- Hanım! En son cevabını isterim. Ya ben, ya kediler? - Kediler!! Bir kocanın me'yusiyeti, bir kadının hevesât-o bî-sebati, muha
![- Hanım! En son cevabını isterim. Ya ben, ya kediler?
- Kediler!!
Bir kocanın me'yusiyeti, bir kadının hevesât-o bî-sebati,
muhabbetin, çemenzar-l safâ üzerine temellerini nihal-i
gülden, heva-yi sevdâ-fezâ-yi bî-karara karll camlarını
nurdan, esas-i beyti](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220420122826806528-4281995_T1BQVhOsH.jpg?h=512)
- Hanım! En son cevabını isterim. Ya ben, ya kediler? - Kediler!! Bir kocanın me'yusiyeti, bir kadının hevesât-o bî-sebati, muhabbetin, çemenzar-l safâ üzerine temellerini nihal-i gülden, heva-yi sevdâ-fezâ-yi bî-karara karll camlarını nurdan, esas-i beytiyesini tülden bina ve tefril ettili saray-1 izdivacın inhidâmı, hep bu birkaç kelimeden ibaret olan mükalemede mündemic idi. Kediler! Öyle mi? Demek ki otuz üç senelik bir refakat-i yek- vücûdâne neticesi, kelime-i muammâ-yi izdivacin halli, bu cevap oluyor. Otuz üç sene evvel izdivacın ilk aylarında, ebediyet-i muhabbete, beka-yi sevdaya yeminler eden lisan- âlikaneden, kendisinin kedilere, her türlü mana ve meziyetten mahrum bir meyl-i keyfiye feda olundulunu