1. Önce ipin eğrisinden balığın döndüğünü hemen anlayamamıştı ama umduğundan erkendi. İpte hafif bir gevşeme hisset- mişti, (1)

1. Önce ipin eğrisinden balığın döndüğünü hemen anlayamamıştı ama umduğundan erkendi. İpte hafif bir gevşeme hisset- mişti, (1) sağ eliyle usul usul çekmeye başlamıştı. Her zaman olduğu gibi önce gerilmiş fakat koptu kopacak bir durum- dayken birden gelmeye başlamıştı. İpi omuzundan aşırarak, (II) hızla çekmeye koyuldu. İki elini birden uyumlu bir biçimde yaylandırarak vücudu ve ayaklarıyla mümkün olduğu kadar ip çekiyordu. Kendi gibi yaşlı kolları ve omuzları da ellerinin hareketine uyarak aynı biçimde yaylanıyordu. "Oldukça büyük bir daire çizecek." diye söylendi. "Ama dönmeye başladı ya!" Bir ara ip artık gelmez oldu, (III) güneşin ilk ışıkları altında üzerindeki suları sıçratmaya devam etti. Sonra yeniden elinden kaymaya koyuldu; yaşlı adam diz çökmüş, (IV) gönülsüz gönülsüz çektiği iplerin yeniden karanlık sularda kayboluşunu seyrediyordu. "Şimdi çemberin en uzak noktasını dönüyor." diye söylendi. "Elimden geldiği kadar sıkı tutmalıyım. Her dönüşte çember biraz daha küçülüp daralacak. Kim bilir bir saate kalmaz, (V) onunla karşı karşıya oluruz. Şimdi kendisini öldürebileceğime inandırmalıyım onu." Bu parçadaki yazım yanlışının nedeni aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Ayrı yazılması gereken birleşik fiilin bitişik yazılması B) Sert ünsüzle biten sözcüğe getirilen ekin ünsüz benzeşmesine aykırılık oluşturması C) Hece düşmesine uğraması gereken bir sözcükte buna uyulmaması D) Bir sözcüğün dudak ünsüzleri benzeşmesine aykırı bir biçimde yazılması E) Ayrı yazılması gereken bir ikilemenin bitişik yazılması