- 11 37 . Irmağa giden yol, kasabadan kurtulunca, göz ala- bildiğine uzanan sayısız şeftali bahçeleri arasından geçerdi. mleket

- 11 37 . Irmağa giden yol, kasabadan kurtulunca, göz ala- bildiğine uzanan sayısız şeftali bahçeleri arasından geçerdi. mleket eseri yeden Slarak i ise vatan II. Toplamakla biter tükenir şey değildi; ürünün yarısı ağaçlarda kalır, böyle, pişip oldukça teker teker, ağır ağır toprağa düşer, karışır, kaybolurdu. III. Yüksek dallardaki fazla olgun, ballı şeftaliler sapla- rindan kurtularak dolgun, yumuşak bir sesle yerlere, çimenler içine, yatanların üzerine durmamacasına yer sinda ray'ın çoğu yavaş yavaş dökülürdü. a ve erde krat- vcut yler ndi- IV. Her tarafa taşkın bir şeftali kokusunun dolup sindiği durgun sıcak günlerde işsizler takım takım kasabadan inerler, ırmakta yıkandıktan sonra gelip gölgeli çimen- lerde yatarlardı. Suların serinliği, taze ot kokusu, gölgelik ve bereket içinde bahar, bu bahçelerde ta kışa kadar uzanıp giderdi. graf BENİM HOCAM VI. Haziran içinde bile taşkın dere ayaklarının çamurlu, islak tuttuğu bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer, kızgın güneş, ağaçların tepelerinde meyveleri pişirirken rutubetli toprakta birbi- ri arkasına yoncalar fışkırır, çayırlar kabarırdı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamli bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? A) || B) III C) IV D) V E) VI IT