10. 16. yüzyılın büyük şairidir. "Sultanü'ş-Şua- ra" (şairlerin sultanı) olarak tanınmış, aldığı iyi eğitimle medreselerde müder

10. 16. yüzyılın büyük şairidir. "Sultanü'ş-Şua- ra" (şairlerin sultanı) olarak tanınmış, aldığı iyi eğitimle medreselerde müderrislik yapmış; kadılık, kazaskerlik görevinde bulunmuştur. Osmanlı Devleti'nin en ihtişamlı döneminde İstanbul'da yaşayan şair, şiirlerinde devrinin zenginliğini, görkemini yansıtmıştır. Şiirlerini Osmanlı Türkçesi ile yazan sanatçının dili ça- ğına göre sadedir. Yer yer çok doğal bir Türk- çe ile beyitler yazan şair, şiirlerinde halk de- yimlerine bolca yer vermiştir. Dili kullanmakta oldukça başarılı olan sanatçı, şiirlerinde söz- cük oyunlarına, sözcüklerin birkaç anlam ifade etmesine özen göstermiştir. Söz sanatlarını kullanmada çok başarılıdır, Her beyit, âdeta bir kuyumcu titizliğiyle işlenmiştir. Divan ede- biyatını Arap ve İran edebiyatı ile boy ölçü- şecek düzeye getiren şairdir. Tasavvufla hiç ilgilenmemiş, şiirlerinde tasavvufa yer verme- miştir. "Aşk, tabiat, devrinin zenginliği, dünya zevki" şiirlerinde yer alan başlıca konulardır. Kanunî için yazdığı terkibibent biçimli Ka- nunî Mersiyesi ünlüdür. Yukarıda sözü edilen sanatçı aşağıdakiler- den hangisidir? KISSUD A) Mevlana D) Nef'î B) Bâkî C) Nedim E) Fuzuli