Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980) Soruları

78-
31
4. Reşat Nuri Güntekin; 1927'den son-
ra yazdığı eserlerde dini yanlış anlama,
yanlış Batılılaşma ve batıl inanç konula-
rına değinmiştir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakiler-
den hangisi Reşat Nuri Güntekin'in
dini yanlış anlamayla ilgili bir eseri-
dir?
A) Çalıkuşu
B) Dudaktan Kalbe
C) Kavak Yelleri
D) Miskinler Tekkesi
E) Yaprak Dökümü
obnielprisd nhololmio bishibsge S
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
78- 31 4. Reşat Nuri Güntekin; 1927'den son- ra yazdığı eserlerde dini yanlış anlama, yanlış Batılılaşma ve batıl inanç konula- rına değinmiştir. Bu parçadan hareketle aşağıdakiler- den hangisi Reşat Nuri Güntekin'in dini yanlış anlamayla ilgili bir eseri- dir? A) Çalıkuşu B) Dudaktan Kalbe C) Kavak Yelleri D) Miskinler Tekkesi E) Yaprak Dökümü obnielprisd nhololmio bishibsge S
1.
KENDİNİ DENE
Edebiyatçı, toplumdan ve toplum hayatını etkileyen
olaylardan bağımsız yaşayamaz. Bu nedenle eserle-
rinde bir şekilde toplum hayatından izler bulmak müm-
kündür. Halkı anlayan, onların duygu ve düşünceleri-
ni yansıtan edebiyatçı, toplum tarafından kabul görür
ve o edebiyatçının eserleri kalıcı olur.
Aşağıdaki roman parçalarından hangisi bu açıkla-
madaki anlayışa uygun olarak yazılmamıştır?
A) Buraya, bir akşamüstü, alacakaranlıkta geldikti.
Mehmet Ali arabanın içinden kolunu dışarıya uza-
tip "Aha bizim köy..." diye bağırdığı vakit, bir süre,
boş yere etrafı araştırdım. Tek bir ışık yoktu. Köpek
sesleri, ıssız Anadolu ovalarının ortasında, tek ya-
şantı belirtisidir. Biraz daha sonra saman ve tezek
kokuları duyacaktım. İşte, duymaya başlamıştım.
B) Evvela caminin önündeki kahveye oturup çay içti-
ler. Sonra türbeyi gezdiler. Nuran kurumuş çınarın
ve yerin hikâyesine bayıldı. Ona öyle geldi ki Sün-
bül Sinan hâlâ bu çınarın altında oturmaktadır. Bu
kurumuş ağacın muhafazasına gösterilen itina, bu
ölüm bahçesine, büyük sanat eserlerine has bir de-
rinlik veriyordu.
C) Fen Müdürü:
"Yaşşa sen Murtaza Efendi! Aferin sana, aşkol-
sun. Tam istediğim gibi bir kontrol olacaksın. Bü-
tün adamlarımı senin gibi dinamik, senin gibi can-
li, senin gibi vazife âşığı görmek isterim. Hâlbuki
bizim adamlar hak getire... Vazife dedin mi, bucak
bucak kaçarlar."
Murtaza gene sır verircesine az eğilerek "Sen ol ba-
na arka" dedi, "İste benden vazife."
D) Ne söyleyeceğimi bilemiyorum," diyordu Burhan.
Birden mahzunlaştı. Bana anlatabilirdin Selim. Böy-
le bir durumda kim dinlemezdi ki seni? Ne yaptın
son aylarda? Anlamasam da dinlerdim seni. Bir
"hukukumuz" vardı hiç olmazsa. Ölümcül düşün-
celerini hafifletirdi bir insanın varlığı belki. Belki de
anlatmaya çalıştın birilerine. Kim bilir?
4D Serisi Ⓡ
E) Delikanlı, yumruklarını ve dişlerini sıkmıştı. Güçlük-
le konuştu: "Ne yapacağız şimdi?" Yusuf, oğlunun
bu sualine omuzlarını silkti. Doğruldu: "Benim yapa-
cak hiçbir işim yok... Seni bilmem..." diye söylendi.
Dikkatle nehre doğru bataklıkta ilerlemeye başladı.
Oğlu da onun arkasına düştü. Ölü koca öküzün ya-
nına kadar sokuldular.
