Arkadaşlar.
Bu dersimiz de edebiyat ile psikoloji arasındaki ilişkiye değineceğiz.
Şimdi psikoloji, insan davranışlarını inceleyen, insanın ruh halini, ruhsal durumunu inceleyen bilim dalıdır.
Yani ruh bilimidir.
Bakın peki edebiyatla psikoloji arasında nasıl bir ilişki var?
Şimdi bakın, edebi eserler oluşturulurken bir sanatçı kahramanların hangi duygu, hangi düşünce ve hangi ruh halini yansıttığını bilmeli.
Bakın buna dikkat etmeli sanatçı.
Hangi ruh halini yansıttığını sanatçının bilmesi gerekir.
Neden?
Çünkü bir sanatçı eserini yazarken kahramanları mezhep, psikolojik bir romanın yazıldığını düşünür ve ruh tahlilleri yapacak kahramanın iç dünyasında psikolojik durumundan bahsedecek bu sanatçı.
Peki bu sanatçının psikoloji bilimini bilmesi gerekmiyor mu?
Elbette ki gerekiyor.
İşte bakın bu durumda edebiyatla psikoloji arasında bir ilişki ortaya çıkmış olacak.
Peki insanı psikolojik yapısı içerisinde ele alan edebiyat edebiyat ürünleri insanın neyini bütün çıplaklığıyla ortaya koyacak?
Tabii ki de ruh haline bakın.
Yani ben psikolojik bir tahlil yapacaksam, psikolojik bir eser yazılırsa, insanın ruh halini bütün.
Çıplaklığıyla ortaya koymam lazım.
Peki insanın ruh dünyasına ağırlık veren psikolojik eserler değişik insanların neyini yapan arkadaşlar.
Tabiki de ruh çözümlemeleri yapar.
Bakın değişik insanların ruh çözümleme lerini yapar diyebiliriz.
Peki bu çözümlemeler neden yapılır?
Bu çözümlemeler çevremizdeki insanları daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.
Bakın çevremizdeki insanları eğer daha iyi tanımak istiyorsak bu ruh çözümlemeleri yapacağız.
Bunu yapabilmek için psikoloji biliminden faydalanacağız.
Bu ne eseri bize yansıtıyorsa.
Yani bir sanatçı bunu eserine yansıtacak ise tabi ki de psikoloji biliminden faydalanması lazım.
Bakın Eylül, Türk edebiyatının ilk psikolojik romanıdır.
Orada yine psikolojik tahliller var.
Yine Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Peyami Safa'nın bir eseri.
Yine psikolojik tahlillerin olduğu bir roman.
Dolayısı ile edebiyat ile psikoloji arasında da bu şekilde bir ilişkiden söz edebiliriz.
Bu dersimiz de edebiyat ile psikoloji arasındaki ilişkiye değineceğiz.
Şimdi psikoloji, insan davranışlarını inceleyen, insanın ruh halini, ruhsal durumunu inceleyen bilim dalıdır.
Yani ruh bilimidir.
Bakın peki edebiyatla psikoloji arasında nasıl bir ilişki var?
Şimdi bakın, edebi eserler oluşturulurken bir sanatçı kahramanların hangi duygu, hangi düşünce ve hangi ruh halini yansıttığını bilmeli.
Bakın buna dikkat etmeli sanatçı.
Hangi ruh halini yansıttığını sanatçının bilmesi gerekir.
Neden?
Çünkü bir sanatçı eserini yazarken kahramanları mezhep, psikolojik bir romanın yazıldığını düşünür ve ruh tahlilleri yapacak kahramanın iç dünyasında psikolojik durumundan bahsedecek bu sanatçı.
Peki bu sanatçının psikoloji bilimini bilmesi gerekmiyor mu?
Elbette ki gerekiyor.
İşte bakın bu durumda edebiyatla psikoloji arasında bir ilişki ortaya çıkmış olacak.
