Ad Aktarması, Hüsni Talil, Tecahül-ü Arif, Mübalağa, Tezat, Cinas

Söz sanatlarına devam ediyoruz.
Ad aktarması yani mecazî mürsel dayız.
Ne demek?
Mecaz ı mürsel.
Arkadaşlar, bir sözcüğün benzetme amacı gütmeden başka bir söz yerine kullanılmasıdır.
Bakın, benzetme amacı olmayacak bir şeyi söyleyeceğim.
Başka bir şey kast edeceksiniz.
Gol sonrasında tribünler ayağa kalktı.
Bakın tribünler, tribün ayağa kalkar mı?
Yok aslında tribünden kastın ey seyirciler değil mi?
Bakın seyirciyi tribüne veya tribünü seyirciye bahsetmemiş, sadece tribünü söylemiş ama seyirciyi kastetmiş.
Bakın başka bir söz yerine kullandıysa ben buna ne diyeceğim?
Aktarması.
Bu aralar Tolstoy okuyorum.
Tolstoy yani Tolstoy elimize alıp Tolstoy, Tolstoy di diye mi okuyoruz?
Yok ki okunuşu bile zor bir şekilde eserlerini kastediyor.
Bak Tolstoy dedi ama eserlerini kastetti işte.
Bakın ad aktarması.
Gemimiz İzmir'e demir attı.
Normalde gemi demiri nereye atar?
Limana atar.
Ama ne demiş İzmir?
Aslında İzmir derken İzmir limanını kastediyor.
Bakın bir şey söyledim.
Başka bir şeyi kastettiği ise bunun adı ad aktarması olacak.
Geldik Hüsnü tahlil.
Arkadaşlar Hüsnü Stalin güzel nedene bağlamak demiş.
Nasıl yani?
Aslında bir olayın gerçek bir nedeni var ama ben gerçek nedeninin dışında gerçek olmayan daha güzel bir nedene bağlıyor isem bu olayın sebebini burada hüsnü tahlil var.
Bakın örneğimize dikkat.
Kadrini bilmeyenler alır eline.
Bu yüzden boyuna eğri menekşe.
Şimdi bakın burada Melek nin boynunun evliliğinden bahsetmiş ama niye boynunu eğmiş?
Bakın diyor ki kadrini yani kıymetini bilmeyenler eline aldığı için Menekşe diyor.
Üzüntüsünden boynunu, boynu eğildi.
Halbuki öyle değil.
Menekşe gerçekten de yaradılış itibariyle, yani gerçek bir sebep olarak boynu eğridir.
Bakın bu onun tabiatında var. Ama sanatçı ne yapmış burada?
Sanki Menekşe nin gerçekten o boynunun eğriliği ni bir kenara bırakmış.
Sanat yapmak için daha güzel bir sebep bulmuş ve demiş ki Ya kıymet bilmeyenler elini aldı, bu onun için boynunu büktü diyor.
Ne yaptı?
Bakın burada hüsnü tahlil yapmış oldu.
Tc lü arif bilmezlikten gelmedir.
Yani anlatımı çekici kılmak veya nükte yapmak için bilinen bir şeyi bilmezden gelmektir.
Arkadaşlar.
Aslında sanatçı biliyor sebebi ama bunu anlam inceliği yapmak için bilmezden getiriyor.
Nasıl yani?
Şakak ağrıma kar mı yağdı?
Ne var Cahit Sıtkı'nın güzel bir şiiri Gerçekten şakak.
Tarıma kar mı yağdı?
Ne var benim Allah'ım bu çizgili göz yani saçlarının ağır olmasından bahsediyor.
Yani şakalarına kar yağmaz.