11. Sınıf Türk Dili
2
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
1. KENDİNİ DENE Edebiyatçı, toplumdan ve toplum hayatını etkileyen olaylardan bağımsız yaşayamaz. Bu nedenle eserle- rinde bir şekilde toplum hayatından izler bulmak müm- kündür. Halkı anlayan, onların duygu ve düşünceleri- ni yansıtan edebiyatçı, toplum tarafından kabul görür ve o edebiyatçının eserleri kalıcı olur. Aşağıdaki roman parçalarından hangisi bu açıkla- madaki anlayışa uygun olarak yazılmamıştır? A) Buraya, bir akşamüstü, alacakaranlıkta geldikti. Mehmet Ali arabanın içinden kolunu dışarıya uza- tip "Aha bizim köy..." diye bağırdığı vakit, bir süre, boş yere etrafı araştırdım. Tek bir ışık yoktu. Köpek sesleri, ıssız Anadolu ovalarının ortasında, tek ya- şantı belirtisidir. Biraz daha sonra saman ve tezek kokuları duyacaktım. İşte, duymaya başlamıştım. B) Evvela caminin önündeki kahveye oturup çay içti- ler. Sonra türbeyi gezdiler. Nuran kurumuş çınarın ve yerin hikâyesine bayıldı. Ona öyle geldi ki Sün- bül Sinan hâlâ bu çınarın altında oturmaktadır. Bu kurumuş ağacın muhafazasına gösterilen itina, bu ölüm bahçesine, büyük sanat eserlerine has bir de- rinlik veriyordu. C) Fen Müdürü: "Yaşşa sen Murtaza Efendi! Aferin sana, aşkol- sun. Tam istediğim gibi bir kontrol olacaksın. Bü- tün adamlarımı senin gibi dinamik, senin gibi can- li, senin gibi vazife âşığı görmek isterim. Hâlbuki bizim adamlar hak getire... Vazife dedin mi, bucak bucak kaçarlar." Murtaza gene sır verircesine az eğilerek "Sen ol ba- na arka" dedi, "İste benden vazife." D) Ne söyleyeceğimi bilemiyorum," diyordu Burhan. Birden mahzunlaştı. Bana anlatabilirdin Selim. Böy- le bir durumda kim dinlemezdi ki seni? Ne yaptın son aylarda? Anlamasam da dinlerdim seni. Bir "hukukumuz" vardı hiç olmazsa. Ölümcül düşün- celerini hafifletirdi bir insanın varlığı belki. Belki de anlatmaya çalıştın birilerine. Kim bilir? 4D Serisi Ⓡ E) Delikanlı, yumruklarını ve dişlerini sıkmıştı. Güçlük- le konuştu: "Ne yapacağız şimdi?" Yusuf, oğlunun bu sualine omuzlarını silkti. Doğruldu: "Benim yapa- cak hiçbir işim yok... Seni bilmem..." diye söylendi. Dikkatle nehre doğru bataklıkta ilerlemeye başladı. Oğlu da onun arkasına düştü. Ölü koca öküzün ya- nına kadar sokuldular. 11. Sınıf Türk Dili 2
6.
Yaşam çok boyutlu ve kavranması zor gerçeklerden
oluşur. Bireyin kozmik bir yalnızlığı vardır. Öyle ki bazen
bu yalnızlığın içinde debelenir durur birey. Bu şartlar
altında bireyin kendi özünü keşfetmesi ve özgür olmanın
önemini kavraması önemlidir. Yazar, anlatı kişilerinin iç
hesaplaşmalarını, kalabalıklardaki kimsesizliklerini ve
bunalımlarını gözler önüne sermelidir. Bunu yaparken
diyalog ve öykülemeden ziyade bilinç akışı ve bilinçaltı
tekniklerinden faydalanmalıdır.
Aşağıdakilerden hangisinin edebiyat anlayışı, bu
parçadaki yazarla örtüşür?
