1. Dolapdere'de bostanları sulayan dolabı gözümüzü ka- pamadan görüyoruz: Sıra sıra bostanların kuyuları, kocaman kovalar, gözle
1. Dolapdere'de bostanları sulayan dolabı gözümüzü ka- pamadan görüyoruz: Sıra sıra bostanların kuyuları, kocaman kovalar, gözlerine mendil bağlanmış bir emek- tar beygir, bir gicirti, kovaların deliklerinden durmadan düşen su, zincir şıkırtıları, dolap beygirinin adaleleri, tahtadan olukların arklara gönderdiği sularda ışık ve güneş oyunları, atın duraklayışı, hızlanışı, çıplak ayaklı bir Arnavut kızının pespembe topukları, tütün ve hiddet tutuşan bir ellilik bahçıvan, kuyruğu havada düşmanca dönüvermiş, sırtının tüyleri diken diken, burnu ağzı kap- kara, ipislak, dili bir eski zaman pembesi ile pembe bir acar, edepsiz dişi köpek... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır . . B) Pekiştirmeli sözcüğe yer verilmemiştir. Betimleyici anlatımdan faydalanılamıştır. D) Mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmiştir. E) 1. Kişili anlatım söz konusudur.