Evet arkadaşlar bu videomuzda dış kuvvetlerden karstik şekiller, buzul şekilleri ve dalga şekillerini inceleyeceğiz.
Karstik şekillerle başlayalım.
Karstik şekiller öncelikli olarak ülkemizde Akdeniz bölgesinde görülmektedir.
Şöyle yazalım.
Akdeniz bölgesinde karstik şekiller görülür ve karstik şekiller daha çok karşımıza kimyasal tortul kayaçlarda çıkar.
Çünkü bu kayaçlar eriyebilen kayaçlar oldukları için karstik şekilleri ancak biz bu kayaç türleri içerisinde görebiliriz.
Şimdi aşınım şekillerine baktığımızda lapya, dolin, uvala, polye, düden, mağara, obruk ve kör vadi olarak ifade edebiliriz.
Lapya karstik aşınım şekillerinin en küçüğüdür.
Lapya büyüdüğünde dolin, dolin büyüdüğünde uvala, uvala da büyüdüğünde artık polyeye dönüşür.
Polye de karstik ova anlamına gelmektedir.
Şimdi bunlardan düdene baktığımız zaman düdenler ise özellikle kalkerli arazide zaten bunlar kalkerli arazilerde karşımıza çıkıyor.
Yer üstündeki suların yeraltına geçmesiyle oluşan kısımları da biz düden olarak ifade ediyoruz.
Daha sonra tabi düdenler yer yüzeyine tekrardan çıkabilirler.
Yani kör vadiden farkı bu.
Kör vadi çıkmıyor ama düdenler çıkıyor.
Mağaralar da yine karstik aşınım şekilleri içerisindedir.
Obruk da yine çökme ile oluşan çukurlardır.
Bir diğeri ise karstik birikim şekilleri.
Traverten ülkemizde mevcut.
Mesela Denizli Pamukkale travertenleri yine mağarada oluşan yukarıdan sarkan sarkıtlar, aşağıdan sarkıtlar ucundan akan malzemenin birikmesiyle oluşan bir dikitler.
Tabi bunlar birleşirlerse de sütunları oluştururlar.
Karşılık şekillerimiz bu şekildeydi.
Şimdi o zaman buzul şekillerine bakalım.
Buzul şekillerinden aşınım şekilleri hörgüç kaya, sirk çukuru ve buzul vadisi.
Hörgüç kayayı gördüğümüz zaman deve, deve de bize çölü anımsatmasın lütfen.
Yani burada dikkat edelim.
Hörgüç kaya şekli özellikler sorularda şeye çok fazla verilir, rüzgar şekilleri içerisinde çok fazla verilir.
Yani buzulun aşındırması ile oluşan hörgüçe benzeyen şekilleri ifade eder.
Sirk çukurda yeni doruklarda oluşan çukurlardır.
Buzul vadisi buzulun aşağı doğru akması ile oluşan vadiye de buzul vadisi olarak nitelendiririz.
Birikimleriyle oluşanlar da moren, drumlin, sander düzlüğü.
Biriktirdiği malzeme moren, küçük tepeler oluşturursa kaşık şeklinde drumlin ve bunları geniş bir alana da yanarsa sander düzlüğü olarak nitelendirilir.
Şimdi dalga şekillerine baktığımız zaman dalgaların aşınma şekilleri, falez, doğal köprü ve aşınım düzlüğü.
Falezleri özellikte dağların kıyıya paralel olduğu alanlarda görürüz.
Doğal köprü de aşınım sonrasında şöyle nitelendirebiliriz bunu dalganın alttan aşındırması.
Şöyle bir kayaç örtüsü düşünün.
Aslında burada da kayaç varmış ama dalga alttan vura vura çarpa çarpa doğal bir köprü gibi bir şekil oluşturmuş.
Buna da doğal köprü olarak nitelendiririz.
Bir diğeri de aşınım düzlüğü platformu.
Bu da falezin bulunmuş olduğu alanda artık falezin daha fazla dalganın çarpmasıyla beraber daha oluşturduğu geniş düzlükleri de aşının düzlüğü olarak nitelendirebiliriz.
Bir diğeri dalga birikim şekilleri.
Şu kısmı arkadaşa deniz olarak düşünelim.
Şunu da geldi dalga birikimini yaptığı yaptı yaptı.
Buna kıyı oku diyoruz.
Eğer ki gelip dalga birikimini yapıp tamamen burayı kapatırsa kıyı kordonu, kıyı seti deriz buraya.
Şu iç kısımda bir göl oluşmuş olur.
Buna da lagün olarak nitelendiririz.
Yine bu dalganın birikim yapması ile aslında adanın karaya bir bağlantısı yokken ada ile karayı da bağlarsa da tombolo deriz buna.
