Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Paragraf Soruları

10) 6.
fre
baz
Dünya Doğa ve Doğal
5. Bu metinde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
Aj Karşılaştırma Cümlesi
B) Tanımlama Cümlesi
C) Neden-Sonuç Cümlesi
D) Amaç-Sonuç Cümlesi
TED
en populasyonun ad gorak
(UCN) tarafindan angan andige ainda
Ortaokul Türkçe
Paragraf
10) 6. fre baz Dünya Doğa ve Doğal 5. Bu metinde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? Aj Karşılaştırma Cümlesi B) Tanımlama Cümlesi C) Neden-Sonuç Cümlesi D) Amaç-Sonuç Cümlesi TED en populasyonun ad gorak (UCN) tarafindan angan andige ainda
EKER
WALL
Cizel
8.
SINIF
DENEME (SARMAL) III
11. Güvercinin biri yüksek bir hurma ağacına yuva
yapmıştı. Orada yumurtluyor yavrularını orada
besliyordu. Güvercinin böyle yüksek bir ağaçta
yavru beslemesi çok zor oluyordu.
Hayvancağız yavrular yavrulamaz bir tilki geliyor,
güvercini korkutuyordu:
-Ya yavrularını aşağı at ya da ağaca tırmanıp
hepsini yok edeceğim, diyordu.
Güvercin korkudan tir tir titriyor yavrularını aşağı
atıyordu. Tilki de afiyetle onları yiyordu.
12.
Güvercin yine yumurtlamış korku içinde yuva-
sında büzülüp kalmıştı. O sırada bir leylek gele-
rek güvercine selam verdi, hatırını sordu. Üzüntü-
lü olduğunu görünce bunun sebebini sordu. Gü-
vercin olanları aynen anlattı. Bunun üzerine leylek:
-Bak sana bir akıl öğreteyim. Tilki yine gelirse
dersin ki ben artık sana yavrularımı atmayacağım.
Çıkabilirsen çık al. Beni ele geçiremezsin. Ben uçar
kurtulurum ancak yavrularımı alabilirsin.
Eski zamanlarda bir şeyh ve derviş varmış. Şeyh,
bu dervişi çok sever sayarmış. Fakat dervişin kö-
tü bir alışkanlığı varmış, ağzından küfür hiç ek-
sik olmazmış. Şeyh bir gün dayanamamış, dervi-
şe üç bakla tanesi vermiş. Şeyh, baklaları dervişe
verip, sadece uyurken ağzından çıkarmasını onun
haricinde gün içinde hep ağzında tutmasını ister.
Gel zaman git zaman baklalar işe yarar ve şeyh ar-
tık küfür etmemeye başlar. Bir gün şeyh ve derviş
bir yere davet edilir ve birlikte yola çıkarlar. Tam
yola çıktıkları sıra bardaktan boşalırcasına yağ-
mur yağmaya başlar. Yollarına acele acele devam
ederlerken genç bir kadın cama çıkar ve şeyh ile
dervişe seslenir. Derviş ve şeyhi o yağmurun al-
tında dururlar. Kadın uzun süre bakar şeyh ve der-
vişe. Şeyh dayanamaz ve neden bekletildiklerini
sorar. Bunu üzerine genç kadın yağmurlu bir gün-
de kavuklu birine bakılırsa kuluçkadaki tavukların
daha büyük olacağını söyler. Bu cevaba katlana-
mayan şeyh dervişe döner ve çıkar ağzındaki bak-
layı der.