A) Kemal Tahir
B) Dursun Akçam
C)
D) Talip Apaydın
E) Vüs'at Orhan Bener
Halide Edip Adıvar
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
6. Yaşam çok boyutlu ve kavranması zor gerçeklerden oluşur. Bireyin kozmik bir yalnızlığı vardır. Öyle ki bazen bu yalnızlığın içinde debelenir durur birey. Bu şartlar altında bireyin kendi özünü keşfetmesi ve özgür olmanın önemini kavraması önemlidir. Yazar, anlatı kişilerinin iç hesaplaşmalarını, kalabalıklardaki kimsesizliklerini ve bunalımlarını gözler önüne sermelidir. Bunu yaparken diyalog ve öykülemeden ziyade bilinç akışı ve bilinçaltı tekniklerinden faydalanmalıdır. Aşağıdakilerden hangisinin edebiyat anlayışı, bu parçadaki yazarla örtüşür? A) Kemal Tahir B) Dursun Akçam C) D) Talip Apaydın E) Vüs'at Orhan Bener Halide Edip Adıvar
7. Bu akım gerçeğin dış dünyada değil, insanın iç dünya-
sında olduğuna inanır. Bu nedenle psikolojik olana, bire-
yin ruhuna, bilinçaltına yönelir. Temelde dayandığı fikir
"geleneksel sanatlar, edebiyat, toplumsal kuruluşlar ve
günlük yaşamın artık zamanını doldurduğu ve bu yüzden
bunların bir kenara bırakılıp yeni bir kültür icat edilmesi
gerektiği'dir. Yapıtlarda sanatsal boyuta, tekniğe, dilin
kullanımına ve biçimine önem verilir. Alegorik anlatımdan
ve sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanan şiirsel bir dil
kullanılır. Bilinç akışı, iç konuşma yöntemleri kullanılmış,
geriye dönüşlerle zaman zinciri kırılmıştır. Türk edebiya-
tinda ----, ----
gibi sanatçılar bu akım doğrultusun-
da eserler vermiştir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki sanatçılar-
dan hangisi gelemez?
A) Yusuf Atılgan
C) Talip Apaydın
E) Bilge Karasu
B) Orhan Pamuk
D) Adalet Ağaoğlu
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
7. Bu akım gerçeğin dış dünyada değil, insanın iç dünya- sında olduğuna inanır. Bu nedenle psikolojik olana, bire- yin ruhuna, bilinçaltına yönelir. Temelde dayandığı fikir "geleneksel sanatlar, edebiyat, toplumsal kuruluşlar ve günlük yaşamın artık zamanını doldurduğu ve bu yüzden bunların bir kenara bırakılıp yeni bir kültür icat edilmesi gerektiği'dir. Yapıtlarda sanatsal boyuta, tekniğe, dilin kullanımına ve biçimine önem verilir. Alegorik anlatımdan ve sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanan şiirsel bir dil kullanılır. Bilinç akışı, iç konuşma yöntemleri kullanılmış, geriye dönüşlerle zaman zinciri kırılmıştır. Türk edebiya- tinda ----, ---- gibi sanatçılar bu akım doğrultusun- da eserler vermiştir. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki sanatçılar- dan hangisi gelemez? A) Yusuf Atılgan C) Talip Apaydın E) Bilge Karasu B) Orhan Pamuk D) Adalet Ağaoğlu
Hüzün gözlerinden ruhuma düşer
İçim acılar ile yoğrulur pişer
Ey hicran yıldızı şaşmaz beşer
Dualarda seni hissediyorum
1. Ünlü düşmesi
II. Ünsüz türemesi
III. Ünsüz yumuşaması
IV. Ünsüz benzeşmesi
V. Ünlü daralması
Bu dizelerde yukarıdaki ses olaylarından hangileri
yoktur?
Al ve Il
14.
OKSİJEN
D) Yalnız IV
B) I ve III
E) IV ve V
C) II ve V
r
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
Hüzün gözlerinden ruhuma düşer İçim acılar ile yoğrulur pişer Ey hicran yıldızı şaşmaz beşer Dualarda seni hissediyorum 1. Ünlü düşmesi II. Ünsüz türemesi III. Ünsüz yumuşaması IV. Ünsüz benzeşmesi V. Ünlü daralması Bu dizelerde yukarıdaki ses olaylarından hangileri yoktur? Al ve Il 14. OKSİJEN D) Yalnız IV B) I ve III E) IV ve V C) II ve V r
28. "İhsan", "Nuran", "Suat" ve "Mümtaz" başlıklarından
oluşan roman, yazarın eserleri arasında en önemli olan-
lardan biridir. Bu bölümlerde, bölümlere ismini veren
karakterler anlatılmamaktadır. Bölümlere bu başlıkların
verilmesinin sebebi romanın genelinde bu karakterlerin
önemli bir yere sahip olmasıdır. "İhsan"ın, romanın baş-
kahramanı olan Mümtaz'ın yetişmesinde emeği çoktur.
Mümtaz Nuran'a aşıktır. Suat, romanın kötü karakteridir.
Mümtaz ile Nuran'ın ayrılmalarına sebep olur.
