1. KENDİNİ DENE Edebiyatçı, toplumdan ve toplum hayatını etkileyen olaylardan bağımsız yaşayamaz. Bu nedenle eserle- rinde bir ş
1. KENDİNİ DENE Edebiyatçı, toplumdan ve toplum hayatını etkileyen olaylardan bağımsız yaşayamaz. Bu nedenle eserle- rinde bir şekilde toplum hayatından izler bulmak müm- kündür. Halkı anlayan, onların duygu ve düşünceleri- ni yansıtan edebiyatçı, toplum tarafından kabul görür ve o edebiyatçının eserleri kalıcı olur. Aşağıdaki roman parçalarından hangisi bu açıkla- madaki anlayışa uygun olarak yazılmamıştır? A) Buraya, bir akşamüstü, alacakaranlıkta geldikti. Mehmet Ali arabanın içinden kolunu dışarıya uza- tip "Aha bizim köy..." diye bağırdığı vakit, bir süre, boş yere etrafı araştırdım. Tek bir ışık yoktu. Köpek sesleri, ıssız Anadolu ovalarının ortasında, tek ya- şantı belirtisidir. Biraz daha sonra saman ve tezek kokuları duyacaktım. İşte, duymaya başlamıştım. B) Evvela caminin önündeki kahveye oturup çay içti- ler. Sonra türbeyi gezdiler. Nuran kurumuş çınarın ve yerin hikâyesine bayıldı. Ona öyle geldi ki Sün- bül Sinan hâlâ bu çınarın altında oturmaktadır. Bu kurumuş ağacın muhafazasına gösterilen itina, bu ölüm bahçesine, büyük sanat eserlerine has bir de- rinlik veriyordu. C) Fen Müdürü: "Yaşşa sen Murtaza Efendi! Aferin sana, aşkol- sun. Tam istediğim gibi bir kontrol olacaksın. Bü- tün adamlarımı senin gibi dinamik, senin gibi can- li, senin gibi vazife âşığı görmek isterim. Hâlbuki bizim adamlar hak getire... Vazife dedin mi, bucak bucak kaçarlar." Murtaza gene sır verircesine az eğilerek "Sen ol ba- na arka" dedi, "İste benden vazife." D) Ne söyleyeceğimi bilemiyorum," diyordu Burhan. Birden mahzunlaştı. Bana anlatabilirdin Selim. Böy- le bir durumda kim dinlemezdi ki seni? Ne yaptın son aylarda? Anlamasam da dinlerdim seni. Bir "hukukumuz" vardı hiç olmazsa. Ölümcül düşün- celerini hafifletirdi bir insanın varlığı belki. Belki de anlatmaya çalıştın birilerine. Kim bilir? 4D Serisi Ⓡ E) Delikanlı, yumruklarını ve dişlerini sıkmıştı. Güçlük- le konuştu: "Ne yapacağız şimdi?" Yusuf, oğlunun bu sualine omuzlarını silkti. Doğruldu: "Benim yapa- cak hiçbir işim yok... Seni bilmem..." diye söylendi. Dikkatle nehre doğru bataklıkta ilerlemeye başladı. Oğlu da onun arkasına düştü. Ölü koca öküzün ya- nına kadar sokuldular. 11. Sınıf Türk Dili 2