ŞEKER PORTAKALI
Bu metinlerin edebi türleri sırası ile aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Hikâye-Efsane
CFabl-Destan
B) Fabl-Hikâye
D) Destan-Hikâye
Bu görselden har
şında aşağıdaki i
lüğündeki anlam
A) Türk el sanatl
yazmacılığım
neklerini gö
rin simgesi
B) En az iki yü
lar Çarşısı C
ze inanam
Üst katta a
şilli yazma
C) Desenter,
gibi işlen
olduğu
sulak ye
D) Kilimler
ların uz
kumuş
ken içi
açan s
Ortaokul Türkçe
Paragraf
EKER WALL Cizel 8. SINIF DENEME (SARMAL) III 11. Güvercinin biri yüksek bir hurma ağacına yuva yapmıştı. Orada yumurtluyor yavrularını orada besliyordu. Güvercinin böyle yüksek bir ağaçta yavru beslemesi çok zor oluyordu. Hayvancağız yavrular yavrulamaz bir tilki geliyor, güvercini korkutuyordu: -Ya yavrularını aşağı at ya da ağaca tırmanıp hepsini yok edeceğim, diyordu. Güvercin korkudan tir tir titriyor yavrularını aşağı atıyordu. Tilki de afiyetle onları yiyordu. 12. Güvercin yine yumurtlamış korku içinde yuva- sında büzülüp kalmıştı. O sırada bir leylek gele- rek güvercine selam verdi, hatırını sordu. Üzüntü- lü olduğunu görünce bunun sebebini sordu. Gü- vercin olanları aynen anlattı. Bunun üzerine leylek: -Bak sana bir akıl öğreteyim. Tilki yine gelirse dersin ki ben artık sana yavrularımı atmayacağım. Çıkabilirsen çık al. Beni ele geçiremezsin. Ben uçar kurtulurum ancak yavrularımı alabilirsin. Eski zamanlarda bir şeyh ve derviş varmış. Şeyh, bu dervişi çok sever sayarmış. Fakat dervişin kö- tü bir alışkanlığı varmış, ağzından küfür hiç ek- sik olmazmış. Şeyh bir gün dayanamamış, dervi- şe üç bakla tanesi vermiş. Şeyh, baklaları dervişe verip, sadece uyurken ağzından çıkarmasını onun haricinde gün içinde hep ağzında tutmasını ister. Gel zaman git zaman baklalar işe yarar ve şeyh ar- tık küfür etmemeye başlar. Bir gün şeyh ve derviş bir yere davet edilir ve birlikte yola çıkarlar. Tam yola çıktıkları sıra bardaktan boşalırcasına yağ- mur yağmaya başlar. Yollarına acele acele devam ederlerken genç bir kadın cama çıkar ve şeyh ile dervişe seslenir. Derviş ve şeyhi o yağmurun al- tında dururlar. Kadın uzun süre bakar şeyh ve der- vişe. Şeyh dayanamaz ve neden bekletildiklerini sorar. Bunu üzerine genç kadın yağmurlu bir gün- de kavuklu birine bakılırsa kuluçkadaki tavukların daha büyük olacağını söyler. Bu cevaba katlana- mayan şeyh dervişe döner ve çıkar ağzındaki bak- layı der. ŞEKER PORTAKALI Bu metinlerin edebi türleri sırası ile aşağıdakiler- den hangisidir? A) Hikâye-Efsane CFabl-Destan B) Fabl-Hikâye D) Destan-Hikâye Bu görselden har şında aşağıdaki i lüğündeki anlam A) Türk el sanatl yazmacılığım neklerini gö rin simgesi B) En az iki yü lar Çarşısı C ze inanam Üst katta a şilli yazma C) Desenter, gibi işlen olduğu sulak ye D) Kilimler ların uz kumuş ken içi açan s
a-
e
Deneme -3
Birinci Ağızdan Anlatım
Yazar, anlattığı olayın
içinde yer alır.
Anlatıcı
Türleri
MUBA
YAYINLARI
Üçüncü Ağızdan Anlatım
Yazar, olayların içinde yer
almaz, gözlemlediklerini aktarır.
Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi farklı bir kişi ağzıyla anlatılmıştır?
Yuvasını yapıyordu serçe kuşu. Şehrin kıyısında bulunan eski parkta en küçük fıstık çam-
larının birindeydi yuvası. Zirveye çok da yakın olmayan, tehlikeli hayvanların ulaşamaya-
cağı uzaklıkta, üç çatalın birleştiği bir dal ucuna konduruvermişti yuvasini. Rüzgâr bazen
biraz kuvvetli esip dal sallandıkça serçe kuşu da zıp zıp zıplar, henüz tam olmamış yuva-
sini rüzgârın alıp götürmesinden korkardı. Bu yuva yaptığı ilk yuvaydı.
BO ise pek konuşmazdı, sekiz dokuz yaşındaki bir çocuğa ne anlatılırdı ki zaten. Bazen
ödevlerimi yaparken kanepeye oturur el işi yapar, dergilere göz atar ya da sessizce dişanı
bakar ve arada iç çekerdi. Acaba kimi düşünürdü? Ailesini mi, evinimi, yoksa başka birini
mi? Bir şeyleri özlediği belliydi.
