
Virüsün dış yüzeyinde bulunan protein ile konakçı hücre zarının yüzeyinde bulunan algılayıcıların uyumlu olması gerekir.
Bu nedenle, mesela kuduz virüsü sadece sinir hücrelerini etkilerken, hepatit virüsü sadece karaciğer hücrelerini etkiler.
Virüslerin neden olduğu hastalıklara virütik hastalıklar diyoruz.
Uçuk, Herpes simpleks virüsü tarafından oluşturulur.
Bu virüsün sekiz tipi vardır.
Ancak üç tanesine çok sık rastlanır.
Uçuk, cilt ve mukozalarda gözlenen içi su dolu keselerden ibaret, bulaşıcı bir hastalıktır.
Özellikle ağız ve burun çevresinde gözlenirken, genital bölgeye de yerleşebilir.
Sinir hücrelerine yerleşirse de zona denilen rahatsızlığa yol açar.
Hastalığı kapma halinde bağışıklık sistemi güçlü tutulmalıdır.
Kuduz genellikle kedi, köpek, tilki, yarasa gibi memeli canlılar arasında yaygındır.
İnsana da geçebilir.
Kuduz virüsü, konak canlının sinir hücrelerini enfekte eder.
Bütün memeli canlılar kuduz hastalığına yakalanabilmelerine karşın, bazı türleri hastalığı bulaştırır.
Kuduz virüsü, kuduz hastalığına yakalanan hayvanlardan insanlara bulaşır.
Virüs, hasta hayvanların salyaları ile yayılır.
Bu hastalıktan korunmak için en etkili yol aşı olmaktır.
Aşı 19.
yüzyılda Pasteur tarafından geliştirilmiştir.
Grip virüsleri genetik materyali RNA olan, üst solunum yollarına etki eden ve hava yoluyla bulaşabilen virüslerdir.
Grip virüsü insanda ateşe, yaygın kas ağrısına, halsizlik ve bitkinliğe neden olur.
Virüsler zaman içinde genetik yapılarında meydana gelen değişimlerle, yani mutasyonlarla yeni formlar geliştirir.
Bu nedenle aşı ile kazanılan bağışıklık yeni virüsler için etkisiz kalmaktadır.
Bazı basit temizlik kurallarını uygulamak daha etkili bir korunma sağlar.
AIDS hastalığına HIV virüsü sebep olur.
Bu virüse insan bağışıklık yetmezliği virüsü de denir.
AIDS çok tehlikeli bir hastalıktır.
HIV virüsü lenfositler ve makrofajlar gibi bağışıklık sistemine ait bazı hücrelerin ve beyindeki sinir hücrelerinin içine girerek onları tahrip eder.
Bunun sonucunda kişinin bağışıklık sistemi tamamen çöker.
Bağışıklıkta görev alan ve fagasitoz yapan hücreler de görev yapmadığından vücudun kendini mikroplara ve kansere karşı savunması imkansız hale gelir.
Henüz tam olarak geliştirilmiş bir tedavi bulunmamaktadır.
AIDS en çok kan, genital sıvılar, doku-organ nakli ve anne sütüyle bulaşmaktadır.
Hepatit, karaciğer hücrelerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar.
Hepatit hastalığının yedi türü vardır.
Hepatit A ülkemizde genellikle okul çağı çocuklarında sık görülür.
Tuvalet hijyeni kötü olan kişilerin yiyecek ve içeceklere dokunması sonucu kişiden kişiye bulaşır.
Bu nedenle temizlik ve sağlık koşullarının yetersiz ve kötü olduğu toplu yaşanan yerlerde kolayca yayılır.
Hepatit B ve C hastalığına sebep olan virüsler sinsidir.
Pek çok insan farkında olmadan bu virüsü almış olabilir ve hiçbir belirti olmaksızın bu virüsü taşıyabilir.
Tedavi edilmezse her iki virüs de karaciğer sirozuna neden olabilir.
Siroz ise karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri gibi yaşamı tehdit eden hastalıklara ya da ölüme yol açabilir.
Bu virüsler kan, diğer vücut sıvıları ve cinsel temas yoluyla bir insandan diğerine bulaşabildiği gibi hepatit virüsünü taşıyan anneden bebeğine de bulaşabilir.
Hepatit A ve B virüsünden korunmanın en etkili yolu aşılanmaktır.
Hepatit C hastalığına karşı ise henüz bir aşı geliştirilememiştir.
Covid-19 yani yeni koronavirüs hastalığını oldukça sık duyduk.
Bu virüs elektron mikroskobuyla bakıldığında yuvarlak ve üzerinde çıkıntıları olan bir taça benzetilir.
Bu nedenle de Latince'de taç anlamına gelen korona kelimesiyle adlandırılmıştır.
Bu virüsün kalıtım materyali RNA'dır.
Vücut, bu virüsle antikor ve interferon üreterek savaşır.
Tedavide Covid-19 geçirmiş kişiden antikor içeren plazma aranmasının sebebi de budur.
Ateş, öksürük ve nefes darlığı sık karşılaşılan belirtilerdir.
Şiddetli olgularda zatüre, ağır solunum yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir.
Aşısı vardır.
Virüsler konakçı olarak sadece insanları değil, hayvanları, bitkileri, mantarları, bakterileri de kullanabilir.
Virüslerin neden olduğu birçok hastalığın etkin tedavi yöntemi bilinmemektedir.
Bakterilerle mücadelede kullanılan antibiyotikler virüslere karşı kullanılamaz.
Çünkü antibiyotikler bakterilerin enzim sistemini bozuyordu.
Ancak virüslerde enzim sistemi bulunmaz.
Bazı virüs hastalıklarına karşı aşılar geliştirilmiştir.