Yukarıdaki metinde bahsedilen yazar ve eseri aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü
B) Reşat Nuri Güntekin - Acımak
Beşat Nuri Güntekin - Akşam Güneşi
D) Mehmet Rauf - Eylül
E) Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
28. "İhsan", "Nuran", "Suat" ve "Mümtaz" başlıklarından oluşan roman, yazarın eserleri arasında en önemli olan- lardan biridir. Bu bölümlerde, bölümlere ismini veren karakterler anlatılmamaktadır. Bölümlere bu başlıkların verilmesinin sebebi romanın genelinde bu karakterlerin önemli bir yere sahip olmasıdır. "İhsan"ın, romanın baş- kahramanı olan Mümtaz'ın yetişmesinde emeği çoktur. Mümtaz Nuran'a aşıktır. Suat, romanın kötü karakteridir. Mümtaz ile Nuran'ın ayrılmalarına sebep olur. Yukarıdaki metinde bahsedilen yazar ve eseri aşağı- dakilerden hangisidir? A) Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü B) Reşat Nuri Güntekin - Acımak Beşat Nuri Güntekin - Akşam Güneşi D) Mehmet Rauf - Eylül E) Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur
19. Roman, Naim Efendi'nin Cihangir'deki konağında
sürdürülen hayat tarzından Servet Bey'in Şişli'de kira-
ladığı apartman dairesindeki yaşam biçimine geçişin
hikâyesi olarak düşünülebilir.
●
Tipik bir Servetifünun romanı olan eserde, İstanbul'un
matbuat hayatı, farklı sanat görüşlerine mensup sa-
natkârların birbirleriyle olan rekabeti, Servetifünun
neslinin dünya görüşü gibi dönemi aydınlatan pek
çok unsuru bulmak mümkündür.
11
Romanın Avrupa görmüş kahramanı Meftun Bey,
İstanbul'a döndükten sonra çevresindekileri de ala-
franga yaşayışa zorlayan, bu konuda kararlı biridir.
Özellikle alafranga görgü kuralları konusunda çok titiz
olan Meftun Bey, medeni olmanın bu kurallara uymak-
tan geçtiğine inanmaktadır.
Roman, ismini İstanbul'da o dönemde faaliyette olan
bir tramvay hattından alır. Bu tramvay hattından hare-
ketle Batılılaşma maceramızın Cumhuriyet'in ilk yılla-
rındaki toplumsal yansımaları üzerinde durur.
Aşağıdaki eserlerden hangisi verilen açıklamalardan
biriyle ilişkilendirilemez?
Fatih-Harbiye
B) Ayaşlı ve Kiracıları
D) Mai ve Siyah
C) Kiralık Konak
E) Şıpsevdi
21. Sol
ço
lar
VE
n
n
7
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
19. Roman, Naim Efendi'nin Cihangir'deki konağında sürdürülen hayat tarzından Servet Bey'in Şişli'de kira- ladığı apartman dairesindeki yaşam biçimine geçişin hikâyesi olarak düşünülebilir. ● Tipik bir Servetifünun romanı olan eserde, İstanbul'un matbuat hayatı, farklı sanat görüşlerine mensup sa- natkârların birbirleriyle olan rekabeti, Servetifünun neslinin dünya görüşü gibi dönemi aydınlatan pek çok unsuru bulmak mümkündür. 11 Romanın Avrupa görmüş kahramanı Meftun Bey, İstanbul'a döndükten sonra çevresindekileri de ala- franga yaşayışa zorlayan, bu konuda kararlı biridir. Özellikle alafranga görgü kuralları konusunda çok titiz olan Meftun Bey, medeni olmanın bu kurallara uymak- tan geçtiğine inanmaktadır. Roman, ismini İstanbul'da o dönemde faaliyette olan bir tramvay hattından alır. Bu tramvay hattından hare- ketle Batılılaşma maceramızın Cumhuriyet'in ilk yılla- rındaki toplumsal yansımaları üzerinde durur. Aşağıdaki eserlerden hangisi verilen açıklamalardan biriyle ilişkilendirilemez? Fatih-Harbiye B) Ayaşlı ve Kiracıları D) Mai ve Siyah C) Kiralık Konak E) Şıpsevdi 21. Sol ço lar VE n n 7
12. Milli Edebiyat Dönemi'nde ortaya çıkan Nev Yunanilik anla-
yışı, Türk edebiyatının Batı edebiyatlarının da kaynağı olan
Yunan mitolojisini benimsemesidir.