Aynı zamanda kar sözcüğü, beyaz saçların ağrıması, istiare sanatından da bahsedebiliriz.
Zaten te cahil arif de genelde soru sorarak bilmezden gelir.
Şakak aklıma kar yağdı ne var diyor.
Benim mi bu çizgili yüz senin?
Tabii ki biliyor sanatçı kendi yüzü olduğunu ama ne yapıyor yani benim mi bu çizgili yüz derken aslında bilmezden geliyor.
Bir sanat yapıyor işte.
Biz buna tecrübeli arif diyoruz.
Mübalağa arkadaşlar, mübalağa bir şeyi olduğundan çok fazla veya çok daha az göstermektir.
Yani tabii daha etkili hale getirmek için bu yapılır.
Genellikle ya olduğundan az göstereceksin ya da olduğundan çok faza göstereceksin.
Tüm ağaçlar dikkat kalem olsa tüm yapraklar da kağıt.
Sana olan aşkımı yazmama yine de yetmez.
Yani ne yapmış olduğundan çok fazla göstererek abartma yani tüm aşar kalem olacak tüm yapraklar, kağıt sana olan aşkım.
Ve yine anlatamam ne yaptı hani seni görünce dünyalar benim oldu falan diyoruz. Yani hadi bir oh çeksem karşıki dağlar yıkılır.
Ne yapmış oldu bakın buradan mübalağa yani abartma sanatına baş vurmuş olduğu.
Geldik tezat zıtlık arkadaşlar zaten isminden de belli.
Zıt karşıt olacak.
Anlam olarak birbirine karşıt kavramları ya da özellikleri bir arada kullanacağız.
Şimdi bakın neden böyle düşman görünürsünüz?
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar Bir kere burada zaten karşıt anlamlı, dost ve düşman kelimesini görüyoruz.
Bunlar zaten karşıt anlamlı ifadeler.
Hemen tezahürü bize bir çağrıştırır.
Ama bir de şuradaki örneğimize dikkat.
Lambada titreyen alev üşüyor.
Bakın zıt anlamlı, karşıt anlamlı kelime yok.
Ama hem alev demiş, hem üşümek demiş.
Aslında biri sıcak kavramı, biri de soğuk kavramını anlatarak kullanmış.
Ne oldu bakın burada da bir anlamsal zıt atıktan kaç şıklıktan bahsedebiliriz arkadaşlar.
Yani sadece zıt anlamlı kelimeler değil, anlam olarak da karşıt arayabiliriz.
Kinaz arkadaşın eğer yazılış ve okunuşu aynı olacak ama anlam farklı olacak.
Daha doğrusu ses eş sözcükler olacak.
Hani niçin koluna bülbül kapımda ki asmaya ben yarim den ayrılmam, götür iseler asmaya.
Birincisi asma üzüm asması, ikincisi de idam etmek geçmesin günümüz sevgilim yasla o güzel başını da göğsüme yasla.
Bakın diyor ki Ey sevdiğim, bizim günümüz yasla geçmesin.
Yani matem.
Ölenlerin arkasından yas tutulur ya böyle geçmesin.
E İkincisinde de bakın yaslamak fiili vardır.
Bakın bir fiil, bir eylem var.
Ne olduğu.
Yazılışları aynı, anlamları farklı.
Seste sözcük varsa, zinası kafiye varsa orada.
Edebi sanat olarak da bir zina sanatından söz edebiliriz.
Sıkça Sorular Sorular