Annem ona yaptığı yemeklerden, böreklerden pastalardan bahçemizde yetiştirdiğimiz
mandalinalardan, ispanaklardan gönderirdi. Alırken mahcup olurdu. Bana mutfağını gös-
terir "Ben bu kadar şeyi nasıl yiyeceğim?" derdi. Demek ki bir şeyler gönderen tek kişi
annem değildi. ben
DY Günler aylar geçti, kış bitti bahar geldi. Kuşlar neşeli neşeli ötmeye, anılar başımızda do-
lanmaya başlamıştı artık. Kanala gidip yıkandığımız, eşek arılarının deliklerine çomak so-
kup sonra da elimizde çalı çırpı onlarla savaş yaptığımız, karneleri almaya yaklaştığımız
günlerdi. İşte böyle bir günün sabahında tam kapıdan çıkacakken bana seslendi. Yanıma
gelip iki yanağımdan öptü, sarıldı.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
a- e Deneme -3 Birinci Ağızdan Anlatım Yazar, anlattığı olayın içinde yer alır. Anlatıcı Türleri MUBA YAYINLARI Üçüncü Ağızdan Anlatım Yazar, olayların içinde yer almaz, gözlemlediklerini aktarır. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi farklı bir kişi ağzıyla anlatılmıştır? Yuvasını yapıyordu serçe kuşu. Şehrin kıyısında bulunan eski parkta en küçük fıstık çam- larının birindeydi yuvası. Zirveye çok da yakın olmayan, tehlikeli hayvanların ulaşamaya- cağı uzaklıkta, üç çatalın birleştiği bir dal ucuna konduruvermişti yuvasini. Rüzgâr bazen biraz kuvvetli esip dal sallandıkça serçe kuşu da zıp zıp zıplar, henüz tam olmamış yuva- sini rüzgârın alıp götürmesinden korkardı. Bu yuva yaptığı ilk yuvaydı. BO ise pek konuşmazdı, sekiz dokuz yaşındaki bir çocuğa ne anlatılırdı ki zaten. Bazen ödevlerimi yaparken kanepeye oturur el işi yapar, dergilere göz atar ya da sessizce dişanı bakar ve arada iç çekerdi. Acaba kimi düşünürdü? Ailesini mi, evinimi, yoksa başka birini mi? Bir şeyleri özlediği belliydi. Annem ona yaptığı yemeklerden, böreklerden pastalardan bahçemizde yetiştirdiğimiz mandalinalardan, ispanaklardan gönderirdi. Alırken mahcup olurdu. Bana mutfağını gös- terir "Ben bu kadar şeyi nasıl yiyeceğim?" derdi. Demek ki bir şeyler gönderen tek kişi annem değildi. ben DY Günler aylar geçti, kış bitti bahar geldi. Kuşlar neşeli neşeli ötmeye, anılar başımızda do- lanmaya başlamıştı artık. Kanala gidip yıkandığımız, eşek arılarının deliklerine çomak so- kup sonra da elimizde çalı çırpı onlarla savaş yaptığımız, karneleri almaya yaklaştığımız günlerdi. İşte böyle bir günün sabahında tam kapıdan çıkacakken bana seslendi. Yanıma gelip iki yanağımdan öptü, sarıldı.
7.
2
Temizliği hasta olmak için değil, hastalıktan
korunmak için yapıyoruz. Ancak deterjan-
larda kullanılan kimyasallar, sadece mik-
ropları öldürmüyor; bize de zarar veriyor.
Özellikle deterjanlarda ve sivi sabunlarda
kullanılan kimyasalların neden olduğu kan-
ser, kalp-damar rahatsızlıkları; temizliğin
kirli yüzünü bize bir kez daha hatırlatıyor.
Zararlı kimyasallar yüzünden Türkiye'de her
yıl 150 bin insan kansere yakalanırken de-
terjanların tabiata verdiği dönüşü mümkün
olmayan zararlar tahmin sınırlarını zorluyor.
Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangi-
sidir?
Türkis
Temizlik malzemelerindeki kimyasalların
etkileri
B) Kimyasal atıkların neden olduğu hastalıklar
C) Deterjanların çevreye verdiği zarar
D) Temizlik yaparken dikkat edilmesi gereken-
ler
l: 0 Sinif K.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
7. 2 Temizliği hasta olmak için değil, hastalıktan korunmak için yapıyoruz. Ancak deterjan- larda kullanılan kimyasallar, sadece mik- ropları öldürmüyor; bize de zarar veriyor. Özellikle deterjanlarda ve sivi sabunlarda kullanılan kimyasalların neden olduğu kan- ser, kalp-damar rahatsızlıkları; temizliğin kirli yüzünü bize bir kez daha hatırlatıyor. Zararlı kimyasallar yüzünden Türkiye'de her yıl 150 bin insan kansere yakalanırken de- terjanların tabiata verdiği dönüşü mümkün olmayan zararlar tahmin sınırlarını zorluyor. Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangi- sidir? Türkis Temizlik malzemelerindeki kimyasalların etkileri B) Kimyasal atıkların neden olduğu hastalıklar C) Deterjanların çevreye verdiği zarar D) Temizlik yaparken dikkat edilmesi gereken- ler l: 0 Sinif K.
8.
~
3
Türkler, eskiden beri 22 Aralık'ta gündüzün
geceyi yenmesini bir zafer olarak nitelendir-
mekte ve bu zaferi "akçam ağacı" altında
kutlamaktadırlar. Türklere göre güneşin
doğuşu yeni yıl döngüsü olarak kabul edil-
miştir. Türkler, güneşe mitolojide "Nar" is-
mini vermişlerdir. Türk deyimlerindeki "Nar
gibi yanıyor.", "Nar gibi kızardı." sözleri
aslında "Güneş gibi yanıyor veya kızardı."
anlamındadır. Nardugan Bayramı olarak
nitelendirilen bugün aslında güneşin doğu-
şu bayramıdır. Nardugan, Türklerde yeni
yıl bayramıdır. Ayaz Ata ise bu bayramın
simgesidir. Ayaz Ata, her yıl 22 Aralık'tan
sonra gelen ilk dolunayda ortaya çıkar ve
1 Şubat'a kadar kutlamalar devam eder.
