Bakış Açıları ve Anlatım Ağızları

Türkçe parçada anlam konu anlatım videosundan herkese merhaba arkadaşlar.
Parçada anlamda bir diğer başlığımız parçanın bakış açıları.
Bunu bize soru olarak nasıl soracak, bir adet. Parça verecek ve ve bu. Parçanın bakış açısı. Hangisidir diyecek. 3 tane bakış açımız var.
Kahraman bakış açısı, gözlemci bakış açısı ve ilahi bakış açısıdır.
Kahraman bakış açısından başlayalım. Kahraman ne demek?
Bunu zaten bir önceki videolarda söyledik. Parçada anlatılan olayı. Yaşayan kişiler. Veya varlıklardır.
Buna kahraman denir.
Kahraman bakış açısı da olayı anlatan. Kişiyle. Aynıdır.
Parçanın anlatıcısı kahramandır.
Olayı yaşayan ve anlatan aynı kişidir.
Kahraman bakış açısıyla kurulan. Cümleler ben ve biz mi kurulur?
Yani olay benim ve benimle birlikte başkalarının başından geçmesi gerekiyor. Örneğimizde bakalım. Tatile gideceğimiz için çok heyecanlıydım. Sabah erkenden kalktık.
Eşyalarımız çok olduğu için. Annem telaşlı görünüyordu.
Şimdi ben bakıyorum.
Olayı yaşayan kim?
Olayı yaşayan benim. Ve aynı zamanda anlatan da benim.
Olayı yaşayan ve anlatan ben. Olduğum için cümlelerini ben ve bizle kuruyorum.
Heyecanlıydım.
Ben heyecanlıydım. Sabah erkenden kalktık, biz kalktık. Eşyalarımız, bizim eşyalarımız. Çok. Olduğu için annem telaşlı görünüyordu. Olayı hem yaşadım hem anlattım.
Şimdi arkadaşlar sorular da bu. Biraz çeşitlendi, verilebilir.
Kahraman bakış açısıyla kurulan metinlerde. Olayı yaşayan ve anlatan ben. Olduğum için ben cümlelerde duygularımı, düşüncelerimi, iç dünyamı çok iyi ifade edebilirim.
Çünkü ben yaşıyorum, ben anlatıyorum. Ancak benim yanındaki kahramanların. İç. Dünyasını. İçinden geçirdiklerini, düşüncelerini çok. İyi anlatamam bu. Tarz metinlerde.
Sadece görünüşleri de söyleyebilirim ki son cümlem de de bu var.
Eşyalarımız çok olduğu için annem telaşlı görünüyordu. Annemin düşüncesini tam aktar ama ama görünüşünü aktaran bilirim. İkinci bakış açımız gözlemci. Bakış açısıdır arkadaşlar.
Gözlemci bakış açısı denildiğinde aklınıza kamera tarafsızlığı gelsin.
Kamera ve tarafsızlık. Bir film setini düşünün.
Bir film setinde oyuncular yerde. Mekanda oyunu oynarlar. Diziyi çekerler. Kamera da onların oyunlarını kayda alır. Kamera oyunculara karışabilir. Mi?
Karışamaz.
Onların iç dünyaları hakkında detaylı. Bir bilgi verebilir mi?
Veremez. Sadece görünüşleri ni bize aktarır. Olayı yaşayan ve anlatan başka kişilerdir.
Yazar olayları dışarıdan gözler ve anlatır.
Aynı kamera. Gibi. Film setinde kamera oyuncuları sadece çekiyordu.
Kahramanların yönü. Görünüşü hakkında bilgi verir, iç dünyalarını bilemeyiz. Kamera da bizi ne görüyorsak odur.
Ve cümleler o ve onlarla kurulur.
Çünkü anlatan ve yaşayan farklıydı. Okulun bahçesindeki çocuklar neşeyle oynuyorlar.
Şimdi ben bunu ben anlatıyorum. Ama olayı. Kim yaşıyor?
Çocuklar yaşıyor. Anlatan ve. Yaşayan farklı.
Içlerinden birinin birini üzgün gibi gördüm.
Şimdi bir kişi üzgün gibi görünüyor.
Ancak gerçekten üzgün mü değil mi bilemem.
Sadece ben gördüğümü. Aktarıyorum.
Oyun da. Yenilmiş olabilir.
Ben yenilip yenilmediği bilmiyorum. Sadece görünüşü hakkında okuyucuya bilgi mi aktarıyorum?
İlahi tanrısal bakış açısında olayı yaşayan ve anlatan farklıdır.
Anlatıcı kahramanların önceki ve sonraki yaşamını bilir. Şimdi ben. Bir olayı anlatırken kahramanların iç dünyası hakkında. Bilgi verebiliyorsa, önce yaşadığı ve sonra yaşayacağı. Olaylar hakkında bilgi aktarabilir.