Bu cümlede sözü edilen anlayışın temsilcileri aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Salih Zeki Aktay - Ömer Seyfettin
B) Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yahya Kemal Beyatlı
C) Yahya Kemal Beyatlı - Ziya Gökalp
D) Ahmet Haşim - Yahya Kemal Beyatlı
E) Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Selahattin Enis
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
12. Milli Edebiyat Dönemi'nde ortaya çıkan Nev Yunanilik anla- yışı, Türk edebiyatının Batı edebiyatlarının da kaynağı olan Yunan mitolojisini benimsemesidir. Bu cümlede sözü edilen anlayışın temsilcileri aşağıdakiler- den hangisidir? A) Salih Zeki Aktay - Ömer Seyfettin B) Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yahya Kemal Beyatlı C) Yahya Kemal Beyatlı - Ziya Gökalp D) Ahmet Haşim - Yahya Kemal Beyatlı E) Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Selahattin Enis
22. Romanın adı Çanakkale'den yani bir nevi mahşer or-
tamından dönen bir gazinin, Nihat'ın, asıl mahşeri
İstanbul'da bulması ile bağlantılıdır. Çünkü romanda
geleneksel değerleri ile tam bir savaş içinde olan is-
tanbul halkı anlatılmakta ve İstanbul'da mevcut olan
samimiyetsiz bir mücadelenin manzarası yansıtılmak-
tadır.
Bu parçada söz edilen roman aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Bir Akşamdı
B) Mahşer
C) Dönemeçte
D) Şimşek
E) Üç İstanbul
6
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
22. Romanın adı Çanakkale'den yani bir nevi mahşer or- tamından dönen bir gazinin, Nihat'ın, asıl mahşeri İstanbul'da bulması ile bağlantılıdır. Çünkü romanda geleneksel değerleri ile tam bir savaş içinde olan is- tanbul halkı anlatılmakta ve İstanbul'da mevcut olan samimiyetsiz bir mücadelenin manzarası yansıtılmak- tadır. Bu parçada söz edilen roman aşağıdakilerden han- gisidir? A) Bir Akşamdı B) Mahşer C) Dönemeçte D) Şimşek E) Üç İstanbul 6
A) Şiirlerinde ağır ve sanatlı bir dil ve üslup kullanma-
ları
B) Şiir dilini nazımdan uzaklaştırarak nesre yaklaştır-
maları
C) Aynı edebiyat topluluğunun üyeleri olmaları
D) Divan edebiyatı nazım biçimlerini kullanmaları
E) Eserlerinde ağırlıklı olarak bireysel temaları ele al-
maları
18. I.
I. Kırık Hayatlar
II. Kırk Yıl
III. Bir Ölünün Defteri
IV. Saray ve Ötesi
V. Ferdi ve Şürekası
Yukarıda numaralanmış eserlerden hangi ikisi aynı
sanatçının tür yönüyle farklı eserlerindendir?
A) I ve II
(
B) I ve III
C) II ve IV-
D) III ve IV
E) IV ve V
Diğer sayfaya geçiniz.
{
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
A) Şiirlerinde ağır ve sanatlı bir dil ve üslup kullanma- ları B) Şiir dilini nazımdan uzaklaştırarak nesre yaklaştır- maları C) Aynı edebiyat topluluğunun üyeleri olmaları D) Divan edebiyatı nazım biçimlerini kullanmaları E) Eserlerinde ağırlıklı olarak bireysel temaları ele al- maları 18. I. I. Kırık Hayatlar II. Kırk Yıl III. Bir Ölünün Defteri IV. Saray ve Ötesi V. Ferdi ve Şürekası Yukarıda numaralanmış eserlerden hangi ikisi aynı sanatçının tür yönüyle farklı eserlerindendir? A) I ve II ( B) I ve III C) II ve IV- D) III ve IV E) IV ve V Diğer sayfaya geçiniz. {
17.
----; Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik söylen-
celerini Üç Anadolu Efsanesi'nde toplar. "Hak
yadigârıdır, verilmez." diyerek gelenekleri için
Mahmut Han'a savaş açan Ahmet ile Gülbahar'ın
hikâyesini ise Ağrı Dağı Efsanesi'nde anlatır.
Yörük geleneğinin yok oluşunu da Binboğalar
Efsanesi'nde gözler önüne serer.
Bu parçadaki boşluğa aşağıdakilerden han-
gisi getirilmelidir?
