10. Halil Ağa, elindeki tesbihi şakırdatarak kahvenin sundur- ması üzerinden oğluna seslendi. "Murat, şu hayvana bi su içir seva
10. Halil Ağa, elindeki tesbihi şakırdatarak kahvenin sundur- ması üzerinden oğluna seslendi. "Murat, şu hayvana bi su içir sevabına. Susuz gurban idersez ruzumahşerde davacı olu bizden." dedi. Oğlu, kahvecinin kirli fincanları içinde yıkadığı kovayı aldı, telve kokan suyu kahvenin önündeki tozlu yola serpti, tozla karışık bir su buğusu yükseldi sicak topraktan. Gitti, çeşmenin yalağından acele doldurdu kovayı, ağacın gölgesinde yatan Sarı Öküz'ün önüne koydu. Sarı Öküz, üzerine konan sinekle- ri kuyruğuyla, tembel tembel yelpazeliyordu. Yarı uykulu gözlerinde sıcaktan, sineklerden bezgin bir hâl vardı. Su- ya bakmadı bile. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Öğreticilik kaygısı ağır basmaktadır. DX Anlatmaya dayalı bir edebî türden alınmıştır. C) Anlatımda üçüncü tekil kişiden yararlanılmıştır. Ağız özelliklerinden yararlanılmıştır. *) Betimleyici ögelere yer verilmiştir.