Bu medya metninin yazılış amacı aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Olay yorumlama - Bilgi aktarma
B) Bilgi aktarma - İkna etme
Kültür aktarma - Bilgi aktarma
D) Olay yorumlama - Kültür aktarma
AV Yayınları
Ortaokul Türkçe
Paragraf
8. ~ 3 Türkler, eskiden beri 22 Aralık'ta gündüzün geceyi yenmesini bir zafer olarak nitelendir- mekte ve bu zaferi "akçam ağacı" altında kutlamaktadırlar. Türklere göre güneşin doğuşu yeni yıl döngüsü olarak kabul edil- miştir. Türkler, güneşe mitolojide "Nar" is- mini vermişlerdir. Türk deyimlerindeki "Nar gibi yanıyor.", "Nar gibi kızardı." sözleri aslında "Güneş gibi yanıyor veya kızardı." anlamındadır. Nardugan Bayramı olarak nitelendirilen bugün aslında güneşin doğu- şu bayramıdır. Nardugan, Türklerde yeni yıl bayramıdır. Ayaz Ata ise bu bayramın simgesidir. Ayaz Ata, her yıl 22 Aralık'tan sonra gelen ilk dolunayda ortaya çıkar ve 1 Şubat'a kadar kutlamalar devam eder. Bu medya metninin yazılış amacı aşağıda- kilerden hangisidir? A) Olay yorumlama - Bilgi aktarma B) Bilgi aktarma - İkna etme Kültür aktarma - Bilgi aktarma D) Olay yorumlama - Kültür aktarma AV Yayınları
2. 1. Nedense günümüzde insanlar daha
çok izleyerek veya dinleyerek öğren-
meyi tercih ediyor.2
II. İnsanlar bilgiye okuyarak, dinleyerek
veya izleyerek ulaşabilir. 1
III. Çünkü okuma, hem öğrenmeyi hem de
beyin hücrelerinin gelişmesini sağlıyor.
IV. Hâlbuki izleyerek öğrenme, okuyarak
öğrenme kadar yararlı bir yöntem değil.
Numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında
hangisi baştan üçüncü olur?
A)T B11
III
6ULTİ20223-1
IV
580
1
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. 1. Nedense günümüzde insanlar daha çok izleyerek veya dinleyerek öğren- meyi tercih ediyor.2 II. İnsanlar bilgiye okuyarak, dinleyerek veya izleyerek ulaşabilir. 1 III. Çünkü okuma, hem öğrenmeyi hem de beyin hücrelerinin gelişmesini sağlıyor. IV. Hâlbuki izleyerek öğrenme, okuyarak öğrenme kadar yararlı bir yöntem değil. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bü- tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A)T B11 III 6ULTİ20223-1 IV 580 1
5.
Binlerce yıldır sofralarımızı süsleyen peynirin aslında bakteri ve mantarların inşa ettiği bir mikroorganizmalar
kalesi olduğunu biliyor muydunuz? Peynirin oluşumunda bakteri ve mantarlar birbirinden ayrı düşünülemez.
Peynirin ilk ortaya çıkış amacı, kısa sürede bozulan sütün ömrünü ve kullanım süresini uzatmaktı. Bugün
ise sayısız çeşidiyle tat ve besin dünyamızda önemli bir yere sahip. Altın tozu serpiştirilmiş Stilton peyniri,
Sardinya adasına özgü kurtlu peynire kadar değişik çeşitleri var. Fakat mikroorganizmaların kalesi olan pey-
nirin kıymetini bilmek için uzman peynir tadımcısı olmanız gerekmiyor. Bakteri ve mantarların inşa ettiği bu
kalelerin yapısı da içinde yaşayan canlıların özelliklerine göre farklılık gösteriyor. Bakteri inşaatı, sütü asidik
hâle getirmek için eklenen bazı maddelerin katılmasıyla başlıyor. Daha sonra eklenen bir enzim sūt protein-
lerini parçalıyor. Böylece proteinler sütteki yağı da yanlarına alarak topak hâline geliyor yani halk arasındaki
deyimle süt kesiliyor. Peynir yapmak için bu topaklar toplanıyor ve süzülmesi için üzerine bir ağırlık konarak
beklemeye bırakılıyor. İşte bu bekleme sırasında diğer mikroplar kendi özelliklerini peynire aşılamaya başlı-
yor. Ömeğin ünlü Rokfor peynirine camgöbeği renkli küflü dokuları kazandıran şey, Fransa'daki mağaralarda
bulunan bir mantardır. Peynir, küflenmesi için mağaralarda bekletilir. Fakat dünyanın başka yerlerinde de bu
mantar dışarıdan eklenerek benzer peynirler üretilebiliyor. Bu mantar oldukça hassas bir organizma. Havaya
ihtiyacı vardır ama fazla oksijen ölmesine yol açar. Peynir üreticileri bu peynir kalibina metal çubuklar soka-
hazırlar. Küf yerleşmeye başlarken peynirdeki yağı, yağ
rak delikler açıp mantarın üremesi için uygun orta
asitlerine ve metil ketonlara dönüştürür, peynirdeki o sabunumsu tadi ve belirgin kokuyu veren budur. Bu küf
farelere verildiğinde yaşamsal organlarına zarar veren toksinler ürettiği görülmüştür. Fakat peynirin yarattığı
ortamda bu maddeler parçalanarak zararsız hâle gelir.