Ülkemizde özellikle Kapıdağ Yarımadası'nın bulunmuş olduğu alanda, yine Sinop'ta tombolo örnekleri vardır.
Bursa'da ve Sinop'ta tombolo örneklerimiz mevcut.
Şimdi kıyı tiplerine baktığımız zaman ise kıyı tiplerinde boyuna kıyılar, enine kıyılar, riya, dalmaçya, haliç ve watt, fiyord ve skyer kıyı tipleri var.
Şimdi öncelikli olarak fiyord ve skyer kıyı tipi arkadaşlar buzulların etkisiyle oluşan kıyı tipidir.
Bunda etki buzul.
Haliç ve watt kıyı tipinde ise gelgit etkisiyle oluşan kıyı tipi olarak karşımıza gelir.
Ülkemizin mutlak konumundan kaynaklı fiyord kıyı tipi, skyer kıyı tipi de görülmez.
Daha böyle İskandinav ülkelerinin bulunmuş olduğu alanlarda karşımıza çıkar.
Haliç ve watt tipi de ülkemizde yoktur.
Çünkü özel konumundan dolayı okyanusa kıyısı olmadığından dolayı görülmez.
Ancak ülkemizde diğer kıyı tiplerini görmemiz mümkün.
Boyuna kıyı tipi özellikle dağların kıyıya paralel şekilde uzandığı Akdeniz ve Karadeniz bölgesinde görülür.
Eline kıyı tipinde ise özellikle Ege bölgesinde dağların kıyıya dik uzanmış olduğu alanlarda biz bu kıyı tiplerini de görebiliriz.
Ria kıyı tipinde ise derin vadilerin sular altında kalmasıyla oluşan kıyı tipi ise ria kıyı tipidir.
Özellikle ria kıyı tipini ise İspanya'da, İrlanda'da da görebiliriz.
Dalmaçya kıyı tipi, ria kıyı tipi yine ülkemiz İstanbul'da da vardır, Dalmaçya kıyı tipi ise özellikle dağların paralel uzandığı sahalarda ve deniz seviyesinin yükselmesi ve sular altında kalması ile dağlık alanların oluşan kıyı tipi.
Özellikle bu kıyı tipini de ülkemizde Antalya'nın bulunmuş olduğu alanda Kaş'ta görmemiz mümkün.
Dünya üzerinde ise Hırvatistan'ın bulmuş olduğu alanda Adriyatik Denizi'nin bulunduğu kesimde karşımıza gelir.
Karstik şekillerle başlayalım.
Karstik şekiller öncelikli olarak ülkemizde Akdeniz bölgesinde görülmektedir.
Şöyle yazalım.
Akdeniz bölgesinde karstik şekiller görülür ve karstik şekiller daha çok karşımıza kimyasal tortul kayaçlarda çıkar.
Çünkü bu kayaçlar eriyebilen kayaçlar oldukları için karstik şekilleri ancak biz bu kayaç türleri içerisinde görebiliriz.
Şimdi aşınım şekillerine baktığımızda lapya, dolin, uvala, polye, düden, mağara, obruk ve kör vadi olarak ifade edebiliriz.
Lapya karstik aşınım şekillerinin en küçüğüdür.
Lapya büyüdüğünde dolin, dolin büyüdüğünde uvala, uvala da büyüdüğünde artık polyeye dönüşür.
Polye de karstik ova anlamına gelmektedir.
Şimdi bunlardan düdene baktığımız zaman düdenler ise özellikle kalkerli arazide zaten bunlar kalkerli arazilerde karşımıza çıkıyor.
Yer üstündeki suların yeraltına geçmesiyle oluşan kısımları da biz düden olarak ifade ediyoruz.
Daha sonra tabi düdenler yer yüzeyine tekrardan çıkabilirler.
Yani kör vadiden farkı bu.
Kör vadi çıkmıyor ama düdenler çıkıyor.
Mağaralar da yine karstik aşınım şekilleri içerisindedir.
Obruk da yine çökme ile oluşan çukurlardır.
Bir diğeri ise karstik birikim şekilleri.
Traverten ülkemizde mevcut.
Mesela Denizli Pamukkale travertenleri yine mağarada oluşan yukarıdan sarkan sarkıtlar, aşağıdan sarkıtlar ucundan akan malzemenin birikmesiyle oluşan bir dikitler.
Tabi bunlar birleşirlerse de sütunları oluştururlar.
Karşılık şekillerimiz bu şekildeydi.
Şimdi o zaman buzul şekillerine bakalım.
Buzul şekillerinden aşınım şekilleri hörgüç kaya, sirk çukuru ve buzul vadisi.
Hörgüç kayayı gördüğümüz zaman deve, deve de bize çölü anımsatmasın lütfen.
