10. Eleştirmen sıfatını hak etmiş bir yazar, dün göklere çıkar- dığı bir eseri bugün yerin dibine batırmaz. Asla duygusal bir ya
![10. Eleştirmen sıfatını hak etmiş bir yazar, dün göklere çıkar-
dığı bir eseri bugün yerin dibine batırmaz. Asla duygusal
bir yargıç olamaz. Şu ya da bu siyasi görüşün adamlarına
sırf ideolojilerinden dolayı yazarlık şerefini bahşetmez. Kılı
kırk yarar ama](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230314152456828627-2891094.jpg?h=512)
10. Eleştirmen sıfatını hak etmiş bir yazar, dün göklere çıkar- dığı bir eseri bugün yerin dibine batırmaz. Asla duygusal bir yargıç olamaz. Şu ya da bu siyasi görüşün adamlarına sırf ideolojilerinden dolayı yazarlık şerefini bahşetmez. Kılı kırk yarar ama kafa göz yarmaz. Eleştirdiği yapıtın yapısı- ni, dilini, tema ile biçim uyumunu yazınsal kriterlere bağlı kalarak değerlendirir. Eleştirisi, yapıtla ilgilidir; asla kişiyle ve kişilikle ilgili değildir ve yok etmeye değil, var etmeye yakındır. Bu parçada bir eleştirmende bulunması gereken özel- likler arasında aşağıdakilerden hangisine yer verilme- miştir? A) Tutarlı davranma B) Yansız olma C) Sanatçının bilgi eksiğini giderme D) Yapıcı eleştiride bulunma E) Bazı ölçütlere bağlı kalma S