A) Orhan Kemal
B) Adalet Ağaoğlu
C) Orhan Pamuk
D) Yaşar Kemal
E) Murathan Mungan
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
17. ----; Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik söylen- celerini Üç Anadolu Efsanesi'nde toplar. "Hak yadigârıdır, verilmez." diyerek gelenekleri için Mahmut Han'a savaş açan Ahmet ile Gülbahar'ın hikâyesini ise Ağrı Dağı Efsanesi'nde anlatır. Yörük geleneğinin yok oluşunu da Binboğalar Efsanesi'nde gözler önüne serer. Bu parçadaki boşluğa aşağıdakilerden han- gisi getirilmelidir? A) Orhan Kemal B) Adalet Ağaoğlu C) Orhan Pamuk D) Yaşar Kemal E) Murathan Mungan
Deneme - 1
23. Romanda Doğu'yu ve Batı'yı temsil eden pek çok
sembol vardır. Neriman'nın bütün arzuları, korkuları ve
tereddütleri bu semboller üzerinden verilir. Neriman'in
mutsuzluğunun temelinde de bu sembolik unsurlar
arasında yaşadığı ikilem yatmaktadır. O, bir yanı ile
Doğu'nun köklerine bağlıyken diğer yandan Batı'nın
sert rüzgârları altında sallanır. Bu şiddetli sarsıntı onun
hem ruhunda hem de fizyolojisinde derin izler
bırakacaktır. Bu izlerin kökeni, onun Batılı hayata karşı
olan arzularında aranmalıdır. Macit, Neriman'ın içinde
çocukken atılan asrileşme isteğini harekete geçiren
bir semboldür. Ancak romanın sonunda Neriman,
Doğu'da karar kılacak ve Şinasi'ye dönecektir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen
yapıtın yazarına ait değildir?
A) Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
B) Bir Akşamdı
C) Bir Tereddüdün Romani
DUç İstanbul
E) Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
Deneme - 1 23. Romanda Doğu'yu ve Batı'yı temsil eden pek çok sembol vardır. Neriman'nın bütün arzuları, korkuları ve tereddütleri bu semboller üzerinden verilir. Neriman'in mutsuzluğunun temelinde de bu sembolik unsurlar arasında yaşadığı ikilem yatmaktadır. O, bir yanı ile Doğu'nun köklerine bağlıyken diğer yandan Batı'nın sert rüzgârları altında sallanır. Bu şiddetli sarsıntı onun hem ruhunda hem de fizyolojisinde derin izler bırakacaktır. Bu izlerin kökeni, onun Batılı hayata karşı olan arzularında aranmalıdır. Macit, Neriman'ın içinde çocukken atılan asrileşme isteğini harekete geçiren bir semboldür. Ancak romanın sonunda Neriman, Doğu'da karar kılacak ve Şinasi'ye dönecektir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yapıtın yazarına ait değildir? A) Dokuzuncu Hariciye Koğuşu B) Bir Akşamdı C) Bir Tereddüdün Romani DUç İstanbul E) Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
21. Onlar ki toprakta karınca
suda balık
havada kuş kadar
çokturlar
korkak
cesur
câhil
hakim
ve çocukturlar
sbooran
sigenü (A
ve kahreden
yaratan ki onlardır
destanımızda yalnız onların maceraları vardır
sürülmüş toprağın ve nehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur
bir şafak vakti karanlığın kenarından
onlar ağır ellerini toprağa basıp
doğruldukları zaman
Aşağıdaki yapıtlardan hangisinin bu dizelerde "onlar" di-
ye söz edilenlerin yaşamına tutulmuş bir ayna görevini
üstlendiği söylenemez?
A) Bereketli Topraklar Üzerinde Orhan Kemal
B) Cumartesi Yalnızlığı Selim ileri
C) Çıkrıklar Durunca Sodri Erten
D) Aganta Burina Burinata Cevat Şakir Kolbaggaçılı
EX Yer Demir Gök Bakır Yaşar Kemal
SMA nabxA
Tequixe eng
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
21. Onlar ki toprakta karınca suda balık havada kuş kadar çokturlar korkak cesur câhil hakim ve çocukturlar sbooran sigenü (A ve kahreden yaratan ki onlardır destanımızda yalnız onların maceraları vardır sürülmüş toprağın ve nehirlerin bahtı bir şafak vakti değişmiş olur bir şafak vakti karanlığın kenarından onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldukları zaman Aşağıdaki yapıtlardan hangisinin bu dizelerde "onlar" di- ye söz edilenlerin yaşamına tutulmuş bir ayna görevini üstlendiği söylenemez? A) Bereketli Topraklar Üzerinde Orhan Kemal B) Cumartesi Yalnızlığı Selim ileri C) Çıkrıklar Durunca Sodri Erten D) Aganta Burina Burinata Cevat Şakir Kolbaggaçılı EX Yer Demir Gök Bakır Yaşar Kemal SMA nabxA Tequixe eng
B
AYT/TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-SOSYAL BİLİMLER-1
21. Köy edebiyatıyla ilgili aşağıdaki yargıların hangisinde
bir bilgi yanlışı vardır?