Peki insanı psikolojik yapısı içerisinde ele alan edebiyat edebiyat ürünleri insanın neyini bütün çıplaklığıyla ortaya koyacak?
Tabii ki de ruh haline bakın.
Yani ben psikolojik bir tahlil yapacaksam, psikolojik bir eser yazılırsa, insanın ruh halini bütün.
Çıplaklığıyla ortaya koymam lazım.
Peki insanın ruh dünyasına ağırlık veren psikolojik eserler değişik insanların neyini yapan arkadaşlar.
Tabiki de ruh çözümlemeleri yapar.
Bakın değişik insanların ruh çözümleme lerini yapar diyebiliriz.
Peki bu çözümlemeler neden yapılır?
Bu çözümlemeler çevremizdeki insanları daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.
Bakın çevremizdeki insanları eğer daha iyi tanımak istiyorsak bu ruh çözümlemeleri yapacağız.
Bunu yapabilmek için psikoloji biliminden faydalanacağız.
Bu ne eseri bize yansıtıyorsa.
Yani bir sanatçı bunu eserine yansıtacak ise tabi ki de psikoloji biliminden faydalanması lazım.
Bakın Eylül, Türk edebiyatının ilk psikolojik romanıdır.
Orada yine psikolojik tahliller var.
Yine Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Peyami Safa'nın bir eseri.
Yine psikolojik tahlillerin olduğu bir roman.
Dolayısı ile edebiyat ile psikoloji arasında da bu şekilde bir ilişkiden söz edebiliriz.
Sıkça Sorular Sorular
Edebiyat psikoloji ilişkisini örnekleyen eserler nelerdir?
Edebiyat ve psikoloji arasındaki ilişkiyi örnekleyen bazı eserler şunlardır:
- "Hayyam" - Ömer Hayyam
- "Dönüşüm" - Franz Kafka
- "Cinsiyet ve Kişilik" - Ahmet Hamdi Tanpınar
- "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" - Peyami Safa
- "Eylül" - Mehmet Rauf
Psikoloji nedir?
Psikoloji, insan davranışlarını inceleyen bilim dalıdır.
Edebiyat ve psikoloji ilişkisi nedir?
Edebi eserler oluşturulurken kahramanların hangi duygu, düşünce, ruh halini yansıttığını sanatçının bilmesi gerekir.
Edebiyat ve psikolojinin ortak özellikleri nelerdir?
Edebiyat psikoloji ilişkisi 12. sınıf konularında karşımıza çıkar. Edebiyat ve psikoloji arasındaki ortak özellikler şunlardır:
- İnsan davranışlarının incelenmesi: Her ikisi de insan davranışlarını ve psikolojisini inceleyerek anlamaya çalışır.
- Duyguların tanımlanması: Her ikisi de insanların duygularını tanımlamaya ve anlamlandırmaya odaklanır.
- Kültürel ve toplumsal konuların ele alınması: Her ikisi de toplumsal ve kültürel sorunların etkilerini inceler ve insanların düşünce ve tutumlarını etkiler.
Psikolojinin edebiyata olan katkıları nelerdir?
Edebiyatın psikoloji ile ilişkisi oldukça güçlüdür. Psikolojinin edebiyata olan bazı katkıları şunlardır:
- Karakter analizi: Psikoloji, edebiyatta karakterlerin duygu, düşünce ve davranışlarını inceleyerek onların psikolojisini daha iyi anlamaya yardımcı olur.
- Duygusal zenginlik: Psikoloji, edebiyatta karakterlerin duygusal deneyimlerini tanımlamak ve anlamlandırmak için fikirler sağlar.
- Anlatım tekniği: Psikoloji, edebiyat yazarlarının karakterlerin duygusal durumlarını daha etkileyici bir şekilde anlatmasına yardımcı olur.
- Toplumsal ve kültürel sorunların anlaşılması: Psikoloji, edebiyatta toplumsal ve kültürel sorunların insanların psikolojik etkilerini anlamaya yardımcı olur.