(1) Televizyonun sunduğu dünya; gerçekliğin abartılı olarak basmakaliplaştırılmış, kurgulanmış bir kopyasıdır ve simtgeseldir ki
(1) Televizyonun sunduğu dünya; gerçekliğin abartılı olarak basmakaliplaştırılmış, kurgulanmış bir kopyasıdır ve simtgeseldir ki bu simgesel dünyada monoton tekrarlardan oluşan gerçeklik dramatize edilerek abartılır, izleyiciyi heyecanlandıracak ve dikkatini çekecek şekilde sunulur. (II) Televizyonun teknik yapısı başka bir deyişle doğasıyla beraber dramanın özellikleri de bu abartmaya olanak sağlar. (III) Aslında drama gerçekliğin abartılmış yeniden üretilmesi sanatıdır ve bu sanatta televizyonun doğasına uygundur, izleyiciler sürekli tekrarlanan bu dramatize edilmiş dünyayı gerçek sanır. (IV) Bunun sonucu olarak da televizyon zaman içerisinde en etkili toplumsallaştırma aracı hâline gelmiştir. ()Modern kitle iletişim araçlarının içeriğiyle gerçek dünya arasındaki ilişkiyi sistemli olarak ilk kez Walter Lippmann araştırmıştır. (VI) Lippmann'a göre kitle iletişim araçları gerçek dünyayı çarpıtarak yansıtmaktadır ki bunun sonucunda gerçek dünyanın aktörleri olan insanların; gerçeği çarpık biçimde algılamaları, onların gerçek yaşama ideal biçimde müdahalelerini engeller. 7. Bu parçada televizyona yönelik yapılan eleştiriler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktyt? ta) Gerçeklerin abartılı ifade edilmesi B) Toplumu yanlış algilar ile oyalaması C) Gerçeklerin özgünlükten uzak anlatımı D) Tekrarlarla sahte gerçekk algisk oluşturması E) Gereksiz şekilde seyircinin heyacanlandırılması