Bu metne göre peynir ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Peynirin ilk ortaya çıkış amacına
B) Peynirin sayısız çeşidinin olduğuna
C) Peynirin oluşumunda mantarların önemli bir yeri olduğunu
D) Peynirin çok uzun süre bozulmadan saklanabileceğine
Ortaokul Türkçe
Paragraf
5. Binlerce yıldır sofralarımızı süsleyen peynirin aslında bakteri ve mantarların inşa ettiği bir mikroorganizmalar kalesi olduğunu biliyor muydunuz? Peynirin oluşumunda bakteri ve mantarlar birbirinden ayrı düşünülemez. Peynirin ilk ortaya çıkış amacı, kısa sürede bozulan sütün ömrünü ve kullanım süresini uzatmaktı. Bugün ise sayısız çeşidiyle tat ve besin dünyamızda önemli bir yere sahip. Altın tozu serpiştirilmiş Stilton peyniri, Sardinya adasına özgü kurtlu peynire kadar değişik çeşitleri var. Fakat mikroorganizmaların kalesi olan pey- nirin kıymetini bilmek için uzman peynir tadımcısı olmanız gerekmiyor. Bakteri ve mantarların inşa ettiği bu kalelerin yapısı da içinde yaşayan canlıların özelliklerine göre farklılık gösteriyor. Bakteri inşaatı, sütü asidik hâle getirmek için eklenen bazı maddelerin katılmasıyla başlıyor. Daha sonra eklenen bir enzim sūt protein- lerini parçalıyor. Böylece proteinler sütteki yağı da yanlarına alarak topak hâline geliyor yani halk arasındaki deyimle süt kesiliyor. Peynir yapmak için bu topaklar toplanıyor ve süzülmesi için üzerine bir ağırlık konarak beklemeye bırakılıyor. İşte bu bekleme sırasında diğer mikroplar kendi özelliklerini peynire aşılamaya başlı- yor. Ömeğin ünlü Rokfor peynirine camgöbeği renkli küflü dokuları kazandıran şey, Fransa'daki mağaralarda bulunan bir mantardır. Peynir, küflenmesi için mağaralarda bekletilir. Fakat dünyanın başka yerlerinde de bu mantar dışarıdan eklenerek benzer peynirler üretilebiliyor. Bu mantar oldukça hassas bir organizma. Havaya ihtiyacı vardır ama fazla oksijen ölmesine yol açar. Peynir üreticileri bu peynir kalibina metal çubuklar soka- hazırlar. Küf yerleşmeye başlarken peynirdeki yağı, yağ rak delikler açıp mantarın üremesi için uygun orta asitlerine ve metil ketonlara dönüştürür, peynirdeki o sabunumsu tadi ve belirgin kokuyu veren budur. Bu küf farelere verildiğinde yaşamsal organlarına zarar veren toksinler ürettiği görülmüştür. Fakat peynirin yarattığı ortamda bu maddeler parçalanarak zararsız hâle gelir. Bu metne göre peynir ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Peynirin ilk ortaya çıkış amacına B) Peynirin sayısız çeşidinin olduğuna C) Peynirin oluşumunda mantarların önemli bir yeri olduğunu D) Peynirin çok uzun süre bozulmadan saklanabileceğine
çe
(1) Afrika'da yaşayan kara balıkçıl, daha çok küçük balıklarla ve böceklerle besleniyor. (II) Bu ku
avlanmak için su üzerinde kanatlarını bir şemsiye gibi açıyor. (III) Sonra da kanatlarıyla başını ve v
cudunu çevreliyor. (IV) Böylece Güneş ışığını kestiğinden suyun içini daha iyi görüyor.
Thegag nipl
CO
Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Daha da önemlisi, küçük balıklar
yaptığı bu gölgelik alana toplaşıyor ve o da kolayca avlanıyor." cümlesi getirilirse metnin a
bütünlüğü sağlanmış olur?
