1. • kara: En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. perde: Görüşü, işığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir aç
1. • kara: En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. perde: Görüşü, işığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü. • örtmek: Kapamak. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kara, perde, örtmek" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A Daha karaya varmaya çok uzun bir zaman varken açlıktan başının döndüğünü anladığında gözüne birden perde indi ve el yordamıyla teknenin açık penceresini örtmeye çalıştı. Hiç çekinmeden yalan söyleyen, birçok olumsuz davranış sergileyip, durduk yere herkese kara çalarak kendi kabahatlerini örten bu arkadaşımız (!), bir de Herkese yüksek perdeden konuşur. C) Havalar soğumaya yavaş yavaş yüz tutmuş; ağaçlar yapraklarını dökmeye, bulutlar dağların başında yoğunlaşmaya başlamıştı ve kara kara düşünen yaşlı kadın perdeyi çekip yorganı üzerine örttü. Oyunun birinci perdesinin yaklaşık yirminci dakikasında rolünü çok iyi oynayan ve katil rolündeki oyuncu, işlediği suçu çok ustaca örterek kara yağız delikanlıya yüklemenin yollarını aramaya başladı. E) Kara perdelerini sıkı sıkı örttüğümüz pencerelerimizin gerisinde, mavi kâğıtlara sardığımız lambaların donuk ışığında, satılıp satılmayacağı belirsiz kısa hikâyelerimizi yazmaya çalışıyorduk.