Bu sayede virütik hastalıklara karşı bağışıklık sağlanabilir.
Ayrıca virüsle enfekte olmuş konak hücrenin oluşturduğu interferon proteini de bu noktada çok önemli.
İnterferon proteini konak hücreleri koruyamaz.
Ancak diğer hücrelerin reseptörlerine bağlanarak viral enfeksiyonlara karşı belirli bir direncin ortaya çıkmasını sağlar.
Herhangi bir virüs rastgele bir hücreyi çoğalmak için konakçı olarak kullanamaz.
Virüsün dış yüzeyinde bulunan protein ile konakçı hücre zarının yüzeyinde bulunan algılayıcıların uyumlu olması gerekir.
Bu nedenle, mesela kuduz virüsü sadece sinir hücrelerini etkilerken, hepatit virüsü sadece karaciğer hücrelerini etkiler.
Virüslerin neden olduğu hastalıklara virütik hastalıklar diyoruz.
Uçuk, Herpes simpleks virüsü tarafından oluşturulur.
Bu virüsün sekiz tipi vardır.
Ancak üç tanesine çok sık rastlanır.
Uçuk, cilt ve mukozalarda gözlenen içi su dolu keselerden ibaret, bulaşıcı bir hastalıktır.
Özellikle ağız ve burun çevresinde gözlenirken, genital bölgeye de yerleşebilir.
Sinir hücrelerine yerleşirse de zona denilen rahatsızlığa yol açar.
Hastalığı kapma halinde bağışıklık sistemi güçlü tutulmalıdır.
Kuduz genellikle kedi, köpek, tilki, yarasa gibi memeli canlılar arasında yaygındır.
İnsana da geçebilir.
Kuduz virüsü, konak canlının sinir hücrelerini enfekte eder.
Bütün memeli canlılar kuduz hastalığına yakalanabilmelerine karşın, bazı türleri hastalığı bulaştırır.
Kuduz virüsü, kuduz hastalığına yakalanan hayvanlardan insanlara bulaşır.
Virüs, hasta hayvanların salyaları ile yayılır.
Bu hastalıktan korunmak için en etkili yol aşı olmaktır.
Aşı 19.
yüzyılda Pasteur tarafından geliştirilmiştir.
Grip virüsleri genetik materyali RNA olan, üst solunum yollarına etki eden ve hava yoluyla bulaşabilen virüslerdir.
Grip virüsü insanda ateşe, yaygın kas ağrısına, halsizlik ve bitkinliğe neden olur.
Virüsler zaman içinde genetik yapılarında meydana gelen değişimlerle, yani mutasyonlarla yeni formlar geliştirir.
Bu nedenle aşı ile kazanılan bağışıklık yeni virüsler için etkisiz kalmaktadır.
Bazı basit temizlik kurallarını uygulamak daha etkili bir korunma sağlar.
AIDS hastalığına HIV virüsü sebep olur.
Bu virüse insan bağışıklık yetmezliği virüsü de denir.
AIDS çok tehlikeli bir hastalıktır.
HIV virüsü lenfositler ve makrofajlar gibi bağışıklık sistemine ait bazı hücrelerin ve beyindeki sinir hücrelerinin içine girerek onları tahrip eder.
Bunun sonucunda kişinin bağışıklık sistemi tamamen çöker.
Bağışıklıkta görev alan ve fagasitoz yapan hücreler de görev yapmadığından vücudun kendini mikroplara ve kansere karşı savunması imkansız hale gelir.
Henüz tam olarak geliştirilmiş bir tedavi bulunmamaktadır.
AIDS en çok kan, genital sıvılar, doku-organ nakli ve anne sütüyle bulaşmaktadır.
Hepatit, karaciğer hücrelerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar.
Hepatit hastalığının yedi türü vardır.
Hepatit A ülkemizde genellikle okul çağı çocuklarında sık görülür.
Tuvalet hijyeni kötü olan kişilerin yiyecek ve içeceklere dokunması sonucu kişiden kişiye bulaşır.
Bu nedenle temizlik ve sağlık koşullarının yetersiz ve kötü olduğu toplu yaşanan yerlerde kolayca yayılır.
Hepatit B ve C hastalığına sebep olan virüsler sinsidir.
Pek çok insan farkında olmadan bu virüsü almış olabilir ve hiçbir belirti olmaksızın bu virüsü taşıyabilir.
Tedavi edilmezse her iki virüs de karaciğer sirozuna neden olabilir.
Siroz ise karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri gibi yaşamı tehdit eden hastalıklara ya da ölüme yol açabilir.
Bu virüsler kan, diğer vücut sıvıları ve cinsel temas yoluyla bir insandan diğerine bulaşabildiği gibi hepatit virüsünü taşıyan anneden bebeğine de bulaşabilir.
Hepatit A ve B virüsünden korunmanın en etkili yolu aşılanmaktır.
Hepatit C hastalığına karşı ise henüz bir aşı geliştirilememiştir.
Covid-19 yani yeni koronavirüs hastalığını oldukça sık duyduk.
Bu virüs elektron mikroskobuyla bakıldığında yuvarlak ve üzerinde çıkıntıları olan bir taça benzetilir.
Bu nedenle de Latince'de taç anlamına gelen korona kelimesiyle adlandırılmıştır.
Bu virüsün kalıtım materyali RNA'dır.
Vücut, bu virüsle antikor ve interferon üreterek savaşır.
Tedavide Covid-19 geçirmiş kişiden antikor içeren plazma aranmasının sebebi de budur.
Ateş, öksürük ve nefes darlığı sık karşılaşılan belirtilerdir.
Şiddetli olgularda zatüre, ağır solunum yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir.
Aşısı vardır.