10. Halk edebiyatında âşıkların doğaçlama olarak belirli bir kural çerçevesinde söyleşmelerine "atışma" denir. Atışma, âşıkların
10. Halk edebiyatında âşıkların doğaçlama olarak belirli bir kural çerçevesinde söyleşmelerine "atışma" denir. Atışma, âşıkların dinleyenler karşısında, deyişme sırasında birbirini iğneleyici fakat mizah çerçevesi içinde söyleşmeleridir. En az iki aşığın dinleyici huzurunda karşı karşıya gelerek birbirlerini sazda ve sözde belli kurallar çerçevesinde de nemeleri esasına dayanır. Karşılamalarda, âşıklar rakiplerine üstün gelmek için onu mat etmenin yollarını ararlar. Aşağıda verilen ikili şiirlerin hangisi atışma örneği olarak gösterilemez? A) B) KUL MUSTAFA Feymani seninle cenge girelim Amma sözlerime darılmayasın Gücün ne kadarsa o kadar yüklen Yokuşun dibinde yorulmayasın ÅŞIK GÜRKÂNI Aşık Gürkaniyem yoktur inadım Ne kimseyi üzdüm ne de kınadım Beni hoş gör, seni biraz sınadım Sınadım ki acep nazın var mıdır? FEYMAN Muhabbet cenginde söz silahını Giyinip kuşanıp kurulmayasın Dikkat eyle ileride deniz var Düşünce yılana sarılmayasın OZAN ŞERAFETTİN HANSU Kendini bilene inat yakışmaz Doğru ile eğri asla çakışmaz ŞERAFETİM cahil ile takışmaz Benzi soluk nazı alıma koymam C) D) AŞIK VEYSEL O nedir ki canlı gezer doğurmaz O nedir ki gönülde var elde yok O nedir ki dili vardır çağırmaz O nedir ki deryada var gölde yok KAZAK ABDAL Elin kapısında karavaş olan Burunu sümüklü, gözü yaş olan Bayramdan bayrama bir tıraş olan Berbere gelir de dükkân beğen- mez KUL AHMET O katırdır canlı gezer doğurmaz O sevdadır gönülde var elde yok O ölüdür dili vardır çağırmaz O incidir deryada var gölde yok PİR SULTAN ABDAL Söylersin de söz içinde şaşmazsın Helali haramı yersin seçmezsin Nasibin kesilir de sular içmezsin Akar çaylar senin olsa ne fayda