%71 Dev İndirimde Son Gün 19 Mayıs! 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele
Soru:

1. Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir şeyler öğretmek amacıyla kulla- nilan anlatım biçimidir. Genellikle soyut bir düşünceyi

1.
Herhangi bir konuda bilgi vermek,
bir şeyler öğretmek amacıyla kulla-
nilan anlatım biçimidir.
Genellikle soyut bir düşünceyi ya da
kavrami somutlamak; onu görünür,
bilinir kılmak için bir yapıtı, bir kişiyi,
bir olayı yazıya aktarma yoludur.
Yukarıda t

1. Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir şeyler öğretmek amacıyla kulla- nilan anlatım biçimidir. Genellikle soyut bir düşünceyi ya da kavrami somutlamak; onu görünür, bilinir kılmak için bir yapıtı, bir kişiyi, bir olayı yazıya aktarma yoludur. Yukarıda tanımlanan anlatım biçim ve düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerin hangisin. de bir arada kullanılmıştır? A) Insanoğlunun başarısında, korkularını açık yüreklilikle tartışabilmesinin büyük payı vardır. Bu korkular aslında çok basit nedenlere dayanır . Onları enine boyuna ele aldığınızda bu basitliği anlayacaksınız ve yaşamınız olumlu yönde değişecek. Bir psikoloji profesörü "Korkularını tar- tışabilecek cesarette olanlar, yaşamın dizginini eline geçirmiş demektir." diyor. Tartışılmayan hiçbir gerçek, yerli yerine oturmuş değildir. B) Bilim insanları tüm insanlığın mutluluğu için çalışırlar . Gerektiğinde bu uğurda canlarını bile verirler. Bundan dolayı da tüm insanlığın ortak bireyi sayılırlar. Pastör, tüm insanlığın belası olan kuduz hastalığını yok edebilmek için aylarca kuduz köpekler arasında dolaşmış, salyalarini toplayıp bunların üzerinde çalışmış ve kuduz aşısını bulmuştur. Şimdi bir Fransız için Pastör adı ne ifade ediyorsa bir Türk, bir Alman veya bir Senegalli için de aynı şeyi ifade ediyor. C) Mağaranın ağzında büyük ağabeyim elinde kazma, ortanca kürek, küçük olanı da sönük bir gaz lambası ile beklerdi. Mağaranın içi uzun bir dehlize benzer, etrafta birtakım acayip şeyler varmış gibi görünür, durmadan tepeden damla damla su sızar, yer daima islak olurdu. Ben mağaranın kapısı önünde bir ayağım içeride, bir ayağım dışarıda beklerdim. Güneş, ağaçlardaki eriklerin üzerinde ışıldardı. p) $on otuz senenin en iyi filmlerinden olmaları ve başka dünyaları düşlemeleri sebebiyle 90 kuşa- ģinin hafızasında önemli bir yer tutan "Yüzüklerin Efendisi" üçlemesinin, Bilbo Baggins'in çıktığı macerayı anlattığı Hobbit üçlemesi, bu hafta vizyona girdiğinde büyük beğeni topladı. Yeni üç- leme, "Yüzüklerin Efendisi" serisinin bütünlüğü ve çekim kalitesinin erişilmezliği noktalarında, kuşakta bir korku yaratmıştı.