A) I
B) II
III
BY IRMAE QUIsay Allgilati jetoned heb
D) IV
ebriuam u
Ortaokul Türkçe
Paragraf
çe (1) Afrika'da yaşayan kara balıkçıl, daha çok küçük balıklarla ve böceklerle besleniyor. (II) Bu ku avlanmak için su üzerinde kanatlarını bir şemsiye gibi açıyor. (III) Sonra da kanatlarıyla başını ve v cudunu çevreliyor. (IV) Böylece Güneş ışığını kestiğinden suyun içini daha iyi görüyor. Thegag nipl CO Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Daha da önemlisi, küçük balıklar yaptığı bu gölgelik alana toplaşıyor ve o da kolayca avlanıyor." cümlesi getirilirse metnin a bütünlüğü sağlanmış olur? A) I B) II III BY IRMAE QUIsay Allgilati jetoned heb D) IV ebriuam u
7.
Günler günleri kovalıyor; dün, şu an, yarın... Masa başında, hiçbir şey okumadan, bir şeyler karala-
madan kaç gün geçirdim bilmiyorum. Kaç gün öylece dalıp gittim uzaklara ya da uzak kaldım şu ana.
Bozuk paraları kâğıdın altına sıkıştırmış çocuk misali, boya kalemlerine sarıldım. Sınırlarını taşırma-
maya dikkat ederek baskılarını yakalamaya çalıştım. Sınırlar mühim. Birkaç gündür ısrar ve belki de
biraz inatla başına oturup kalkıyorum mektubun. "Yazamıyorum" diye değil, cümlelerimin beni nere
ye savuracağından emin olamadığımdan.
Aşağıdakilerden hangisi verilen parçada geçen deyimlerden herhangi birinin anlamı değildir?
A) Bütün gücünü en son noktaya kadar kullanmak.
B) Bir düşünce veya hayal ile bulunduğu ortamdan uzaklaşmak.
C) Bir işi yapmaya başlamak, işe koyulmak.
D) Boş şeylerle vakit geçirmek.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
7. Günler günleri kovalıyor; dün, şu an, yarın... Masa başında, hiçbir şey okumadan, bir şeyler karala- madan kaç gün geçirdim bilmiyorum. Kaç gün öylece dalıp gittim uzaklara ya da uzak kaldım şu ana. Bozuk paraları kâğıdın altına sıkıştırmış çocuk misali, boya kalemlerine sarıldım. Sınırlarını taşırma- maya dikkat ederek baskılarını yakalamaya çalıştım. Sınırlar mühim. Birkaç gündür ısrar ve belki de biraz inatla başına oturup kalkıyorum mektubun. "Yazamıyorum" diye değil, cümlelerimin beni nere ye savuracağından emin olamadığımdan. Aşağıdakilerden hangisi verilen parçada geçen deyimlerden herhangi birinin anlamı değildir? A) Bütün gücünü en son noktaya kadar kullanmak. B) Bir düşünce veya hayal ile bulunduğu ortamdan uzaklaşmak. C) Bir işi yapmaya başlamak, işe koyulmak. D) Boş şeylerle vakit geçirmek.
10-Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem basit bir
fiil değildir?
A. Masaya oturunca bütün yemeklerden yedi.
B. Düğüne gitmek için epey hazırlanmış.
C. Misafirleri çabucak içeri alın.
D. Seni anlamak için yaşamak gerekir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
10-Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem basit bir fiil değildir? A. Masaya oturunca bütün yemeklerden yedi. B. Düğüne gitmek için epey hazırlanmış. C. Misafirleri çabucak içeri alın. D. Seni anlamak için yaşamak gerekir.
bes
2 Geri dönüşüm merkezimizi kullanmaya başladığımızda, ebeveynler iş birliğine pek yanaşmadı. Biz de ebeveyn-
leri geri dönüşüme teşvik etmek için "Plastik Okul Ücretleri" projesini hayata geçirdik. Bu projeden önceki yıllarda
okul tamamen ücretsizdi. Aslında, okula ücret ödemekten ziyade zorunlu ev ödevi gibi bir şey bu. Buna okul ücreti
dememizin sebebi, ebeveynlere şunu hatırlatmak: Okul tamamen ücretsiz ama en azından temiz ve kuru plastik
atıklarınızı bize göndererek hem bize hem de kendinize yardımcı olabilirsiniz.
Bu metinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır?
