1 - Meşe, bir gün saza demiş ki: Doğrusu üzülüyorum size, çok güçsüzsünüz. Üzerinize minicik serçe konsa beliniz bükülüverir. Su
1 - Meşe, bir gün saza demiş ki: Doğrusu üzülüyorum size, çok güçsüzsünüz. Üzerinize minicik serçe konsa beliniz bükülüverir. Suları ürperten seher yeli baş eğdirir size. Bir de benim şu dağ gibi gövdeme bak! Güneş bile zor giriyor içime, firtina bile dallarıma oyuncak... Her esen yel sana bora, bana kasırgalar meltem... Bari gelip gölgemde yaşasan da üzerine kanat gersem. İyi yüreklisin, demiş saz meşeye. Eksik olma ama bizim için üzülme. Benden çok sen kork rüzgârdan. Ben eğilirim ama kırılmam. Doğru, bugüne kadar dayanmışsın; dimdik durmuş ve boyun eğmemiş- sin. Ama sertin serti var. Bir gün bakarsın sana da çatar, demeye kalmamış bir rüzgâr patlamış, bir karayel ki... O güne kadar rastlanmamış böylesi- ne. Saz eğilmiş, meşe bir süre dayanmış dayan- masına ama sonunda karayel meşenin köklerini çıkarmış yerinden. Bu parçadan çıkarılacak dersi aşağıdaki ata- sözlerinden hangisi karşılar? A) Irmağı geçerken at değiştirilmez. B) Rüzgâr eken fırtına biçer. C) Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli. D) Açık yerde tepecik kendini dağ sanır.