 

Ad aktarması nedir?

 

Bir sözcüğü benzetme amacı gütmeden başka bir sözcüğün yerine kullanma sanatıdır. Bir sözcüğün yerine başka bir sözcük getirirken asıl sözcük ile gelecek sözcük arasında çeşitli ilişkiler kurulur. Yazar-yapıt, neden-sonuç, iç-dış, parça-bütün bu ilişkilerden bazılarıdır.

  • Ne zamandır evde tencere kaynamıyor.

Açıklama: Kaynayan tencere değil içindeki yemektir.Asıl sözcük yemek yerine tencere getirilmiştir.Ama yemek tencereye benzetilmemiştir dikkat! Örnekte iç-dış ilişkisi vardır, diyebiliriz.

  • Rahmet yağdı, şenlendirdi bağ bahçeyi.

Açıklama: Yağmur asıl sözcüktür. Yağmurun yağması sonucunda rahmet oluştuğu için neden-sonuç ilişkisi kurularak mecaz-ı mürsel yapılmıştır, diyebiliriz.Yağmur rahmete benzetilmemiştir sakın öyle bir hataya düşmeyelim.

  • Hüsni talil (güzel nedene bağlama) nedir?

Bir olaya gerçek sebebinin dışında farklı bir sebep yüklemektir. Güzel nedene bağlama sanatıdır. Hüsn-ü talil örnekleri aşağıdaki gibidir:

Sen gittin yaslara büründü cihan

Soluyor dallarda gül dertli dertli

Açıklama: Güllerin solması doğa olayı iken sevgilinin gidişine bağlanmıştır. Gülün solması başka bir nedene bağlandığı için hüsn-ü talil sanatından yararlanılmıştır.

Sen gülünce güller açar Gülpembe

Dereler seni söyler, sevinirdik Gülpembe

Açıklama: Güllerin açmasını Gülpembe’yi görmesine bağlamıştır. Güllerin açması doğa ait bir döngü iken farklı bir nedene bağlandığı için hüsn-ü talil sanatından faydalanılmıştır.


Tecahül-ü arif (bilmezden gelme) nedir?

 

Ârif bilmek demektir. Tecahül-ü arif ise bilmezden gelmek yani bilmiyormuş ya da yeni öğrenmiş gibi davranma sanatıdır. Tecahül-ü Arif söz sanatının örnekleri aşağıdaki gibidir:

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz

Geç fark ettim taşın sert olduğunu

Su insanı boğar, ateş yakarmış

Açıklama: Şakaklarına karın yağmadığını ihtiyarlıktan beyazladığını biliyor, yüzün kendisine ait olduğunu biliyor fakat bilmiyormuş gibi yapıyor.Taşın sert olduğunu, suyun boğduğunu, ateşin yaktığını biliyor fakat ilk kez öğrenmiş gibi yapıyor. Yani bilip de bilmezden geliyor bu da aklımıza tecahülü arif sanatını getiriyor.


Mübalağa (abartma) nedir?

 

Anlatılmak istenen düşünceyi daha büyüterek ya da daha da küçülterek anlatma sanatıdır. Mübalağa örnekleri aşağıdaki gibidir:

Güllü dibâ giydin amma korkarım âzâr eder

Nâzenînüm saye-i hâr-ı gül-i dîba seni

Açıklama: Nazlı sevgilim güllü elbise giydin ama korkarım güllü elbisenin dikeninin gölgesinin seni incitmesinden, demiş Nedim. Bu dizelerin ardından edebiyatımızın en büyük mübalağa ustası Nedim desek çok da abartmış olmayız sanki 🙂 Nedim güllü elbisenin dikenli gölgesinden sevgilisinin incineceğini düşünerek mübalağa sanatını göklere kadar çıkarmıştır, diyebiliriz.


Tezat (zıtlık) nedir?

 

Birbirine karşıt olan durum veya kelimelerin bir arada kullanılmasıdır. Tezat sözcüğünün içindeki zıt kelimesinden zıtlık sanatı olduğunu akılda tutabiliriz. Karşıtlık olarak bilinen söz sanatı tezattır.

Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü

Kar değil, gökyüzü yağan beyaz ölümdü

Ben de gördüm güneşin doğarken battığını

Esrarlı bir bakışın gönlü kapattığını

Açıklama: Beyaz-kara karşıt anlamlı sözcüklerdir. Doğ- ve bat- karşıt olaylardır. Zıt anlamlı sözcükler bir arada kullanıldığı için tezat sanatından faydalanılmıştır, diyebiliriz.


Cinas nedir?

 

Okunuşları ve yazılışları aynı anlamları farklı kelimelerin dizenin sonunda kullanılmasıdır. Yani hepimizin bildiği sesteşlik sadece burada adı cinas söz sanatı olmuştur.

Kalenin ardında üç ağaç incir

Çekme zincirleri kolları incir

Açıklama: İlk dizede meyve olan incirden bahsedilirken ikinci dizede incimek eylemi kullanılmıştır. Yazılışı aynı fakat anlamları farklı olduğu için cinas sanatı kullanılmıştır

Şiir Bilgisi
İmge ve Söz Sanatları 3 / 5
Ad Aktarması, Hüsni Talil, Tecahül-ü Arif, Mübalağa, Tezat, Cinas
Ad Aktarması, Hüsni Talil, Tecahül-ü Arif, Mübalağa, Tezat, Cinas