A) Açıklama
B) Tartışma (0
C) Betimleme
8. Sınıf Paragraf Soru Bankası
156
D) Öyküleme
Ortaokul Türkçe
Paragraf
bes 2 Geri dönüşüm merkezimizi kullanmaya başladığımızda, ebeveynler iş birliğine pek yanaşmadı. Biz de ebeveyn- leri geri dönüşüme teşvik etmek için "Plastik Okul Ücretleri" projesini hayata geçirdik. Bu projeden önceki yıllarda okul tamamen ücretsizdi. Aslında, okula ücret ödemekten ziyade zorunlu ev ödevi gibi bir şey bu. Buna okul ücreti dememizin sebebi, ebeveynlere şunu hatırlatmak: Okul tamamen ücretsiz ama en azından temiz ve kuru plastik atıklarınızı bize göndererek hem bize hem de kendinize yardımcı olabilirsiniz. Bu metinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır? A) Açıklama B) Tartışma (0 C) Betimleme 8. Sınıf Paragraf Soru Bankası 156 D) Öyküleme
9-Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili fiillerin
yapılarından hangisi diğerlerinden farklıdır?
A. Bugün sınıf başkanı olarak seçildim.
B. Her gün ömrümüz azalıyor.
C. İşin püf noktalarını nihayet anlamış.
D. Çiçekleri lütfen koparmayın.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
9-Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili fiillerin yapılarından hangisi diğerlerinden farklıdır? A. Bugün sınıf başkanı olarak seçildim. B. Her gün ömrümüz azalıyor. C. İşin püf noktalarını nihayet anlamış. D. Çiçekleri lütfen koparmayın.
EME
3.
●
Bir sağlık ocağında Ceren, Utku, Mete, Sel-
da, Murat ve Betül adlı altı kişi muayene ol-
muştur. Bu kişilerin muayene sırasıyla ilgili
olarak şunlar bilinmektedir:
Ceren, Mete'den önce muayene olmuştur.
Ceren ile Mete arasında bir kişi muayene ol
✓
muştur ve bu kişi erkektir.
• Selda'dan hemen sonra bir kadın muayene ol-
muştur. Silmi onur
• Utku, Betül'den hemen sonra muayene olmuş-
tur.
Buna göre ilk muayene olan Ceren ise dör-
düncü sırada muayene olan kimdir?
A) Betül
C) Murat
utkul Merel
B) Utku
D) Selda
Selda Murat
Betül
Ortaokul Türkçe
Paragraf
EME 3. ● Bir sağlık ocağında Ceren, Utku, Mete, Sel- da, Murat ve Betül adlı altı kişi muayene ol- muştur. Bu kişilerin muayene sırasıyla ilgili olarak şunlar bilinmektedir: Ceren, Mete'den önce muayene olmuştur. Ceren ile Mete arasında bir kişi muayene ol ✓ muştur ve bu kişi erkektir. • Selda'dan hemen sonra bir kadın muayene ol- muştur. Silmi onur • Utku, Betül'den hemen sonra muayene olmuş- tur. Buna göre ilk muayene olan Ceren ise dör- düncü sırada muayene olan kimdir? A) Betül C) Murat utkul Merel B) Utku D) Selda Selda Murat Betül
Rifat Ilgaz önce bir şair, sonra hikâyecidir. Onun mizah hikâ-
velerinde de şiir tüter. Nitekim hikâyelerinde duyulan buruk-
luk, onun şairce bakışından kaynaklanır. Gözlemlerinde, be-
timlemelerinde şiir ağırlığı belirgindir. Oysa şiirlerinde mizahın
yeri yoktur. Dizelerinde yerginin şimşekleri sık sık çaksa da
yazıları mizahi şiir değildir. Hatta ilgisi bile yoktur. Bu neden-
le bana göre Rifat Ilgaz önce şairdir.
Bu metinde altı çizili sözle "Rifat Ilgaz" ile ilgili anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirlerinin mizah hikâyelerinden daha başarılı olduğu
B) Mizah hikâyelerinin biçimsel olarak şiirlerine benzediği
6) Mizah hikâyelerinde işlediği konulara şiirlerinde de yer
verdiği
B) Mizah hikâyelerinde, şiirlerine özgü dil ve anlatımdan ya-
rarlandığı
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Rifat Ilgaz önce bir şair, sonra hikâyecidir. Onun mizah hikâ- velerinde de şiir tüter. Nitekim hikâyelerinde duyulan buruk- luk, onun şairce bakışından kaynaklanır. Gözlemlerinde, be- timlemelerinde şiir ağırlığı belirgindir. Oysa şiirlerinde mizahın yeri yoktur. Dizelerinde yerginin şimşekleri sık sık çaksa da yazıları mizahi şiir değildir. Hatta ilgisi bile yoktur. Bu neden- le bana göre Rifat Ilgaz önce şairdir. Bu metinde altı çizili sözle "Rifat Ilgaz" ile ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirlerinin mizah hikâyelerinden daha başarılı olduğu B) Mizah hikâyelerinin biçimsel olarak şiirlerine benzediği 6) Mizah hikâyelerinde işlediği konulara şiirlerinde de yer verdiği B) Mizah hikâyelerinde, şiirlerine özgü dil ve anlatımdan ya- rarlandığı
2.
