10. Bir gün gelir, müzeyyen ağaçlar, şuh çiçekler, yeşil çayır- lar bir nefha-i müncemide-i şitâ ile kuruyarak, solarak, sa- rar
10. Bir gün gelir, müzeyyen ağaçlar, şuh çiçekler, yeşil çayır- lar bir nefha-i müncemide-i şitâ ile kuruyarak, solarak, sa- rararak harap olurlar; yapraklar düşer, çiçekler teverrüm eder, çayırlar çatlar: Tabiat ölür. Fakat sonra bir gün, hinç- li yağmurlardan sonra yine bir gün bu ağaçlar çiçeklenir, çayırlar titreşerek serpişirler; bir hayat-ı nev, bir ra'şe-i zin- degi, taravet-i emel gelir; yeniden bahar olur. Benim de müzeyyen ümidlerim, nihayetsiz emellerim, mes'ud aşk- larım: gizli kederlerin; gayr-i mahsûs elemlerin dest-i kah- rinda kurudu, soldu, sarardı: Ruhum öldü. Fakat benim ruhumun, benim zavallı ruhumun baharı gelmiyor. Bu parça biçim ve içerik özelliklerine göre aşağıdaki yapıtların hangisinden alınmış olabilir? A) Rübab-ı Şikeste C) Tiryaki Sözleri B) Rübabin Cevabı D) Siyah İnciler E) Bir Acı Hikâye