1. t sarmak: Yayılıp etkisi altına almak • dar: Az, elverişsiz, sınırlı vurmak: Üzerinde görünmek, üzerine yansımak Aşağıdaki cü
1. t sarmak: Yayılıp etkisi altına almak • dar: Az, elverişsiz, sınırlı vurmak: Üzerinde görünmek, üzerine yansımak Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sarmak, dar, vurmak” sözcükleri belirtilen anlamları karşıla- yacak şekilde kullanılmıştır? A) Köyün tamamını saran dumanlar, dar bir alana A) sıkışan köylülerin hem kendilerine hem de hay- vanlarına vuruyordu. B) İmkânların dar bir hâl aldığı bu memlekette ge- celeri insanları saran umutsuz düşünceler, gü- neşin şehre vurmasıyla sona eriyordu. es Insanların yaralarını sarmak, dar düşünceli in- sanların işi değildi; onların elinde, o insanların dertlerine vurulabilecekleri bir dizgin de yoktu. D) Gençleri saran yeni diziler, genellikle dar gelirli insanlardan çok zenginlerin hayatından dem vuran yapımlardı. E) Dolu, bu yıl dar bir tarım alanına vurmuş; tüm insanları saran yoksulluk da ilk önce çiftçileri etkilemişti.