Kambur balinaların birbirleriyle iletişim kurmak için düzenli sesler çıkardığı, yani şarkı söylediği biliniyordu. İngiltere'deki
Saint Andrews Üniversitesinden araştırmacılar Kermadec Adaları yakınlarından geçen 52 kambur balinanın sesini kayde-
derek bu konuda bir araştırma yaptı. Sesleri inceleyen araştırmacılar ilginç bir sonuca ulaştı ve bu balinalara ait toplamda
üç farklı şarkı türü buldu. Bu şarkıların üçü de dünyanın farklı bölgelerinde bulunan balinalar tarafından söyleniyordu. Böy-
lece bu balinaların söyledikleri şarkılara göre hangi bölgeden geldiklerinin belirlenebileceği doğrulanmış oldu.
Aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı bu metinde yoktur?
A Kambur balinalar kendi aralarında iletişimi nasıl sağlamaktadır? +
B) Kambur balinaların söylediği şarkılar, onların hangi bölgede yaşadığı hakkında bilgi verir mi? +
Kambur balinalar hakkında bilgi toplayan araştırmacıları şaşırtan durum nedir? +
D) Bilim insanları kambur balinaların sesini niçin kaydetmişlerdir?
1
Strateji Yayınları
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. Kambur balinaların birbirleriyle iletişim kurmak için düzenli sesler çıkardığı, yani şarkı söylediği biliniyordu. İngiltere'deki Saint Andrews Üniversitesinden araştırmacılar Kermadec Adaları yakınlarından geçen 52 kambur balinanın sesini kayde- derek bu konuda bir araştırma yaptı. Sesleri inceleyen araştırmacılar ilginç bir sonuca ulaştı ve bu balinalara ait toplamda üç farklı şarkı türü buldu. Bu şarkıların üçü de dünyanın farklı bölgelerinde bulunan balinalar tarafından söyleniyordu. Böy- lece bu balinaların söyledikleri şarkılara göre hangi bölgeden geldiklerinin belirlenebileceği doğrulanmış oldu. Aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı bu metinde yoktur? A Kambur balinalar kendi aralarında iletişimi nasıl sağlamaktadır? + B) Kambur balinaların söylediği şarkılar, onların hangi bölgede yaşadığı hakkında bilgi verir mi? + Kambur balinalar hakkında bilgi toplayan araştırmacıları şaşırtan durum nedir? + D) Bilim insanları kambur balinaların sesini niçin kaydetmişlerdir? 1 Strateji Yayınları
7. 1. Ama insanlar her gün doğayı rezil ed
lar. Daha da nasıl rezil edebiliriz. dys
II. Ayda bir hastaneye kontrole gidiyorum
Kan tahlilleri tam sağlıklı çıkmasa da
dimantasyon hep yüksek çıksa da-k
birliği ile çalışıyorlar.
mi güçlü hissediyorum.
ABD'd
raklar
Bu al
belin
na g
ki ba
suya
III. Tuzla'nın da birkaç yıllık ömrü kaldı gala
Tıpkı benim gibi...
IV. Doktor güneş çekildikten sonra denize g
meme de izin verdi. Akşamları uzun uzu
yüzüyorum Tuzla sahilinde.
V.Tuzla'yı seviyorum. Doğayla baş başa d
duğum için. Yeşil otları, ağaçları, denizi
Numaralanmış parçalarla anlam akışına
göre bir metin oluşturulmak istense sırala
ma nasıl olmalıdır?
A) II, II, III, V.
C) y, I, III, II, IV.
B) II, IV, V, I, III.
D) V, T, H, IV, II,
gör
gu
61
yo
S
Ortaokul Türkçe
Paragraf
7. 1. Ama insanlar her gün doğayı rezil ed lar. Daha da nasıl rezil edebiliriz. dys II. Ayda bir hastaneye kontrole gidiyorum Kan tahlilleri tam sağlıklı çıkmasa da dimantasyon hep yüksek çıksa da-k birliği ile çalışıyorlar. mi güçlü hissediyorum. ABD'd raklar Bu al belin na g ki ba suya III. Tuzla'nın da birkaç yıllık ömrü kaldı gala Tıpkı benim gibi... IV. Doktor güneş çekildikten sonra denize g meme de izin verdi. Akşamları uzun uzu yüzüyorum Tuzla sahilinde. V.Tuzla'yı seviyorum. Doğayla baş başa d duğum için. Yeşil otları, ağaçları, denizi Numaralanmış parçalarla anlam akışına göre bir metin oluşturulmak istense sırala ma nasıl olmalıdır? A) II, II, III, V. C) y, I, III, II, IV. B) II, IV, V, I, III. D) V, T, H, IV, II, gör gu 61 yo S