A) İlk romanı İkinci Dünya'yı 1938'de, ilk hikâye kitabı
Telli Kavak'ı 1941'de yayımlayan Samim Kocagöz,
konularını çoğunlukla Söke Ovası ve Menderes Vadisi
dolaylarında yaşanan olaylardan seçerek toprak soru-
nunu, sınıflar arası çıkar çatışmalarını, ekonomik
etkenlerle ortaya çıkan değişmeleri anlatır,
B) Talip Apaydın, yurt içinde ve dışında çok yankılanan
romanlarıyla büyük ün kazanmış toplumcu-gerçekçi
yazarlardandır. Onun Teneke, Orta Direk, Ölmez
Otu gibi yazdığı yirmiden fazla romanında sınıfsal bir
bakış açısıyla Çukurova köylüsünün, Güney ve Doğu
Anadolu insanının ekonomik ve toplumsal değişimden
kaynaklanan sorunları dile getirilmiştir.
C) Eserlerinde daha çok Batı Anadolu köy ve kasa-
balarını anlatan Kemal Bilbaşar, ilk hikâye kitabını
Anadolu'dan Hikâyeler adıyla 1939'da, ilk romanını da
Denizin Çağırışı adıyla 1943'te yayımlamıştır. Onun
özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki zalim ağa-yok-
sul köylü ilişkisini ve hazin bir aşkı masalımsı bir dille
anlatan Cemo romanı, yayımlandığı dönemde çok
yankı uyandıran bir eser olmuştur.
D) Ekmek Kavgası adlı ilk hikâye kitabını ve Baba Evi
adlı ilk romanını 1949'da yayımlayan Orhan Kemal
roman konularını yakından tanıdığı Çukurova bölge-
sinden almıştır. Bu romanlarda tarlada ağır şartlar
altında çalışan irgatların, dokuma fabrikalarındaki
işçilerin, büyük şehre göç eden gurbetçilerin acıklı
hikâyeleri yaşanmışlıktan gelen bir kuvvetle anlatılır.
E) 1930-40'lı yıllarda daha çok roman üzerinde yoğun-
laşmış ve yaygın bir üne kavuşmuş olan Kemal
Tahir'in 1955'te Sağırdere'yle başlayan romanlarının
bir kısmında köy konusu, Çankırı ve Çorum yöresinde
geçen olaylara ağırlık verilerek ele alınır ve bura-
lardaki mülkiyet ilişkileri, ağalık kurumu ve eşkıyalık M
hareketleri tarihi köklerine dikkat çekilerek anlatılır.
22.
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
B AYT/TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-SOSYAL BİLİMLER-1 21. Köy edebiyatıyla ilgili aşağıdaki yargıların hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) İlk romanı İkinci Dünya'yı 1938'de, ilk hikâye kitabı Telli Kavak'ı 1941'de yayımlayan Samim Kocagöz, konularını çoğunlukla Söke Ovası ve Menderes Vadisi dolaylarında yaşanan olaylardan seçerek toprak soru- nunu, sınıflar arası çıkar çatışmalarını, ekonomik etkenlerle ortaya çıkan değişmeleri anlatır, B) Talip Apaydın, yurt içinde ve dışında çok yankılanan romanlarıyla büyük ün kazanmış toplumcu-gerçekçi yazarlardandır. Onun Teneke, Orta Direk, Ölmez Otu gibi yazdığı yirmiden fazla romanında sınıfsal bir bakış açısıyla Çukurova köylüsünün, Güney ve Doğu Anadolu insanının ekonomik ve toplumsal değişimden kaynaklanan sorunları dile getirilmiştir. C) Eserlerinde daha çok Batı Anadolu köy ve kasa- balarını anlatan Kemal Bilbaşar, ilk hikâye kitabını Anadolu'dan Hikâyeler adıyla 1939'da, ilk romanını da Denizin Çağırışı adıyla 1943'te yayımlamıştır. Onun özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki zalim ağa-yok- sul köylü ilişkisini ve hazin bir aşkı masalımsı bir dille anlatan Cemo romanı, yayımlandığı dönemde çok yankı uyandıran bir eser olmuştur. D) Ekmek Kavgası adlı ilk hikâye kitabını ve Baba Evi adlı ilk romanını 1949'da yayımlayan Orhan Kemal roman konularını yakından tanıdığı Çukurova bölge- sinden almıştır. Bu romanlarda tarlada ağır şartlar altında çalışan irgatların, dokuma fabrikalarındaki işçilerin, büyük şehre göç eden gurbetçilerin acıklı hikâyeleri yaşanmışlıktan gelen bir kuvvetle anlatılır. E) 1930-40'lı yıllarda daha çok roman üzerinde yoğun- laşmış ve yaygın bir üne kavuşmuş olan Kemal Tahir'in 1955'te Sağırdere'yle başlayan romanlarının bir kısmında köy konusu, Çankırı ve Çorum yöresinde geçen olaylara ağırlık verilerek ele alınır ve bura- lardaki mülkiyet ilişkileri, ağalık kurumu ve eşkıyalık M hareketleri tarihi köklerine dikkat çekilerek anlatılır. 22.
