1. Kurbağa bir öküz görmüş çayırda. O kadar hoşlanmış ki bayılmış öküzün boyuna posuna. Kendisine baksa- nız boyu yumurta kadar

1. Kurbağa bir öküz görmüş çayırda. O kadar hoşlanmış ki bayılmış öküzün boyuna posuna. Kendisine baksa- nız boyu yumurta kadar ama kurbağa bu anlamaz ki... Ille de öküze benzeyecek. Öküze bakmış, kabarmış. kabardıkça şişmiş. Nefesini tutmuş, gerilmiş. Bir görseniz gerginlikten nefes alamayacak hâle gelmiş. Eşine sormuş: Nasıl sence, öküz kadar oldum mu? Eşi şöyle bir sağdan bakmış, bir de soldan, Hayır, demiş. - - MODEL COITTAYINCARL Kurbağa daha bir hırslanmış, - Al öyleyse, demiş. Şimdi nasılım? Bunu söylemiş ya iyice şişmiş. Eşi gülmüş, - - Vazgeç bu sevdadan, demiş. Bizimki iyice hiddetlenmiş, Sen dur hele bakalım, demiş. Şişmiş; biraz daha, biraz daha, biraz daha şişmiş. Derken çat diye çatlamış. La Fontaine bu fablin sonuna bir ana düşünce bölümü koymak isteseydi aşağıdakilerden hangisini yazardı? A) Anladınız değil mi çocuklar? Eğer sizde bir yetenek varsa bu bir gün mutlaka ortaya çıkacaktır. Yeter ki bu- nun ortaya çıkması için uygun zaman ve mekân bulabilsin. İşte böyle çocuklar, dünya böyle insanlarla dolu. Herkes kendinde olmayana illa böyle hayran hayran baka- cak. Ondan sonra da çat diye çatlayacak. C) Evet, çocuklar. Aslında hepimizin yapması gerekeni kurbağa yapıyor. Başarılı olamaması önemli değil. Önem- li olan bunu denemesi. D) Siz de her zaman elinizden gelenin en iyisini yapın. Okulda en başarılı, sporda en hızlı siz olun. Bu şekilde başarı kendiliğinden gelecektir.