1. TÜRKÇE Eğmek, yatık duruma getirmek Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak Parayı ödemek amacıyla bir kuruluşa vermek, tesl
1. TÜRKÇE Eğmek, yatık duruma getirmek Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak Parayı ödemek amacıyla bir kuruluşa vermek, teslim etmek Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb. içinde bir süre bekletmek X. Etleri biraz süt, baharat ve tuzda yatırırsan daha yumuşak ve lezzetli olduklarını göreceksin. Yıllardır biriktirdiği tüm parayı gayrimenkule yatırınca kârlı çıktı. H. Kadın, kucağındaki bebeğini usulca beşiğine yatırdı ve üzerini battaniyesi ile örttü. IV. Dün geceki firtina, bahçeye yeni diktiğimiz çiçekleri yatırmış, bazılarını saplarından söküp atmış. "Yatırmak" sözcüğünün sembollerle gösterilen anlamları ve numaralanmış cümlelerdeki kul- lanımları eşleştirildiğinde hangi seçenekteki eşleştirme yanlış olur? A) ve IV B) ve III V C) ve Il D) ve l