19. Hepimiz hem Doğulu hem de Batılıyız. Doğu-Batı
sentezi bütün insanların gerek tarihinde gerek ruh ya-
pısında vardır. Doğu ile Batı arasındaki mücadele her
insanın kendiyle mücadelesidir aslında. Bu neden-
le her an bizimle olan bu durumun, edebî metinlere
muhteva olarak yansıması da oldukça olağan bir du-
rumdur.
Aşağıda verilen eserlerden hangisi bu açıklamaya
örnek gösterilemez?
A) Fatih-Harbiye
B) Kiralık Konak
C) Huzur
D) Kurtlar Sofrası
6
Ey Sinekli Bakkal
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
19. Hepimiz hem Doğulu hem de Batılıyız. Doğu-Batı sentezi bütün insanların gerek tarihinde gerek ruh ya- pısında vardır. Doğu ile Batı arasındaki mücadele her insanın kendiyle mücadelesidir aslında. Bu neden- le her an bizimle olan bu durumun, edebî metinlere muhteva olarak yansıması da oldukça olağan bir du- rumdur. Aşağıda verilen eserlerden hangisi bu açıklamaya örnek gösterilemez? A) Fatih-Harbiye B) Kiralık Konak C) Huzur D) Kurtlar Sofrası 6 Ey Sinekli Bakkal Diğer sayfaya geçiniz.
11. Kimi yazarlar vardır, dönemleri onları bağrına basar,
kimileri vardır, yaşadıkları zamanın ötesini beklemek
zorundadırlar, göremeseler de... Örneğin ----, kendi
döneminin yazarıydı. Okurun beklentiler yelpazesine
cevap veren romanları, yazdığı yılların zevkine uygun-
du ve bundan ötürü de çok sevilen bir yazar olmuştu.
Millî mücadeleyi desteklemiş, inkilapçı, aydın öğret-
menler, modern kadınlar, temiz sevgiler... Kuvvetli bir
idealizm... Buna karşılık romanları modernist ögeler
taşıyan
döneminin ilerisinde bir sanatçıydı ve bun-
dan ötürü yapıtları, 1970'lerin gerçekçi ve toplumcu
yapıtlar bekleyen, karmaşık biçim oyunlarına kuşkuyla
bakan okurunca pek anlaşılmadı. Diyebiliriz ki yazar,
1980 döneminin habercisiydi.
HANS PAN
‒‒‒‒
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı-
dakilerin hangisi getirilmelidir?
pys
A) H. Edip Adıvar - Sabahattin Ali
B) Peyami Safa - Kemal Tahir
Nuri Güntekin - Oğuz Atay
D) Y. Kadri Karaosmanoğlu - Orhan Pamuk
E) Yaşar Kemal - Peyami Safa
Lise Türkçe
Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1950-1980)
11. Kimi yazarlar vardır, dönemleri onları bağrına basar, kimileri vardır, yaşadıkları zamanın ötesini beklemek zorundadırlar, göremeseler de... Örneğin ----, kendi döneminin yazarıydı. Okurun beklentiler yelpazesine cevap veren romanları, yazdığı yılların zevkine uygun- du ve bundan ötürü de çok sevilen bir yazar olmuştu. Millî mücadeleyi desteklemiş, inkilapçı, aydın öğret- menler, modern kadınlar, temiz sevgiler... Kuvvetli bir idealizm... Buna karşılık romanları modernist ögeler taşıyan döneminin ilerisinde bir sanatçıydı ve bun- dan ötürü yapıtları, 1970'lerin gerçekçi ve toplumcu yapıtlar bekleyen, karmaşık biçim oyunlarına kuşkuyla bakan okurunca pek anlaşılmadı. Diyebiliriz ki yazar, 1980 döneminin habercisiydi. HANS PAN ‒‒‒‒ Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- dakilerin hangisi getirilmelidir? pys A) H. Edip Adıvar - Sabahattin Ali B) Peyami Safa - Kemal Tahir Nuri Güntekin - Oğuz Atay D) Y. Kadri Karaosmanoğlu - Orhan Pamuk E) Yaşar Kemal - Peyami Safa