Yani burada dikkat edelim.
Hörgüç kaya şekli özellikler sorularda şeye çok fazla verilir, rüzgar şekilleri içerisinde çok fazla verilir.
Yani buzulun aşındırması ile oluşan hörgüçe benzeyen şekilleri ifade eder.
Sirk çukurda yeni doruklarda oluşan çukurlardır.
Buzul vadisi buzulun aşağı doğru akması ile oluşan vadiye de buzul vadisi olarak nitelendiririz.
Birikimleriyle oluşanlar da moren, drumlin, sander düzlüğü.
Biriktirdiği malzeme moren, küçük tepeler oluşturursa kaşık şeklinde drumlin ve bunları geniş bir alana da yanarsa sander düzlüğü olarak nitelendirilir.
Şimdi dalga şekillerine baktığımız zaman dalgaların aşınma şekilleri, falez, doğal köprü ve aşınım düzlüğü.
Falezleri özellikte dağların kıyıya paralel olduğu alanlarda görürüz.
Doğal köprü de aşınım sonrasında şöyle nitelendirebiliriz bunu dalganın alttan aşındırması.
Şöyle bir kayaç örtüsü düşünün.
Aslında burada da kayaç varmış ama dalga alttan vura vura çarpa çarpa doğal bir köprü gibi bir şekil oluşturmuş.
Buna da doğal köprü olarak nitelendiririz.
Bir diğeri de aşınım düzlüğü platformu.
Bu da falezin bulunmuş olduğu alanda artık falezin daha fazla dalganın çarpmasıyla beraber daha oluşturduğu geniş düzlükleri de aşının düzlüğü olarak nitelendirebiliriz.
Bir diğeri dalga birikim şekilleri.
Şu kısmı arkadaşa deniz olarak düşünelim.
Şunu da geldi dalga birikimini yaptığı yaptı yaptı.
Buna kıyı oku diyoruz.
Eğer ki gelip dalga birikimini yapıp tamamen burayı kapatırsa kıyı kordonu, kıyı seti deriz buraya.
Şu iç kısımda bir göl oluşmuş olur.
Buna da lagün olarak nitelendiririz.
Yine bu dalganın birikim yapması ile aslında adanın karaya bir bağlantısı yokken ada ile karayı da bağlarsa da tombolo deriz buna.
Ülkemizde özellikle Kapıdağ Yarımadası'nın bulunmuş olduğu alanda, yine Sinop'ta tombolo örnekleri vardır.
Bursa'da ve Sinop'ta tombolo örneklerimiz mevcut.
Şimdi kıyı tiplerine baktığımız zaman ise kıyı tiplerinde boyuna kıyılar, enine kıyılar, riya, dalmaçya, haliç ve watt, fiyord ve skyer kıyı tipleri var.
Şimdi öncelikli olarak fiyord ve skyer kıyı tipi arkadaşlar buzulların etkisiyle oluşan kıyı tipidir.
Bunda etki buzul.
Haliç ve watt kıyı tipinde ise gelgit etkisiyle oluşan kıyı tipi olarak karşımıza gelir.
Ülkemizin mutlak konumundan kaynaklı fiyord kıyı tipi, skyer kıyı tipi de görülmez.
Daha böyle İskandinav ülkelerinin bulunmuş olduğu alanlarda karşımıza çıkar.
Haliç ve watt tipi de ülkemizde yoktur.
Çünkü özel konumundan dolayı okyanusa kıyısı olmadığından dolayı görülmez.
Ancak ülkemizde diğer kıyı tiplerini görmemiz mümkün.
Boyuna kıyı tipi özellikle dağların kıyıya paralel şekilde uzandığı Akdeniz ve Karadeniz bölgesinde görülür.
Eline kıyı tipinde ise özellikle Ege bölgesinde dağların kıyıya dik uzanmış olduğu alanlarda biz bu kıyı tiplerini de görebiliriz.
Ria kıyı tipinde ise derin vadilerin sular altında kalmasıyla oluşan kıyı tipi ise ria kıyı tipidir.
Özellikle ria kıyı tipini ise İspanya'da, İrlanda'da da görebiliriz.
Dalmaçya kıyı tipi, ria kıyı tipi yine ülkemiz İstanbul'da da vardır, Dalmaçya kıyı tipi ise özellikle dağların paralel uzandığı sahalarda ve deniz seviyesinin yükselmesi ve sular altında kalması ile dağlık alanların oluşan kıyı tipi.
Özellikle bu kıyı tipini de ülkemizde Antalya'nın bulunmuş olduğu alanda Kaş'ta görmemiz mümkün.
Dünya üzerinde ise Hırvatistan'ın bulmuş olduğu alanda Adriyatik Denizi'nin bulunduğu kesimde karşımıza gelir.