Bu ilahi tanrısal bakış açısıdır. Gerçekleşecek olayları önceden bilirim. Aklımıza Allah gelsin arkadaşlar ilahi tanrısal bakış açısında. Allah kullarının içindekini bilir, yaşadıklarını bilir, yaşayacaklarını bilir. İlahi tanrısal bakış açısıyla yazılmış. Metinler de böyledir. Örneğine bakalım.
Hasan dalgınlıkla yürüyordu.
Şimdi Hasan'ın dalgın olduğunu yazar anlamış ve bana aktarmış. Dün gece ödevini yapmadığı için öğretmeninden çekiniyordu.
Şimdi olayı. Aktardığım andan. Önceki yaşadığını ben bile bildim.
Bakıyorum dün gece ödevini yapmamış. Demek ki Kahraman'ın. Önceki yaşamı hakkında bilgi verebildi.
Öğretmeninden çekiniyordu. Bu Kahraman'ın. İçinde hissettiği bir. Şeydir.
Ama ben yazar olarak bu konuda da bilgi verdim.
O kadar dalgın ki, az. Sonra önüne çıkacak. Taşa takılıp düşeceğinden haberi yoktu.
Şu andan. İlerisi için önünde bir taş. Çıkacağını, o taşa takılıp düşeceği hakkında da. Bilgi vermiş oldum.
Bu örneğimizde ilahi. Tanrısal bakış açısıyla yazılmış. Bir örnektir. Arkadaşlar arkasından anlatım ağızları vardır.
Yine aynı bana bir parça. Verecek. Bu parçanın anlatıcısı nı, kişisini anlatım ağzını soracak. Hepsi aynı. Şeydir.
Anlatımı, hızları iki tanedir. Birinci ağızdan yani birinci. Kişiyle, anlatım ve üçüncü ağızdan. Üçüncü. Kişiyle anlatımıdır.
Birinci ağızdan. Yani birinci kişi ile. Anlatımda kahraman bakış açısıyla yazılmış. Metinler de yer alır.
Cümleler ben ve bizler kullanılır.
Ben ve biz dili kurulan cümleyi yukarıda hatırlıyorum. Kahraman bakış. Açısı.
Diğeri de üçüncü kişiyle anlatımıdır.
Gözlemci bakış açısıyla yazılmış metinlerde kullanılır. Cümleler o ve onlarla kurulur. Yani olayı yaşayan ve. Anlatan farklı. Yani gözlemci bakış açısı.
Bir adet de örneğim var.
Aşağıdaki verilen bilgilerden. Hangisi doğrudur diye sormuştum arkadaşlar.
Böylece yaz geldi, etrafı sıcak kapladı.
Fatma sandalyesini alıp balkona çıktı.
Annesi ona yiyecek hazırlarken Fatma balkonda kitap okuyordu.
Annesi ona hazırladığı. Yemeği getirdi. Ve biraz sohbet ettiler.
Fatma sohbetin ardından yemeğini yedi.
Şimdi arkadaşlar olayı kim anlattı ben anlattım.
Olayı kim yaşadı?
Fatma ve. Annesi yaşadı. Yani anlatıcı ve olayı. Yaşayan. Farklı. Şıkları gideyim. Olay tamamen. Gerçek dışıdır.
Şimdi düşünüyorum. Arkadaşlar. Fatma'nın annesinin yiyecek. Hazırlaması, Fatma'nın balkonda oturması, yemek yemesi, kitap okuması.
Bunlar gerçek dışı bir olay olabilir mi?
Olamaz.
Bunlar tamamen gerçekten olabilecek şeylerdir.
Behiye Geliyorum anlatıcı birinci kişidir. Şimdi birinci kişiyi. Anlatımda kahraman bakış açısını. Cümleler ben ve bizler kurulurdu.
Bakıyorum şimdi yaz geldi, o geldi.
Yaz gelmiş. Fatma balkona çıktı, Fatma çıktı.
Fatma kitap. Okuyordu. Annesi yiyecek hazırlıyordu. Annesi yemeği getirdi.
Sohbet etmeleri. Fatma'nın yemek. Yemesi. Bakın kahramanın farklı, anlatıcı farklı.
O yüzden o ve onlarla kurulmuş. Ancak birinci kişiyle. Anlatımda. Benle gizli cümleler kurulurdu. Bu da yanlış. Anlatıcı üçüncü kişi mi?
Evet, üçüncü kişi cümleleri. O ve onlarla kurulduğu. İçin. Anlatıcı. Üçüncü kişidir.
Olay bir kış günü mü geçmektedir?
Bakıyorum.
Zaten parçanın en başında yaz geldi diye bana bilgi. Vermiş de, şıkkı da. Yanlış. Anlatıcı üçüncü kişi olduğu için C şıkkı doğru.